Zom 100: Bucket List of Dead: Zombi Olmadan Önce Yapılacaklar
Zom 100: Bucket List of the Dead (2023) daha yayınlanmadan sosyal medyanın gündeminde olan bir film. Yusuke Ishida’nın yönettiği bu filmde olası bir zombi karşılaşması hiç beklenmedik şekilde ilerliyor.
Akira Tendo, yeni mezun olmuş ve ilk defa iş hayatına daldığı için oldukça pespembe hayallerin heyecanıyla işe gider. Gerçekten mutludur. Ta ki iş hayatının hiç de sandığı gibi olmadığını fark edene kadar…
Japonya her ne kadar çalışkan bir ülke olarak bilinse de bunu kendine veya sevdiklerine vakit ayırmadan ofiste saatlerce çalışan sayısız kişiye borçludur. Sadece sayılı şirketlerde çalışma saatleri düzenlidir. Onun haricinde her ne kadar bu durum çok ciddi sağlık sorunlarına sebep olsa da Japonya’da hiçbir zaman çok ciddi bir önlem alınmamıştır.
Yazının bu bölümünden itibaren spoiler yer alabilir.
Ana karakterimiz de kendini çok geçmeden bu döngüde buluyor. Heyecanla başladığı bu iş artık kendini kurtaramadığı bir kapandır.
Ve görünen o ki bu kapandan kurtulması için gereken şey ne bir istifa mektubu ne de yöneticisi ile sert bir konuşmadır; bir zombi istilasıdır. Artık ana karakterimiz Tendo mutludur. Dışarıda insanlar zombi olurken onun evini temizlemek için şimdi bir fırsatı vardır!
Belki de gece gündüz çalışılan zalim bir sistemde olası bir zombi istilasının aslında mutluluk verebilecek bir olgu olmasını göstermesi filmin muzip yanını gösteriyor.
Film pek görsel efektleri ya da müzikleri ile öne çıkamıyor. Evet, belki çekimleri ortalama başarıda ama etkileyici değil. Ben bunu bir eksiklik olarak görmüyorum. Çok yüksek görsel kalitede film çekilmesi seyircinin konuya girmesine engel olabiliyor bazen.
Peki, olası bir zombi istilasında ne yapardık ki?
Her ne kadar muzip yanları olsa da filmi fazla bir beklentiyle izlememek gerekiyor. Çünkü bu bildiğimiz zombi filmlerinde olduğu gibi ne zombi istilasını araştıran ne de bunu çözmek isteyen karakterlerimiz var.
Ana karakterimiz için sorgulayacak hiçbir şey yok. Artık işe gitmiyor olması yeterli. Aslında genelde filmlerdeki gibi zombi istilasını durdurmak ya da insanlığının sonunu engellemek gibi büyük kahramancılık idealleri olmayan karakterleri izlemek bize şunu dedirtebilir: Acaba bu izlediğim en gerçekçi zombi filmi mi?
Çünkü filmin ilk yarısında gördüğümüz tek hedefi zombi olana kadar hiç yapamadığı şeyleri yapmak isteyen Tendo’dur.
Ta ki filmin diğer yarısına kadar.
Ama ben filmin diğer yarısından bahsetmek istemiyorum. Sürpriz kalsın. Filmin bir diğer ilginç yanı da diyalogların hep yüzeysel kalması. Bazı kısımlar -mesela ana karakterin iş yerinde bir kıza aşık olması ya da eski arkadaşıyla ilişkisi- çok hızlı geçildiği için ana karakterin aldığı kararlar ile dedikleri çok yüzeysel kalıyor. Filmde eğer olaylar ve diyaloglar biraz daha uyumlu şekilde işlenseydi, çok büyük bir görsel beklenti olmadan da kendini daha kolay izlettirebilirdi. O yüzden ben filmi sevenlere yine aynı isimle olan animesini öneririm.
Anime hem görsel açıdan hem de diyalogları ile filme kıyasla daha çok vaat veriyor.
Ayrıca hikayenin asıl yazarı Haro Aso. Kendisi Alice in Borderland’in de yazarıydı. Hatırlayanlar bilir Alice in Borderland’de de ana karakter Arisu, iş hayatına atılmak istemeyen bir karakterdi. Tüm günü video oyunları oynayarak geçiren Arisu iş aramadığı için tartışıp evden çıktığı bir gün kendini çok tehlikeli bir oyunun içinde buluyordu. Belki Haro Aso da bir şirkette çalışmak istemediği için iyi bir yazar olmuştur, bilemeyiz.
Onun haricinde film versiyonu da fena değil. Sosyal medyada aldığı ilginin karşılığını veriyor. Ayrıca bir zombi filminin bu kadar tasasız ve muzip olması da seyircinin koleksiyonunda farklı bir yer edinebilir. İyi seyirler dilerim.
Zom 100: Bucket List of Dead: Zombi Olmadan Önce Yapılacaklar