Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleriThe Vanishing: Sessiz Bir Gerilim

The Vanishing: Sessiz Bir Gerilim

Yazar: Şebnem Altundaş
The Vanishing: Sessiz Bir Gerilim
The Vanishing: Sessiz Bir Gerilim

Bazı filmler vardır, sesini yükseltmeden korkutur. Yüksek tempoya, aksiyonlu sahnelere, hızlı kurguya ya da çok fazla kanlı ve vahşi sahnelere ihtiyaç duymaz; çünkü yarattığı psikolojik gerilim zaten izleyiciyi ekranda tutmaya yeterlidir. 1988 yapımı The Vanishing (orijinal adıyla Spoorloos), işte tam olarak böyle bir film. Hollandalı yönetmen George Sluizer’ın bu çarpıcı eseri, “kayıp” temasını sadece fiziksel değil, duygusal ve zihinsel düzlemde de ele alarak insan ruhunun en karanlık yönlerini yansıtıyor.

The Vanishing, tatil için yola çıkan bir çiftin, Rex ve Saskia’nın yolculuğu ile başlıyor. Her şey sıradan, huzurlu ve romantikken bir benzin istasyonunda verilen kısa bir mola tüm dengeleri altüst ediyor. Saskia bir anda ortadan kayboluyor. Ne bir çığlık, ne bir mücadele, ne de bir ses. Sadece sessizce yok oluyor. İşte bu noktadan sonra film, klasik bir kaybolma hikâyesinden çıkarak takıntının, çaresizliğin ve insan zihninin karanlık yönlerinin incelendiği derin bir psikolojik yapıya dönüşüyor. Saskia’nın bu sessiz ve izleyiciye göre anlamsız ortadan kayboluşu, bizi daha fazla merak içinde bırakıyor.

The Vanishing: Sessiz Bir Gerilim

Aradan geçen üç yıl boyunca Rex’in tek amacı, Saskia’nın başına ne geldiğini öğrenmek oluyor. Yeni bir hayata başlamak, birini sevmek, geleceğe umutla bakmak onun için tüm anlamını yitiriyor. Rex’in öğrenmek istediği tek şey, Saskia’ya ne olduğu ve nasıl ortadan kaybolduğu oluyor. İzleyici, Rex’in bu takıntısına hem üzülerek hem de hayretle tanıklık ediyor. Çünkü onun takıntısı yalnızca kaybolan birini bulma arzusu değildir. Aynı zamanda kendi içinde bir huzur arayışıdır. Merak ve öğrenme arzusu onu yiyip bitirmektedir ve ancak sorularına cevap bulduğunda huzura erişecektir.

Filmin en çarpıcı taraflarından biri de elbette sonradan tanıdığımız karakter Raymond’dur. Onu sinema tarihindeki birçok kötü karakterden ayıran en önemli özellik, “normal” görünmesidir. Bu karakter sayesinde film, sıradan bir saplantı filmi olmaktan da kurtuluyor. Çünkü o, kurbanlarına ne bağırır, ne tehdit eder, ne de şiddet uygular. Sessizce planlar, sabırla bekler. İyi bir baba, ailesiyle mutlu hayatını sürdüren sıradan bir kimya öğretmeni, sorumluluk sahibi bir adam gibi görünür. Ama işte tam da bu sıradanlık, izleyiciyi en çok rahatsız eden şeydir. Raymond’un kötülüğü, doğrudan değil; düşünerek, planlayarak, soğukkanlılıkla işlenmiş bir kötülüktür. Ve bu da onu çok daha gerçekçi ve ürkütücü kılar.

The Vanishing: Sessiz Bir Gerilim

George Sluizer’ın yönetmenliği, filmin atmosferine büyük katkı sağlıyor. Kullanılan doğal ışıklar, sade mekânlar, süssüz diyaloglar filmin gerçekliğini pekiştiriyor. Kamera hareketleri neredeyse görünmez gibi; hiçbir şey gösterişli değil ama her şey hissediliyor. Bu sadelik, filmin temasını daha da vurucu kılıyor. The Vanishing, gösterişten arınmış sade bir film.

Film boyunca izleyiciye verilen duygulardan biri de, hatta belki de en baskın duygu, rahatsız edici bir merak hissi. Tıpkı Rex gibi biz de öğrenmek isteriz: Saskia’ya ne oldu? Ama film, cevabı öyle bir anda ve öyle bir biçimde verir ki seyirci, öğrendiğine sevinemez. Bilmenin, öğrenmenin, gerçeği görmenin bazen cehaletten daha korkunç olduğunu anlarız. Özellikle final sahnesi, sinema tarihinde izleyiciyi en çok sarsan anlardan biridir.

The Vanishing, sadece bir kaybolma öyküsü değil, aynı zamanda insanın “bilme arzusu” uğruna ne kadar ileri gidebileceğini, hatta kendini bile feda edebileceğini anlatan bir psikolojik gerilim şaheseri. Günümüzde pek çok film bu konuyu sesli bir şekilde anlatmak isterken, Spoorloos fısıldayarak anlatır. Çünkü bazen sessizlik, en yüksek çığlıktan bile daha korkutucudur.

ChatGPT’ye
The Vanishing: Sessiz Bir Gerilim

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...