Anasayfa İncelemelerTiyatro İncelemeleri Fanatik: Maç 90 Dakika + 5 Dakika Uzatma Gol mü Dersin?

Fanatik: Maç 90 Dakika + 5 Dakika Uzatma Gol mü Dersin?

Yazar: Esra Balaban

Fanatik: Maç 90 Dakika + 5 Dakika Uzatma Gol mü Dersin?

Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu ünlü yönetmen Michael Önder’in kaleme aldığı Fanatik tiyatro oyunu, fanatik yaklaşımları konu edinen tutumları mizah yoluyla seyirciye aktarıyor. Türkiye’nin üç büyük takımından ikisi olan Galatasaray ve Fenerbahçe karşıtlığını temel alırken, bir aile üzerinden ‘ölüm’ gerçeğini şöyle aktarıyor: 40’lı yaşlarında olan Tanju (Salih Bademci) ve Eda (Neslihan Arslan) çifti, 5 yaşındaki oğulları Atlas’a dedesinin cenaze töreninde nereye gittiğini açıklamak isterler. Eda, modern bir annenin kimliğini temsil ederken; Tanju, geleneksel ve modernist bir baba figürü arasında sıkışıp kalmıştır. Michael Önder, bu karşıtlığı ön plana çıkarmak isterken günümüz ve geçmiş aile tutumlarını göz önüne alarak sağlam bir yapı oluşturmayı başarmış.

Eda karakteri, günümüz dünyasındaki birçok kadına eş değer nitelikler taşısa da içinde yaşadığı çatışmanın yansımalarını zaman zaman hissettiren bir yapıya sahiptir. Oyunun metni elbette bunu fark ettirmek üzerine yazılmış değil; ancak Eda, savunduğu fanatizmin etkisine tam olarak teslim olmamış, olamamış ya da septik bir bakış açısıyla akılcı bir kimliği savunmaya gönüllü bir aday gibi görünmektedir. Oyunun bir bölümünde, savunduğu inançsızlığın da bir inanç olarak kabul edilip edilmediğine dair bir soru yöneltilir. Bu teslimiyetin ne olduğuna dair dikkatle dinlenmesi gereken bir soru sorulur, ancak Eda gelen pası diğer oyuncuya atarak sorunun cevapsız kalmasını tercih eder. (Bu sessizlik komedi yoluyla verilmiştir.) Fanatizmini yaptığınız bir inancın veya normların hakkını vererek sorgulanmasını beklediğimi söylemem doğru olacaktır. Önder, neredeyse her sahneye bir çatışma nesnesi yerleştirerek metnin ayakta kalmasını ve seyircinin çaba sarf etmeden oyuna tutunmasını sağlamış.

Oyuncu ve yönetmen kimliğiyle tanıdığımız, şimdilerde Siyah Beyaz ve Renkli Tiyatro ekibinin sahnelediği Gece Diyarı oyununda rol alan Çağrı Şensoy’u bu kez Fanatik oyununda yönetmen koltuğunda görüyoruz. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu olan Şensoy, “Bir komedi nasıl yönetilir? Komedinin malzemeleri nelerdir? İnsanı dürtüsel olarak ne güldürebilir?” gibi soruların cevaplarını bu oyun ile seyirciye aktarmaya çalışmış. Oyunun ilk 10 dakikasında sakin ve durgun bir atmosfer hâkimdi ve sıkılabileceğiniz fikri sizi sarıp sarmalıyordu. Ancak geri kalan 85 dakika boyunca seyirci bir tribün, oyuncular ise bir tribündeymiş gibi atak üzerine tepki, tepki üzerine atak şeklinde ilerledi. Şensoy, insanı harekete geçirecek temel dürtüleri metin içerisinde nokta atışı yaparak tespit etmiş ve hep o kaleye oynamayı seçmiş.

Salih Bademci, Fanatik oyununun defans oyuncusuydu. Oyunun ilk 5 dakikasında çocuğu Atlas’la konuştuğu sahnede insanın içgüdüsel yönlerini örtük bir şekilde bizlere izlettirdi. Tanju karakteri, belki abiniz, yan komşunuz ya da bir iş arkadaşınızın babası olabilecek kadar tanıdık bir figür. “Dünyanın ne günü varsa görsün” protestosu ile birlikte sığ ve yalın bir kişilik çizse de, örneğine kolay rastlanan bir kimlikti. Bu karakterin tüm niteliklerini bir araya getirdiğinizde, Salih Bademci’nin dur durak bilmeyen halleri ve duygu geçişlerindeki samimi hisleri izlerken dengeleri değiştiriyor. “Bir baba nasıl olmalı ya da olmamalı? Olsa daha mı iyi olurdu?” sorularını sorarken, insanın bastırılmış yönlerini izleme fırsatı buluyorsunuz. Tanju, içinde büyük bir çocuk yetiştiren sıkıcı insan modellemelerinin aksine, yaşamın ona sunduğu ve onun da hayatına kabul ettiği fanatizm dürtülerini heyecanla karşılayan ve bunu nesiller boyu yaşatma amacı güden bir karakter. Müslüman bir ailenin çocuğu olan Tanju, bazı gelenek ve göreneklerle yetiştirilirken, belirli bir yaşından sonra edindiği tecrübelerin farklı versiyonlarını kendine ilke edinmeyi tercih etmiş. Aile ve dış etkenler etrafında büyük bir kimlik çatışması yaşarken, önemli olanın “insan vicdanı” olduğuna vurgu yapıyor.

Neslihan Arslan ve Nurhan Özenen’in sahne kimyaları birbiriyle uyumlu iki başarılı oyuncuydu. Gelin-kaynana tartışmaları, saygı çerçevesinde aktarılmış ve gerçeğin komedi tarafına ayna tutulmuştu. Tanju’nun annesi (Nurhan Özenen), gelenekselliği idealize eden bir karakter olarak eşini kaybettikten sonra yaşadığı duygu durumlarına seyirciyi tanık etti. Bahçe kapısında gördüğü kedi sahnesi oldukça anlamlı, sıcak ve samimi bir aktarımdı.

Siyah Beyaz ve Renkli Tiyatro ekibinin 2020 yılında sahnelemeye başladığı Fanatik oyunu, seyirciden tam not alırken; “Gülmeye ihtiyacım var, çok düşünmek istemiyorum ama aklımda birkaç soru işareti de kalsın.” diyorsanız, tam da sizin için biçilmiş kaftan. Güldürüsü bol, metin dinamikleri sağlam, havada kalmayan sonuyla sizleri bekliyor. İyi seyirler!

Fanatik: Maç 90 Dakika + 5 Dakika Uzatma Gol mü Dersin?

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...