2020 Yılının Mini Dizileri (Part 1)
Yasaklar nedeniyle evde geçireceğimiz bir hafta sonunda sizler için 2020 yılından kaçırılmaması gereken beş mini diziyi derledik.
Normal People
Normal People, 2020 yılında adını sıkça duyduğumuz dizilerden oldu. 28 Nisan’da yayınlanan dizi, Sally Rooney’nin aynı adlı 2018 romanından uyarlandı. Normal People, Marianne Sheridan (Daisy Edgar-Jones) ve Connell Waldron (Paul Mescal) arasındaki ilişkiyi, lisenin son günlerinden üniversite yıllarına kadar anlatıyor. Dizi, performansları, yönetmenliği ve yazımı ile övgü topladı. 72. Primetime Emmy Ödülleri’nde dizi, Mescal için En İyi Başrol Oyuncusu ve Abrahamson için Üstün Yönetmenlik de dahil olmak üzere dört ödüle aday gösterildi.
Odak noktası esas olarak Connell ve Marianne’in karmaşık ilişkisi olsa da zorbalıktan akıl sağlığı bilincine, ilişkilerdeki sosyal statü konusundan iki birey arasındaki cinsel çekime, kaygı bozukluğu ve anksiyeteye kadar birçok farklı konuyu dikkatle hikayesine işlemeyi başarıyor. Hikaye akışına eşlik eden başarılı görüntü yönetmenliği ve yine takdir toplayan performanslarıyla 2020’nin en iyileri arasına giren Normal People; BluTV’de de yer alıyor. Bu yılın kaçırmamanız gereken dizilerden biri olan Normal People’ın ayrıntılı incelemesine de aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
I May Destroy You
I May Destroy You, Michaela Coel tarafından BBC One ve HBO ortak yapımı olan bir İngiliz komedi-drama dizisi. Başrolünde Michaela Coel’i izlediğimiz dizide, tecavüze uğradıktan sonra hayatını yeniden kurmaya çalışan genç bir kadın olan Arabella’yı canlandırıyor. Dizi, 7 Haziran’da HBO’da yayınlandı.
Arabella (Michaela Coel), ilk kitabı Chronicles of a Fed-Up Millennial ile ün kazanan ve bir Millennial ikonuna dönüşen, özellikle sosyal medyada ilgi odağına dönüşen bir yazar. İkinci kitabı için son teslim tarihine kadar çalışırken, Londra’da bir gece arkadaşlarıyla buluşmak için yazmaya ara verir. Ertesi sabah, başına gelenleri hatırlamakta zorluk yaşar ancak arkadaşları Terry (Weruche Opia) ve Kwame (Paapa Essiedu) yardımıyla o gece başına gelenleri dizi boyunca araştırır. Arabella ile arkadaşları Terry ve Kwame etrafında dönen hikaye tecavüz, rıza ve özellikle final bölümü ile travma ile başa çıkma yollarına başarılı şekilde odaklanıyor. Odaklandığı konular bu kadar zorken başarılı senaryo yazımıyla bu zor konuların üstesinden gelirken, Michaela Coel’in başarılı performansı da seyirciye güzel bir seyir zevki sunuyor. Bu yılın kaçırmamanız gereken dizilerden biri olan I May Destroy You’nun ayrıntılı incelemesine de aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
I May Destroy You: Geçmişinle Yüzleş İlerlemeye Devam Et
The Queen’s Gambit
The Queen’s Gambit, Walter Tevis’in 1983 tarihli aynı adlı romanına dayanan, Scott Frank ve Allan Scott tarafından yazılan ve yönetilen bir Amerikan coming of age tarzında drama televizyon mini dizisi. 1950’lerin ortalarından başlayıp 1960’lara doğru ilerleyen hikaye, duygusal sorunlar ve uyuşturucu ve alkol bağımlılığı ile mücadele ederken dünyanın en büyük satranç oyuncusu olma yolunda yükselen öksüz bir satranç dahisi hakkında. The Queen’s Gambit 23 Ekim’de Netflix’te yayınlandı. Dört haftadan sonra Netflix’in en çok izlenen mini dizisi oldu. Anya Taylor-Joy’un Beth Harmon performansı ile sinematografi ve prodüksiyonuyla büyük beğeni topladı. Satranç topluluğundan da olumlu dönüşler aldı ve satranca ilginin yeniden canlanmasını teşvik etti. Dizinin ayrıntılı incelemesine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
The Queen’s Gambit: Her Bölümü Film Tadında
Bir Başkadır
Berkun Oya’nın yönettiği ve Netflix için yaratılan Bir Başkadır, geldiği ilk günden beri Türkiye’nin de gündemine oturmuş durumda. Başrolünde Öykü Karayel’in yer aldığı Bir Başkadır, Türkiye’den birçok farklı sosyo-kültürel çevreye odaklanıyor ve farklı portreler çizmede realist davranıyor. Özellikle bu yanıyla seyircinin takdirini toplayan Bir Başkadır, Netflix Türkiye’de de popüler dizilerden olmayı başardı. 8 bölümden oluşan Bir Başkadır, Netflix’in Türkiye içeriklerinden de en başarılısı oldu. Başta Öykü Karayel olmak üzere Funda Eryiğit, Tülin Özen, Defne Kayalar ve Fatih Artman; hayat verdikleri karakterlerle seyirciyi sarsmayı da başladı. Türkiye’deki farklı, özellikle kadın portrelerini başarılı şekilde çizen ve hikayelerini akıcı şekilde işleyen dizi Türk seyircilerin de beğenisini topladı. Dizinin ayrıntılı incelemesine linkten ulaşabilirsiniz.
Bir Başkadır: Gerçekten Bambaşka Bir Dizi
The Last Dance
The Last Dance, ESPN Films ve Netflix ortak yapımı bir 2020 Amerikan spor belgeseli mini dizisi olarak seyirci karşısına çıktı. Yönetmenliğini Jason Hehir’in üstlendiği dizi, özellikle Chicago Bulls’la oynadığı son sezona odaklanan Michael Jordan’ın kariyeri etrafında dönüyor. Dizi, Bulls’a tam erişim hakkı olan bir film ekibinden özel görüntülerin yanı sıra Michael Jordan, Scottie Pippen, Dennis Rodman, Steve Kerr ve Phil Jackson da dahil olmak üzere birçok NBA oyuncuları ve teknik adamların röportajlarını içeriyor. Dizi, 19 Nisan – 17 Mayıs 2020 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde ESPN’de, bölümleri ise ABD yayınlarından sonraki gün Netflix’te yayınlandı.Yönetmenliği ve kurgusundan ötürü övgü ile eleştiriler aldı. Dizi, 19 Temmuz 2020’de tüm bölümleri ile Netflix’te yer aldı. Chicago Bulls’un heyecan dolu son sezonunu sunarken, özellikle Michael Jordan’ın kaos dolu kariyerine odaklanan dizide perde arkasında neler olduğunu görmek, aynı zamanda bu kaos ve heyecanın sebeplerinden olan oyuncu, teknik direktör ve menajerlerin röportajlarını dinlemek yalnızca basketbolseverlerin değil tüm spor camiasının da takdirini topladı. Kurgusuyla da başarılı bir iş çıkaran The Last Dance, 72. Primetime Emmy Ödülleri’nde En İyi Belgesel veya Kurgu Dışı Dizi dalında Primetime Emmy Ödülü’nü kazandı.
2020 Yılının Mini Dizileri (Part 1)
Merve Özbek’in Diğer Yazıları İçin Tıklayın.