Emma Röportajı: Merve Kuş Mataracı
“Aile, insanın kendi seçtiği yerdir.”
Düzce Konuralp Uluslararası Film Festivali kapsamında 2025 Aile Yılı temalı filmlere verilen “Valilik Özel Ödülü” bu yıl Merve Kuş Mataracı‘nın “Emma” belgeseline layık görüldü. Mataracı, filmiyle ilgili yaptığı açıklamada, “Hayatım boyunca aradığım şey sahici bağlardı. Kamera sayesinde bu bağlara tanıklık ettim. Filmim, aile kavramına ne kutsayan ne de yıkan bir yerden bakıyor; alternatif bir aile tanımı öneriyor. Kan bağına değil, kalp bağına yaslanan bir bakış açısı sunuyor. Çünkü Emma bize gösteriyor ki bazen aile, insanın kendi seçtiği yerdir,” ifadelerini kullandı.
Düzce Valiliği öncülüğünde ilki düzenlenen Düzce Konuralp Uluslararası Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Festivalin, 2025 Aile Yılı teması kapsamında aile temalı bir filme verilen **”Valilik Özel Ödülü”**ne Merve Kuş Mataracı’nın “Emma” belgeseli layık görüldü. Düzce Üniversitesi Cumhuriyet Balo Salonu’nda düzenlenen törende ödülünü Düzce Valisi Selçuk Aslan’dan alan Mataracı, konuşmasında “Ödülümü, bütün hakları ellerinden alınan Filistinli ailelere armağan etmek istiyorum,” dedi. Mataracı’nın 2023 yılında çektiği belgesel, Gaziantep’in bir köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan İngiliz Emma’nın ilham verici hayat hikayesi üzerinden aile bağlarının önemine odaklanıyor.
“Aileye Dair Temel ve Kırılgan Şeyleri Sorguladım”
Ödül sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mataracı, festivalde aile temalı bir ödül almanın kendisi için duygusal bir tamamlanma anlamına geldiğini belirterek, “Emma’yı yaparken aileye dair çok temel ve kırılgan şeyleri sorguladım,” ifadelerini kullandı. Mataracı, Emma’nın hikayesini anlattığı filmin yönetmenliğini yapmanın kendisi için de kişisel bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, bu süreçte kendi algılarıyla, kökleriyle ve kadın olmanın getirdiği sorumluluklarla yüzleştiğini dile getirdi. “Aile teması sizin için bir hesaplaşma mıydı?” sorusuna Mataracı, “İçtenlikle evet diyebilirim, bu bir iç hesaplaşmaydı,” yanıtını verdi. Ailenin kendisi için hem korunaklı bir liman hem de zaman zaman uzak durmak zorunda kaldığı bir gerçeklik olduğunu ifade eden Mataracı, “Emma’nın çocuklarıyla kurduğu bağları çekerken sık sık kendi çocukluğuma ve annemle olan ilişkime döndüm,” diyerek, kamera arkasının kendisi için bir nevi terapi işlevi gördüğünü sözlerine ekledi.
“Emma’nın Hikayesi Kan Bağına Değil Kalp Bağına Yaslanıyor”
Yönetmen Mataracı, “Bu film nasıl bir fikirden doğdu?” sorusunu ise “Emma ile tanıştığımda bir hikâye değil, bir duruş gördüm,” şeklinde yanıtladı. Mataracı, aile kavramı üzerine düşüncelerini şu sözlerle aktardı: “Hayatım boyunca aradığım şey sahici bağlardı. Kamera sayesinde bu bağlara tanıklık ettim. Filmim, aile kavramına ne kutsayan ne de yıkan bir yerden bakıyor; alternatif bir aile tanımı öneriyor. Kan bağına değil, kalp bağına yaslanan bir bakış açısı sunuyor. Çünkü Emma bize gösteriyor ki bazen aile, insanın kendi seçtiği yerdir.”
Filmin asıl anlatmak istediği kavramın aidiyet duygusu olduğunu vurgulayan Mataracı, “‘Bir yere ya da bir insana ait olmak neye bağlıdır?’ sorusunu izleyiciye sormak istedim. Bu film bir köklenme sürecinin hikâyesi,” diye konuştu.
İlki düzenlenen Düzce Konuralp Uluslararası Film Festivali’ne konuk olmaktan ve ödül almaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Mataracı, bu dört günlük süreçte Düzce’yi keşfetme fırsatı bulduğunu, bu tür geniş kapsamlı etkinliklerin hem yerel halka hem de şehre gelen sinemacılara önemli katkılar sağladığını dile getirdi.
Haber: Esra Güzel – Tevhide Kuş – Ahmet Taha Koca
Emma Röportajı: Merve Kuş Mataracı