Anasayfa İncelemelerDizi İncelemeleri Interview with the Vampire: İlk İki Sezona Genel Bakış

Interview with the Vampire: İlk İki Sezona Genel Bakış

Yazar: Esra Ocak

Interview with the Vampire: İlk İki Sezona Genel Bakış

AMC’de yayınlanan ve geçtiğimiz ay ikinci sezon son bölümü yayınlanan Interview With The Vampire, üçüncü sezon onayını aldı ve geçtiğimiz günlerde Comic Con’da bir tanıtım da paylaşıldı. Son dönemin en iyi ve özenle tasarlanan işlerinden biri olduğuna inandığım dizinin üçüncü sezonunda muhakkak izleyici kitlesi de büyüyecek ancak daha yayınlanmasına çok varken gelin dizinin ilk iki sezonu hakkında biraz konuşalım.

Dizi, Anne Rice’ın Vampir Günlükleri isimli fantastik gotik kitap serisinin bir uyarlaması. İlk iki sezon aşağı yukarı ilk kitabı kapsıyor. Bu kitap serisine 1994 yapımı Tom Cruise ve Brad Pitt’li Interview with the Vampire ve 2002’de çıkan Aaliyah’ın başrolde olduğu Queen of the Damned filmlerinden aşina olabilirsiniz. Kitap serisinde 13 adet eser yer alırken bu uyarlamaların hiçbiri hikayeyi tamamıyla aktarmadı, genelde bir kitaba odaklanıldı ve kitaba sadık kalmadıkları pek çok nokta oldu. Kitapları okumayıp internette dizinin ne kadar orijinal materyale bağlı kaldığını araştırdığımda yine değişiklikler olduğunu gördüm. Ancak dizinin yapımcı kadrosunda yakın zamanda hayatını kaybetmeden önce Anne Rice’ın kendisi de bulunuyordu, bu sebeple kendisinin evreninin tekrar adapte edilişinde söz hakkının olduğu kesin. Dizinin yapımcı kadrosunda ve birçok bölümünün yönetmen koltuğunda And Then We Danced filmi ile tanıdığımız Levan Akın da var.

İlk kitap ve dizinin ilk sezonunun başlangıç noktası, günümüzde zengin bir vampir olan Louis de Pointe du Lac’ın hayatını, vampire dönüşmesini ve onu dönüştüren vampir Lestat de Lioncourt ile yaşadıklarını bir gazeteci olan Daniel Malloy’a anlatmak istemesi ve röportaj süreci. Amerika’da başlayan hikayede dizide bir çift olarak izlediğimiz bu ikilinin sahip oldukları ölümsüz hayat hediyesi ya da lanetine bakış açılarını ve kendi kişisel problemleri ile boğuşurken birbirlerine olan tutumlarının da sürekli bir dengesizlik içerisinde olmasını ilmek ilmek işliyor dizi ilk sezonunda. Dizide kitaba göre Louis karakterinin POC bir birey olması ve kitaplarda bir alt metin olarak işlenen romantik ilişkinin merkeze koyulması gibi değiştirilen ana noktalar var. İlk sezonda hem ikilinin Amerika’daki yaşamları ve yeni vampir olan Louis’nin varoluşsal ve sosyal sıkıntılarını hem de günümüzde geçen röportajın yapıldığı kısımda Louis’nin hafızasının netliği ve onun bir anlatıcı olarak güvenilirliği konusunda bir gerginlik yaratılmasını izliyoruz. İki farklı zamanı ele almasıyla dizi tekdüzeliğe düşme tuzağından da kurtulmuş oluyor iki sezonunda da.

