The Wolf of Snow Hollow: İnceleme
Yönetmenliğini ve senaristliğini yapan Jim Cummings’in aynı zamanda küçük bir kasabada işlenen vahşi cinayetlerin sorumlusunu bulmaya çalışan polis şefini canlandırdığı korku komedi türündeki filmimiz.
Küçük kasabamız Snow Hollow’da bir dolunay gecesinde akıl almaz canilikte bir cinayet işlenir. Olay mahallinde bu caniliğin bir insan tarafından işlendiğine dair yeterli kanıt bulunamaması ve sadece pati izlerinin bulunması polis ekiplerini zor duruma sokar. Başta bunu tek bir cinayet olarak ele alırken bir sabah yine aynı canilikte katledilmiş bir ceset bulurlar. Kendilerini artık güvende hissetmeyen kasaba sakinleri katili yakalayamadıklarından ötürü polisleri suçlamaktadır.
Eski alkolik, sürekli sinir krizleri geçiren, bir yandan bir kız çocuğu büyütmeye çalışırken diğer yandan da hasta babasını emekliliğe çıkmaması nedeniyle bolca stres yaşayan polis şefimiz tüm bu cinayetlerin bir insanın yapmış olduğuna emin. Ancak katili yakalayamadığı her saniye kasabadakilerin ve kendisi gibi polis olan babasının güvenini sarsarken aynı zamanda kendisi de kendini daha çok başarısız ve beceriksiz hisseden sorunlu bir insan. Aslında katili yakalamak onun için sıradan bir polislik olayı değil kişisel nedenlerden dolayı da ihtiyacı olan bir başarı. Bakalım filmimiz bunu karakterimize verecek mi?
Filmimiz aslıdan ilk andan itibaren anlayabileceğimiz gibi küçük bir bütçeyle çekilmiş. Bu sebeple görüntüler kar havasına uygun olsa da haddinden fazla soluk gibi yani hdlik seviyesi tatmin edici değil. Aynı zamanda senaryoda detay olması için uğraşılan küçük şeylerin film içinde cevaplanması gerekirken bunlarla uğraşmaktan vazgeçilmiş gibi. Ufak tefek mantık hataları da var ama çok da önemli sorulara cevap sağlayan detaylar değil. Bunlar olumsuz yönleriydi, gelgelelim olumlu yönlerine…
Öncelikle 2019’da kaybettiğimiz Robert Forster’ın dışında pek tanıdık bir oyuncu olmamasına rağmen oyunculuklar gayet başarılıydı. Başroldeki adamımızda sinir krizleri geçiren gıcık polis tiplemesinin içinden başarıyla sıyrılmış. Filmin müzikleri korkuya oranla komedi türündeki gibi olması tercih edilmiş bu filme değişik ama güzel bir hava katmış. Aynı zamanda film son derece sürükleyiciydi ve can sıkacak boş bir sahne neredeyse hiç yoktu.
Yani aslında bu film beyni yormayan ama bir yandan adrenalini arttırarak insanı gererken bir yandan da basit ama güçlü şeylerle eğlendiren tarzda. Bugün yorucu geçti ama bir film izleyeyim derseniz bu, o çerezlik film.
Gereksiz bilgi: Film korona döneminde ekimin 9’unda vizyona girdiği için yalnızca 180 bin dolar hasılat elde edebilmiş. Yönetmeni daha zengin işlerde görebilmeyi umardık ancak harcanan bütçenin yalnızca %10’u kadarını karşılayabilmişler ki bu da ekibin muhtemelen zor zamanlara girdiğinin göstergesi. Üzücü bir durum. Neyse ki filmleri bizim gibi sinefiller tarafından izleniyor ve konuşuluyor. Görebilseler azıcık teselli olur onlara.
The Wolf of Snow Hollow: İnceleme
Senanur Pehlivan’ın Diğer Yazıları İçin Tıklayın.