Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleriMountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Yazar: Şeyda Taşkıner
77. Emmy Ödülleri Adayları Açıklandı!
Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Tüm dünyada sevilen dizi Succession’ın final yapmasının ardından uzun süre sessizliğini koruyan Jesse Armstrong’un yazıp yönettiği ilk uzun metraj filmi olan Mountainhead, geçtiğimiz hafta HBO Max’te izleyiciyle buluştu.

Film, Amerika’nın Utah eyaletindeki bir dağda yer alan ultra lüks Mountainhead mülkünde geçiyor ve ismini de buradan alıyor. Karakterler, kendi sebep oldukları yapay zekâ ve dezenformasyon kaynaklı küresel bir kaosla başa çıkmaya çalışırlarken gelişen trajikomik durumlar; ince bir ironi ve kara mizahla ele alınıyor.

Kadrosunda Steve Carell, Jason Schwartzman, Ramy Youssef ve Cory Michael Smith gibi komedinin usta isimlerini izlediğimiz filmin müziklerini de, Succession ile ününü zirveye taşıdığı gibi gönüllerde de taht kurmuş olan Nicholas Britell bestelerken; dizinin yönetmen, yazar ve yapımcı kadrosundan tanıdığımız Mark Mylod, Will Tracy ve Lucy Prebble gibi isimlerin de filmin yaratıcı kadrosunda yer alması seyircideki beklentiyi ister istemez yükseltti. Filmin fragmanı ilk paylaşıldığında, yalnızca renk paleti ve kamera kullanımı açısından benzerliklere bakarak ben de bu film için “Succession’ın kardeşi oldu” yorumunu yapmıştım.

Çoktan kült bir klasiğe dönüşen ve benzeri olmayan bu dizinin arkasındaki isimlerin tekrar iş birliği yaparak oluşturduğu beklentileri, Mountainhead karşılayabildi mi peki? Kendi adıma filmi izlerken epey keyif almış olsam da bir yanım, ortaya daha iyi bir iş çıkabileceğini düşünmeden edemiyor. Sosyal medyada genel yorumlara baktığımda da bu yapımı beğenmeyenlerin çoğunlukta olduğunu görmekteyim. Üstelik filmi beğenmeyen izleyiciler arasında oldukça tuhaf bir ikilik var: Kimileri birebir Succession kalitesinde bir yapım bekleyip umduklarını bulamamaktan şikâyet ederken, kimileri de filmi Succession’a fazlasıyla benzetmekle suçluyor! Ben de bu incelememde benzerliklere ve farklılıklara da değinmeye çalışacağım.

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Gerçek hayattaki Elon Musk, Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos gibi günümüzde sıkça duyduğumuz bazı teknoloji devlerinden ve yatırımcılardan esinlenildiği açık olan filmde, milyarder arkadaş grubu arasında tek milyoner olan ve “Slowzo” adlı bir meditasyon uygulamasının sahibi Hugo Van Yalk ya da ona seslendikleri şekliyle “Souper”ın (Jason Schwartzman), diğer arkadaşlarına ev sahipliği yaptığı bir poker partisi için buluşmalarını izliyoruz — asla poker oynamalarına sıra gelmese de!

Net varlıklarını açılış sahnelerinden birinde kendilerince eğlenerek sıraladıkları şekilde; Venis Parish (Cory Michael Smith), “Traam” adlı sosyal medya platformunun sahibi olarak grubun en zengini. Sıralama kısa sürede değişse de, ardından Steve Carell’in canlandırdığı ve ölümcül bir kanserle mücadele ettiği bilinen Randall “Randy” Garrett geliyor. Grup içinde bir baba figürü olarak öne çıkan Randy, hayatta kalma içgüdüsünün tüm sınırlarını zorlayarak anlatıda kilit rollerden birini üstleniyor. Son olarak da kendi içinde etik ilkeleriyle çatışma yaşayan, “Bilter” adlı bir yapay zekâ şirketinin kurucu ortağı bilgi işlemci Jeff Abredazi (Ramy Youssef) geliyor.

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Bu karakterlerin temsil ettiği şirketler ve iç içe geçmiş çıkar ilişkileri; hırs, güç mücadelesi ve etik çatışmaları da beraberinde getiriyor. Film boyunca detaylı bir şekilde işlenen bu temalar, önce gerçekçi bir yapay zekâ ve onun neden olduğu “deepfake” eleştirisiyle teknoloji dünyasının karanlık yönlerini ortaya koyuyor. Üçüncü perdeye yaklaşırken ise anlatı giderek kişiselleşiyor ve oldukça absürt, grotesk bir tona bürünüyor.

Kendi elleriyle ortamını hazırladıkları bilgi kirliliğiyle önce Amerika’da “ulus devletin çökmekte olduğu” gibi abartılı bir panik ve korkuya kapılıyor, ardından izolasyon içinde birbirlerini hedef almaya başlıyorlar. Bu sahnelerdeki diyalogların kaliteli absürtlüğünün yanı sıra, oyuncuların performanslarının mükemmelliği de mizahın etkisini artırıyor. Birçok sahne, kahkaha attıracak derecede komik olabiliyor.

