Woman: Kadının Sesi
2019 yılında çıkmış, yönetmen koltuğunda Anastasia Mikova ve Yann Arthus-Bertrand olan bu muhteşem belgesel Woman, 50 farklı ülkeden 2000 kadının, yaşadığı psikolojik ve fiziksel şiddeti, kadın olmanın zorluklarını, duygularını, yaşadıklarını anlatıyor. Din, dil, ırk, eğitim, meslek fark etmeksizin bütün kadınları ve kadın hissedenleri içinde barındırıyor. Bütün bir film boyunca binlerce kadın kendi hayat hikayesini anlatıyor.
Belgesel birçok konuya değiniyor. Röportaj yapan kadınların yaşadığı ayrımcılıklar, sözlü ve fiziksel şiddet, aile, evlilik, cinsellik, özgürlük, taciz, annelik, kariyer, eğitim… Bir kadın 18 yaşında, ailesinin 52 yaşındaki bir adamla evlenmeye zorladığını yoksa öleceğini açıklıyor, başka bir kadın şiddet gördüğünü açıklıyor, bir başkası yaşadığı tecavüzü anlatıyor, bir başkası istediği kişiyle evlenmek için intihar etme yöntemini seçtiğini anlatıyor, satılan onca kadın ve daha İKİ yaşında evlendirilen bir kadın bile var! Hayatı en baştan başkaları tarafından yönlendirilmiş. Daha birçok derinden etkileyen, akıl almayan, hepimizin aşina olduğu kadın hayatları… Neden kadınlar olarak bunlara aşina oluyoruz? Aşina olmak bile o kadar aşağılayıcı ki! Bunların hepsi gerçek biliyorsunuz, hepimizin çevresinde en az bir kadın birçok şiddete, baskıya maruz kalıyor ama artık sesimizi çıkarıyoruz. Sessiz olmamız için dayatılan onca şey işe yaramıyor ve binlerce hemcinsim artık sessizliği bozuyor.
Bu belgeselin en büyük amacı ise kadınların toplum içinde güçsüz görülmesine bir son vermek, kadınların kendi değerlerini bilmelerini hatırlatmak. Türkiye’den sadece üç kadın vardı. Üçü de aynı yaş gruplarındaki kadınlardı. Bu kadar az yer verilmesi ve çok kısa konuşmaları yetersiz geldi. Özellikle ülkemizde eksik olan bu konu belgeselde de eksikti. Yine de tüm filme baktığımızda olağanüstü bir iş çıkarılmıştı.
Herkesin izlemesi gereken bir belgesel. Özellikle bütün kadınların izlemesini tavsiye ediyorum. Önce kendimiz ayağa kalkmalıyız yoksa bu yaşananlara hep aşina olmak zorunda kalacağız.
Her kadının yaşadıkları, acıları farklı ama aslında hepimiz biriz. Birbirimize sahip çıkmalıyız. Son sahnelerde bütün kadınlar “Nasıl bir kadın?” olduğunun cevabını veriyor, o sahneleri izlerken içiniz kıpır kıpır oluyor. Kadın olmanın o heyecan verici gücünü, cesaretini, tutkusunu bir kez daha anlıyorsunuz, aşırı yükseliyorsunuz. Beni yükselten başka bir detay ise filmde kullanılan Imany’nin No More Fight Left in Me adlı şarkısı. Filme tam gitmiş. Kesinlikle ve kesinlikle izlemenizi öneriyorum pişman olmayacaksınız.
Son olarak röportaj yapan bir kadının cümlelerini sizinle paylaşacağım;
“Bütün kadınlara saygı gösterin. Irkı, rengi, kökeni, ne olursa olsun. İster kıvırcık, ister düz saçlı. Kadınlar saygıyı hak eder. Kadın… güçlüdür. Her zaman. Kadınlığımla gurur duyuyorum!
Kadınlığınızla gurur duyun, utanmayın ve sessiz bir kadınsanız ses çıkarın LÜTFEN… hepimiz çok değerliyiz!
Şimdiden iyi seyirler diliyorum.
Woman: Kadının Sesi
2 Yorumlar
Çok doğru
Bütün kadınlar güzel