Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri 85 Yazı: François Ozon’dan Gençlik Draması (Filmekimi Özel)

85 Yazı: François Ozon’dan Gençlik Draması (Filmekimi Özel)

Yazar: Merve Özbek

85 YAZI: François Ozon’dan Gençlik Draması (Filmekimi Özel)

François Ozon’un yazıp yönettiği ve Aidan Chambers’ın Dance On My Grave romanına dayanan 85 Yazı 39. İstanbul Film Festivali kapsamında 12 Ekim Pazartesi günü seyirciyle buluştu. Başrollerinde genç yıldızlar Benjamin Voisin ve Felix Lefebvre’nin bulunduğu film seyirciye bir gençlik draması sunuyor. İzleyiciyi 1985 yazının Normandiya sahillerinde küçük bir kasabaya götüren film aynı zamanda David ve Alexis’in yolculuğuna da izleyiciyi dahil ediyor.

Alexis’in hayatını kurtardıktan sonra iki yakın arkadaş olan ve yaz boyunca, tam olarak altı hafta boyunca birlikte vakit geçirir kahramanlarımız. İki genç kısa zaman sonra arkadaştan daha fazlasına dönüşürler. Başrolde izlediğimiz Alexis, aynı zamanda hikayenin anlatıcısı. Alex’i anlatıcı olarak kullanarak iki farklı zaman dilimini aynı anda anlatan film, bu yolla seyircide merak uyandırmayı da başarıyor. Hikayenin henüz başında bir polisin yanında gördüğümüz Alex, izleyiciye bir cesetten de bahsediyor, bu dakikadan sonra filmin seyrini ve bu ikilinin yazını büyük bir heyecanla ve yer yer sevgi dolu duygularla izliyoruz. Filmin 1985 yazında, küçük bir sahil kasabasında geçmesi de izleyiciye özellikle yılın bu zamanında özlenen yaz manzaraları sunuyor. Kullandığı renk ve soundtracklerle seksenleri başarılı bir şekilde yansıtan film, özellikle müzikler konusunda başarılı bir iş çıkarıyor. Filmden çıktığınız an bu müziklerle gece kulübünde dans etme isteği uzun zaman sizi terk etmeyecek.

Ortada bir cesedin olduğu hikayede, film ilerledikçe seyircinin heyecanı ve merakı büyüse de sonunda çok büyük bir final sunamayan film, ilk hayal kırıklığını bu anda yaratıyor. Hem seksenlerde küçük bir kasabada geçmesiyle, hem de eşcinsel draması olmasıyla Call Me By Your Name filmiyle karşılaştırılsa da 85 Yazı Call Me By Your Name filmi kadar güçlü bir drama sunamıyor. Dramadan coming of age tarzına evrilen ve bu iki tarzı başarılı şekilde birlikte işleyen film aynı zamanda iyi bir hikaye anlatımı sunsa da güçlü bir hikayeye sahip olmadığı için seyirciyi tam anlamıyla tatmin edemiyor.

Aralarındaki kimyanın da sayesinde ekranda birbirine uyumu yakalayan iki genç aşığımız Alex ve David’in kısa ancak etkili hikayesi, seyirciye güçlü duygular hissettirmeyi başarıyor. Birlikte geçirdikleri her an, özellikle dans sahnelerinde birbirlerine karşı besledikleri duyguları seyirciye başarılı bir şekilde geçiren filmin eksik yanı, güçlü bir hikayeye sahip olamaması, bu nedenle izledikten sonra bir şeylerin eksik kaldığını hissedebiliyorsunuz. Özellikle Ozon ismini duyunca daha çarpıcı bir film bekleseniz de film böyle duygular uyandırmayı başaramayınca hayal kırıklığı yaşanıyor elbette. Yine de salonu sıcak duygularla terk ediyorsunuz. Yer yer absürd komedi anlarıyla da seyirciye birçok duyguyu yaşatıyor. Özellikle 80’ler gece kulüpleri müziklerini özleyenler, benim gibi birkaç gün boyunca filmin playlistini dinleyecektir. Sahneler ve başarılı renk paleti de özlediğimiz bir yaz mevsimi sunuyor. Ortalama bir gençlik draması ve ortalama bir aşk hikayesi anlattığı için ortalama bir film olarak kalan 85 Yazı, yine de seyirciye güzel hislerle salonu terk edeceğini vaat ediyor.

85 YAZI: François Ozon’dan Gençlik Draması (Filmekimi Özel)

Merve Özbek’in Diğer Yazıları İçin Tıklayın.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...