Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleriMysterious Skin: Sessiz Yaraların Anatomisi

Mysterious Skin: Sessiz Yaraların Anatomisi

Yazar: Tuğçe Ulutuğ
Mysterious Skin: Sessiz Yaraların Anatomisi

Merhabalar!

Bu yazıda birlikte Gregg Araki’nin en karanlık filmlerinden birini deşiyoruz: Mysterious Skin.

Bazı filmler vardır, izlersiniz ve sonra hayatınıza devam edersiniz. Bazıları vardır, bittikten sonra ekrana bakakalırsınız. Sessizlik bir süre odada asılı kalır. İçinizde bir şey değişmiştir. Mysterious Skin işte o filmlerden biri. Sessizce gelir, kalbinize bir iğne batırır ve hiçbir sahnesiyle bağırmasa da içinizi paramparça eder.

Gregg Araki, daha önce The Doom Generation ve Totally F**ed Up* gibi filmleriyle Amerikan bağımsız sinemasının anarşik çocuğu olarak tanınan bir senarist ve yönetmen. Şok etmeyi seven, queer kimlikleri ve kenarda kalmış karakterleri merkeze alan bir tarzı var. Genelde filmlerini kendi yazar, ama bu film bir uyarlama: Scott Heim’in aynı adlı romanından. Bu ikilinin buluşması, sanki iki yalnız çocuğun aynı dili konuştuğunu fark etmesi gibi olmuş. Ortaya çıkan şey hem karanlık hem de şiirsel.

Film, 1980’lerde Kansas’ta geçiyor. Bir yaz günü, iki sekiz yaşındaki çocuğun hayatı sonsuza kadar değişiyor. Brian (Brady Corbet), bir gün sahada bayılıyor ve yıllarca o anı unutuyor. Ona göre bu, uzaylılar tarafından kaçırıldığı travmatik bir deneyim. Neil (Joseph Gordon-Levitt) ise yaşadığı istismarın farkında ama bunu başka bir şekilde, bedenini kullanarak, seks işçiliği yaparak dışa vuruyor.

Bu tarz filmler eminim birçok kişi için oldukça rahatsız edici. Hatta bu konularda konuşmak bile çevrenizde yargılanmanıza sebep olabilir. Ama Araki, tüm cesareti ve hikâye anlatımındaki naifliğiyle gerçekleri doğal karanlığı ve aydınlığıyla yansıtmış. Sahnelerde hiçbir zaman doğrudan travmayı göstermemesi önemli. Kamera, karakterlerin iç dünyasında. Filmde sanki Neil’in kendine zarar verici seçimleriyle Brian’ın bastırılmış hafızası arasında gidip gelirken çocukluk travmasının yetişkinlikteki yankılarını bir dedektif gibi izleme fırsatı sunulmuş. Her sahnede biraz daha yaklaşıyoruz gerçeğe. Ama bu yaklaşma bir çözülme değil, bir empati yaratma süreci.

“Bu filmde en şok edici şey, şok edici olmaması.”

Araki’nin kendi sözleriyle bu film, “şok edici olmayan bir travma anlatısı.” Larry Clark’ın Kids’ini ya da Gaspar Noé’nin Irréversible’ini düşününce, evet, bu film çok daha sessiz. Ama etkisi daha az değil; belki de daha fazla. Çünkü seyirciye çığlık atmıyor, sessizce dizinize dokunuyor ve orada, içeride bir şey titriyor.

