Audition: Japon Gerilim Başyapıtı
Japon sinemasının en sıra dışı ve sarsıcı filmlerinden biri olan Audition, orijinal adıyla Ôdishon, ünlü yönetmen Takashi Miike’nin dehşet verici anlatımıyla şüphesiz izleyiciyi etkileyen bir yapıt. Başlangıçta oldukça sakin ilerleyen bu film, zamanla tırmanan gerilimi ve beklenmedik şoklarıyla unutulmaz bir deneyim sunuyor. O halde gelin, hem psikolojik gerilim hem de korku türünü başarıyla birleştiren, izleyiciyi hayal kırıklığına uğratmayan bu yapımı yakından inceleyelim.
Film, ilk sahnede görüldüğü üzere eşini üzücü bir şekilde kaybetmiş bir adam olan Shigeharu Aoyama’nın, yıllar sonra tekrar bir ilişkiye başlamaya karar vermesiyle başlıyor. Bu karakter, bir arkadaşının önerisiyle, sahte bir oyuncu seçmesi düzenleyerek ideal kadını bulmaya çalışıyor. Ancak seçmeler sırasında karşısına çıkan Asami, gizemli ve çekici kişiliğiyle Aoyama’yı adeta büyülüyor. Başlangıçta her şey yolunda görünse de Asami’nin geçmişi ve gerçek kimliği yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladıkça film bambaşka bir yöne evriliyor. Audition, ilk yarısında sakin ve romantik bir atmosfer sunarken, ikinci yarısında ise izleyiciyi dehşete sürükleyen sahneleriyle unutulmaz bir gerilim yaratıyor.
Takashi Miike, Audition’da gerilim öğelerini adeta bir sanat eseri gibi işliyor. Film boyunca Asami’nin geçmişine dair verilen ipuçları, olayların gidişatını yavaş yavaş değiştiren detaylar ve izleyiciyi sürekli tedirgin eden sahneler, gerilimi adım adım yükseltiyor. Asami’nin şüphe verici derecede sessizliği ve masum görüntüsünün ardında yatan korkunç gerçekler, filmin sonlarına doğru adeta patlama noktasına ulaşıyor. Özellikle son yarım saat, sinema tarihinin en rahatsız edici ve unutulmaz sahnelerinden bazılarını barındırıyor.
Filmin sinematografisi, hikâyenin anlatımına büyük katkı sağlıyor. Kullanılan loş ışıklandırmalar, soğuk ve pastel tonlar, izleyiciye sürekli bir huzursuzluk hissi veriyor. Sahne geçişleri ve geri dönüşlerle Asami’nin geçmişine dair belirsizlik yaratılırken, bu teknikler izleyicinin karakterin zihnine daha fazla girmesini sağlıyor. Ayrıca film boyunca kullanılan uzun planlar, gerilimi artıran bir etki yaratıyor. Özellikle son sahnelerdeki görsel anlatım, filmin atmosferini doruk noktasına taşıyor. Son sahnelerdeki geniş açılı ve rahatsız edici yakın plan çekimler, izleyiciyi olayların içine çekerek rahatsız edici bir atmosfer yaratmayı başarıyor.
Oyunculuklara geldiğimizde, başrollerde Ryo Ishibashi ve Eihi Shiina’nın performansları dikkat çekiyor. Ishibashi, dul bir baba olan Shigeharu’nun karakter gelişimini doğal ve inandırıcı bir şekilde yansıtmayı başarmış. İlk başlarda utangaç ve kırılgan görünen karakteri, olaylar geliştikçe iç çatışmalarını ve korkularını başarılı bir şekilde yansıtıyor. Ancak filmin asıl yıldızı kuşkusuz Eihi Shiina. Soğukkanlılığı, zarafeti ve ürkütücü sakinliğiyle Asami karakterine eşsiz bir derinlik kazandırıyor. Yeri geldiğinde sakin ve masum tavrı, yeri geldiğinde asi ve vahşi tarafını göstermesi izleyicinin filme kendini kaptırmasına yardım eder nitelikte.
Audition, sıradan bir korku ya da gerilim filmi olmanın ötesine geçerek izleyicinin psikolojisini derinden etkileyen bir yapım sunuyor. Uzak Doğu filmlerinin gerilim konusundaki başarısına bakılırsa bu filmin de hayal kırıklığı yaratmayacağı söylenebilir. Film sadece fiziksel korku unsurlarına değil, aynı zamanda insan doğasının karanlık yönlerine de odaklanıyor.
Eğer klasik korku filmlerinden farklı bir şeyler arıyorsanız, Audition tam da size göre. Ancak bu film, herkesin kaldırabileceği türden bir yapım değil. Yavaş tempolu ilerleyişi, tedirgin edici atmosferi ve şok edici finaliyle seyircisini büyük bir rahatsızlık hissiyle baş başa bırakıyor. Ayrıca filmde fiziksel açıdan da birçok rahatsız edici unsur var. Ancak yine de psikolojik gerilim ve Japon korku sinemasına ilgi duyanlar için kaçırılmaması gereken bir başyapıt.
Audition: Japon Gerilim Başyapıtı