Dizinin ilk iki sezonuna ana karakterimizin güvenilir bir anlatıcı olmayışı büyük bir gizem öğesi ekliyor. Toplam 16 bölümde çözebildiğimiz bu gizem hem Louis hem de onunla röportaj yapan Daniel’ın tek başlarına çözebileceği bir durum değil. Daniel’ın gençliğinde de bir kez bu röportajı gerçekleştirmeye çalışmış olan bu ikilinin hafızalarında net olmayan kısımlar var, bu gizemi ilk sezonun sonunda Louis’nin hizmetçisi rolü yapan ama aslında kadim bir vampir olan Armand’ın aslında sevgilisi olduğunun açıklanmasıyla çözmeye başlıyoruz. İlk sezon öfke problemli, zaman zaman histerik Lestat ile ilişkisini onu öldürmeye çalışarak bitiren Louis’nin bu yeni ilişkisini de ikinci sezonda izliyoruz. Daniel, Louis’nin hikayesindeki tutarsızlıkları yakalarken izleyici de ona eşlik ediyor, karakterlerin bir çoğunun iki yüzlü olduğundan şüpheleniyor. Daniel’ın da gizemin içine dahil olduğu kısımda ise onun Louis ile beraber parçaları birleştirmesini izliyoruz.

Dizinin en iyi yaptığı şeylerden biri ikili ilişkilerin temelini atıp gerginliği yükseltmek açısından da bu gizemi ilmek ilmek işlerken de akış hızını çok iyi ayarlaması. İlk sezon Louis ve Lestat’ın aşkının da onları uzaklaştıran unsurların da işlenmesi öyle iyi yapılıyor ki Louis’nin son bölümdeki ihaneti gerçekten dramatik ve üzücü bir sahne oluyor. İkinci sezonda ise Louis’nin zihninden asla ayrılmayan Lestat, onun kızı olarak gördüğü çocuk vampir Claudia ile yeni bir yaşam kurmasında ve diğer vampirlerle iletişiminde ve yeni romantik ilişkiler kurmasında hep aktif bir rol oynuyor. Yalnızca bu ikili özelinde değil, dizi karakterlerini çok iyi bağlıyor ve onların duygu ve düşüncelerini çok gerçekçi ve akıcı bir şekilde ortaya koyuyor.

Konunun işleniş ve merkezindeki aşk hikayesinin dramatikliği bir yana, dizi oyunculukları ile de farklı bir boyuta taşınıyor. Lestat’a rol veren Sam Reid bu ikonik karakteri dramatik sahnelerde yapaylık tuzağına düşmeden izleyiciye geçirmeyi başarıyor. Game of Thrones’un Grey Worm’u olarak hatırladığımız Jacob Anderson ve Armand’ı oynayan Assad Zaman da çok başarılı. Çocuk vampir Claudia’nın oyuncusu sezonlar arasında değişmiş olsa da hem oyuncuların çok benzemesi hem de ikisinin de başarılı olması dizide apayrı bir trajedi olan bu karakterin hikayesinin de çok başarılı yansıtılmasına sebep oluyor.

Diziye dair ilk sezonu 2022’de izlediğimde tek şikâyetim vampirlerin kullandıkları lensler olmuştu ancak bunların doğallıktan uzaklığı aslında vampir doğasının bir parçası olarak da düşünülebilir. Dizide kostümler ve mekanlar geçtiği zamana oldukça sadık bir şekilde tasarlanmış. Özellikle ikinci sezonun büyük bir kısmının konusu olan Paris’te bir tiyatro salonu ve burada oynanan oyunların olduğu sahneleri izlemesi çok keyifli. Projeksiyon ile yansıtılan öğelerin eklendiği oyunlarla ekip yaratıcı bir iş ortaya çıkarmış.

Ekranlarımızı artık streaming platformlarındaki diziler domine ederken ve birçoğunu yalnızca oyalanmak için arka plana açtığımız bu vakitlerde, Interview with the Vampire anlattığı hikayeyi her detayıyla planlayan ve bölümleri sürükleyici planlanmış başarılı bir iş. Her karakterin ayrı bir derinliği var ve genelde gençlik dizileri ile özdeşleşen vampir kavramına tamamen farklı bir perspektiften yaklaşıyor. Önümüzdeki yıllarda ikonikleşeceğine inandığım bu diziye bir şans vermenizi öneririm, zira yalnızca üçüncü sezon tanıtımında gördüğümüz Lestat’ın rock star kariyerine başlangıcı bile eminim sizi buna ikna edebilir. Bu yüzden buyurun ilk iki sezondan çok da spoiler yemeyeceğiniz o teaser:

Interview with the Vampire: İlk İki Sezona Genel Bakış

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...