Mysterious Skin: Sessiz Yaraların Anatomisi

Joseph Gordon-Levitt’in performansı olağanüstü. O dönem 3rd Rock from the Sun’daki tatlı çocuk olarak bilinen Gordon-Levitt, bu filmdeki karakteriyle o imajı yerle bir etmiş. Neil’in ne kadar kırık, ne kadar çaresiz ama aynı zamanda ne kadar güçlü olduğunu sadece gözleriyle hissettirmesi çok değerli. Brady Corbet de Brian’ın naifliğini ve kırılganlığını müthiş bir içtenlikle yansıtmış. Film boyunca bu iki karakter neredeyse hiç buluşmuyor ama kaderlerinin iç içe geçtiğini hissediyoruz. O buluşma anı geldiğinde zaten film sizi sessizce paramparça ediyor…

Araki, filmde Cocteau Twins gibi shoegaze (ayakkabılarına bakan insanlar gibi, “gaze” (bakmak) kelimesiyle oynanmış bir isim) müziklerinden ilham aldığını söylüyor. Bu çok önemli çünkü Mysterious Skin tam anlamıyla bir shoegaze filmi. Duygular bulanık, renkler pastel, her şey yavaş ama yoğun. Karakterlerin içinde fırtına koparken, dış dünya sakin. Bu kontrast, travmanın dışarıdan ne kadar görünmez olduğunu gösteriyor. Çocuk istismarı gibi: İçten içe çürüyen ama dışarıdan sessiz kalan bir yara.

Gregg Araki, röportajda “Bu filmi çok seviyorum, bu film benim için çok önemli.” derken bunu sadece bir yönetmen gururuyla söylemiyor bence. Bu film onun dönüşüm noktası. Eskiden sadece şok eden bir “provokatör” olarak görülen Araki, burada hassas, duyarlı ve olgun bir anlatıcı olduğunu tüm sinema sektörüne ve izleyicisine gösteriyor.

Çekimler sade ama etkili. Özellikle çocuk oyuncularla yapılan sahneler inanılmaz derecede ölçülü. Hiçbir yerde “fazla” değil film. Ne bir sahne eksik ne de fazla. Bir kitap okumuşsunuz gibi hissettiriyor.

Mysterious Skin: Sessiz Yaraların Anatomisi

Mysterious Skin: Sessiz Yaraların Anatomisi

Filmin anlatıcılığındaki önemli detaylardan biri de, travmayı anlatırken travmatize etmiyor oluşu. Çünkü istismarı pornografikleştirmiyor. Kurbanı romantize etmiyor. Suçluyu şeytanlaştırmıyor. Size her şeyin gri olduğunu, insanların karmaşık olduğunu, sevginin bazen zehirli biçimlere bürünebildiğini gösteriyor. Ve en önemlisi: Empati kurmayı öğretiyor.

Mysterious Skin sadece bir film değil; travmaya, hafızaya, cinselliğe ve büyümeye dair güçlü bir ağıt. Sizi ağlatmayabilir ama suskunlaştırır. O sessizlik bazen en etkili tepkidir. Araki, o karanlık sulara yüzerek inmiş ve oradan ışıklı, şiirsel bir anlatı çıkartmış.

Filmi MUBI’de bulabilirsiniz. MUBI’nin yakın zamanda unicorn statüsüne kavuşması ve Netflix, Amazon gibi devlerle yarışıyor olması, sinema tutkunları için gerçekten sevindirici bir haber. Çünkü MUBI sadece popüler değil, aynı zamanda kaliteyi ve sanatsal değeri ön planda tutan bir platform.

Gregg Araki’nin Mysterious Skin dışında MUBI’de bulabileceğiniz diğer filmleri arasında Nowhere, Kaboom ve Smiley Face gibi kült yapımlar var. Bu filmler, Araki’nin değişen sinemasını ve karakterlerine yaklaşımını görmek için şahane örnekler. Her ne kadar Mysterious Skin diğerlerinden daha ciddi ve karanlık bir tona sahip olsa da, onun özgün anlatı tarzını bütün bu işlerinde görmek mümkün. Onlara da bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Uzun lafın kısası: Bu film kolay izlenmiyor ama izlenmeli. Çünkü bazı yaralara sadece bakmak bile iyileştirici olabilir.

Anlamaya, yüzleşmeye, susmaya hazırsanız yazıyı burada sonlandırıyorum.

İyi seyirler…

Mysterious Skin: Sessiz Yaraların Anatomisi

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...