Anasayfa İncelemelerTiyatro İncelemeleriLinçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Yazar: Esra Balaban
Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam
Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Halil Babür’ün yazıp yönettiği Linçler ve Dudaklar 2024 yılı itibarıyla seyirciyle buluşmaya devam ediyor. Linçler ve Dudaklar’ın bu yılki ilk durağı Baba Sahne oluyor. Babür’ün metin yazımı ve yönetmenliği; aşina olduğumuz, büyük beğeniyle izlediğimiz, başarılar elde etmiş birçok oyundan farklı bir üslup ve tarzı benimsiyor. Linçler ve Dudaklar tek nefeste izleyebileceğiniz bir oyun olmaktan öte; iç içe geçmiş konuları, sorunları ve ortak bir söylemi sahneye taşıyor. Ses olmak istiyor… Duyulmak ve haklı çıkmak… Ve tüm bu “olmak”lar toplandığında bireyin yalnızlığı, egosu ve tatminsiz yaşamı bir dağ gibi birikiyor.

Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Film gibi tiyatro diyeceğim… Haklıyım. Linçler ve Dudaklar derinlikli ve katmanlı karakterleriyle seyir yoğunluğu yüksek bir atmosfer yaratıyor. Cemal (Cihat Süvarioğlu), yazar kimliğiyle bilinen, yalnızlığını seven… “Sevmek” burada tam anlamında kullanılmıyor. Gitgide duvarların arasındaki hayatına alışmış, kendini insanlardan ayrıksılaştırmış ve böylelikle benmerkezci dünyasında rutin bir yaşamı kabullenmiş. İnsan ve toplum adına sesini duyurmaya çalışmasının yanı sıra kendi çıkarları doğrultusunda dürtüsel davranış biçimlerini de beraberinde getiriyor. Cemal, Kadıköy’de bir apartman dairesinde karşımıza çıkabilecek yazarlardan sadece biri. Süvarioğlu dingin, her şeyden elini çekmiş ve farkındalıklı halleriyle dikkat çeken bir oyun sergiliyor.

Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Oyundaki diğer karakter Selin (Hare Sürel). Hikâyenin kırılma noktasında önemli bir yere sahip olan Selin, geçmiş travmalarıyla yüzleşmiş ve acılarını gömmek yerine dışavurmayı, anda kalmayı, duygularına teslim olmayı deneyimleyerek daha renkli bir yaşamın kapısını aralıyor. Sürel, samimi ve doğal oyunculuğuyla dikkat çekiyor.

Linçler ve Dudaklar, farklı kesimlerden kimlikleri bir araya getirerek bireysel problemleri işlemeye çalışıyor. Hikâyedeki Leyla Nur (Ceren Köse) ve Recep (İlyas Özçakır), İslam’ı temele alan bir yaşamın gayreti içerisinde kendi tutum ve değerlerine sahip çıkan çekirdek bir aile. Fakat bu tutum ve davranışlar özellikle Leyla Nur için bazı zorunluluklar sebebiyle şekil değiştiriyor. Özellikle Cemal ve Leyla Nur’un yüzleşme sahnesi, oyuncuların başarılı performansıyla güçlü bir an yaratıyor. Ceren Köse’nin karakter analizindeki içsel dokunuşlar, Leyla Nur için sahne üzerinde büyük bir yaşam mücadelesine dönüşüyor. Köse, Linçler ve Dudaklar oyunundaki performansıyla Direklerarası Tiyatro Ödülleri 2025 “Genç Kadın Oyuncu” ödülünün sahibi oluyor.

Son yıllarda sahnede alışık olmadığımız bir dekor tasarımıyla karşılaşabilirsiniz. Çünkü bu oyunda bir evde olması gereken her obje düşünülmüş ve oyun içerisinde kullanılmak üzere sahneye eklenmiş. Hal böyle olunca mutfak gereçleri de dâhil olmak üzere her şey kullanılmayı bekliyor. Burada benim için önemli olan soru şuydu: Sahne üzerinde var olan her obje oyuna hizmet edebilecek mi? Karmakarışık bir dekordan bahsetmiyorum fakat büyük bir evin kalabalığı içerisinde kaybolma fikri de cazip gelmiyor. Oyunun içerisinde elverişli biçimde kullanılan küçük bir sürpriz var. Onu da izlemeye gittiğinizde deneyimleyeceksiniz. Şimdilik “Acaba ne olabilir?” sorusu aklınızın bir köşesinde gezinebilir.

Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Hikâyesi, oyunculukları ve sahne tasarımıyla öne çıkan Linçler ve Dudaklar, bağımsız bir film festivali havasında izleniyor. Karakterler yaşıyor, hikâye onları; onlar da kendilerini besliyor. Halil Babür’ün söylemek istedikleri ve bizim de duymamız gereken konular var.

Uzun zamandır hangi oyunu izleyeceğine karar veremediysen; toplumsal sorunları, farklı kökleri, yaşamı kabulleniş biçimlerini görmek sence de iyi bir fikir olmaz mı? Dolkun Yapım’ın tiyatroseverleri buluşturduğu Linçler ve Dudaklar adlı oyunu bu sezon sizleri bekliyor.

Bugün kendinize bir iyilik yapın.
Tiyatro iyidir.

Linçler ve Dudaklar: Kadıköy’de Ağır Bir Yaşam

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...