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Diyaloglar, filmin başından sonuna kadar Jesse Armstrong’dan beklendiği üzere son derece zekice ilerlerken; karakter inşasının aynı ölçüde başarılı olduğunu söylemek zor. Kendi tabirleriyle, kendileri gibi maddi ve politik güç sahibi olmayan insanları “halk tabakası” olarak tanımlamaları ve küçümsemeleri göz önüne alındığında, halktan izleyicilerin bu karakterlerle bağ kurması da oldukça zorlaşıyor. Gülünç ve izole karakterler bunlar.

Yalnızca kendilerini kurtarma, servetlerini koruma ve egolarını tatmin etme derdinde olan üç karakterin aksine, dünyadaki felakette kendi payını sorgulayan Jeff, görece daha vicdanlı biri olarak öne çıkıyor ve en fazla empati kurulabilir karakter oluyor. Ancak o da tam anlamıyla derinlikli bir portre sunmaktan uzak. Jeff’in filmde ahlaki bir denge unsuru olarak konumlandırılmış olması ve yalnızca temsili bir “vicdan kırıntısı” olarak kalması biraz göze batıyor. Özellikle arkadaşlarının, yalnızca “risk toleransı düşük” diye ona cephe almaları bu durumu daha da belirginleştiriyor.

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Succession’da da elit bir grubun bu kez miras mücadelesi üzerinden anlatıldığı benzer bir yapı vardı. Ancak dizinin sevilme nedenlerinden biri, tüm karakterlerin çok boyutlu ve insani yönlerinin daha net ortaya konmasıydı. Belki Mountainhead bir film değil de bir dizi olsaydı, karakter derinliği açısından daha fazla gelişme sağlanabilirdi. Özellikle Venis karakterinde bu potansiyel hissediliyordu ancak üzerine gidilmemesi bir talihsizlik olmuş.

Seyircilerin eleştirdiği noktalardan biri, bu filmde bir “Kendall Roy” karakterinin olmaması. Hatta bir yorumda “Bunlardan biri Kendall’ı oynasaydı, düşünsenize!” denilmiş. Ancak bu yorumları adil bulmuyorum. Dört oyuncunun da rollerini oldukça iyi canlandırdığını düşünüyorum. Her iki yapımın da yaratıcısı Jesse Armstrong olsa da, eğer benzer bir karakter yaratma çabasına girilseydi, asıl o zaman eleştiriler haklı olurdu. Çünkü Kendall Roy’u özel kılan şey onun biricik oluşuydu. Benzer bir karakteri bu filmde görsek, bu sadece zorlama ve yapmacık olurdu.

Kaldı ki, her iki yapımın da yaratıcısı Jesse Armstrong olabilir ancak bence asıl bu tarz bir tekrar çabasına girseydi, o zaman bu olumsuz eleştirilebilecek bir durum olurdu. Çünkü Kendall Roy’u çok sevilen bir karakter yapan şey onun biricik Kendall Roy olması. Haydi Jesse Armstrong aynı karakterin tıpa tıp benzerini de yazdı diyelim, yine de beklentiler asla karşılanamazdı çünkü dünyada sadece bir tane Jeremy Strong var. Kendi adıma, Kendall veya başka bir Succession karakteriyle çok fazla paralellik taşıyan, çok benzer bir karakterle bu filmde karşılaşsaydık, bu yalnızca gülünç bir durum olurdu.

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Eleştirilerin bir diğer noktası ise medya manipülasyonu ve toplumsal gerçekliklerin çarpıtılması gibi temaların Succession ile neredeyse aynı olması. Ancak bana göre iki yapımda da aynı yaratıcının elinden çıkan bu temaların benzerliği son derece doğal. Üstelik filmin açılış sahnelerinde fark ettiğim kadarıyla, iki yapım aynı evrende geçiyor olabilir! Çünkü filmde Waystar Royco’ya ait ATN kanalından bahsediliyor.

Succession ile ilgili katıldığım tek eleştiri ise Nicholas Britell’ın bu yapımda bestelediği müziklerin yeterince öne çıkmaması. Evet, piyano notalarını ilk duyduğunuzda onun elinden çıktığını hemen anlıyorsunuz ama ne yazık ki etkileyici, akılda kalıcı bir melodi duymadım film boyunca.

Sonuç olarak, Mountainhead, Jesse Armstrong’un sinemaya attığı bu ilk adımda Succession sonrası oluşan beklentileri tamamen karşılayamasa da, ona özgü motiflerin yeni bir bağlamda işlenmesini izlemek oldukça keyifli. Kaliteli diyalogları ve oyunculuk performanslarıyla öne çıkan Mountainhead, karşılaştığı çelişkili eleştirilerle dikkat çekiyor. Ancak önyargısız bir şekilde ekran karşısına geçen izleyicilerin bu filmi seveceğini düşünüyorum. Özellikle trajikomedi ve kara mizah sevenler için Mountainhead, kaçırılmaması gereken bir deneyim. Sonraki yazılarda görüşmek dileğiyle!

Mountainhead: Dünya Yanarken Poker Oynayan Elitler

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...