Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Meg 2 The Trench: Daha Çok Aksiyon, Daha Az Diş

Meg 2 The Trench: Daha Çok Aksiyon, Daha Az Diş

Yazar: Berk Söğütlü

Meg 2 The Trench: Daha Çok Aksiyon, Daha Az Diş

Bu inceleme spoiler içermektedir.

İlk The Meg filmi 2018 yılında beklenmedik bir çıkış yapmış ve 530 milyon dolar hasılata ulaşarak birçok kişiyi şaşırtmıştı. Şimdiyse dev megalodon, Jason Statham ile rövanş karşılaşması için sinemalara geri döndü. Yazar Steve Alten’in The Trench adlı romanına dayanan Çin-Amerikan ortak yapımı Meg 2: The Trench, 2 saatlik bir PG-13 aksiyon filmi olarak öne çıkıyor. Bu devam filminde High-Rise ve Kill List filmlerinden tanıdığımız Ben Wheatley, daha önce Jon Turteltaub tarafından doldurulan yönetmenlik koltuğunu devralıyor. Geri dönen oyuncular Jason Statham (Jonas Taylor), Page Kennedy (DJ), Shuya Sophia Cai (Meiying) ve Cliff Curtis’in (Mac) yanı sıra Sienna Guillory (Driscoli), Sergio Peris-Mencheta (Montes) ve Çinli aksiyon yıldızı Wu Jing (Jiuming Zhang) dahil olmak üzere birkaç yeni isminde dahil olduğu karakterlere hızlı bir merhabadan sonra Meg 2: The Trench, gösteriyi başlatmak için derinlere dalıyor.

Meg 2: The Trench, Kretase Dönemi’nin besin zincirine gönderme yaparak umut verici bir açılış yapıyor ve hemen sonrasında günümüze geliyoruz. The Meg’den altı yıl sonrasını konu alan ‘The Trench’’de Jonas Taylor, Jiuming Zhang tarafından yönetilen bir su altı tesisinde çevre araştırmacısı olarak megalodonlar üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca ilk filmde küçük bir çocuk olan Meiying artık asi ve ‘Trench’i’ keşfetmeye can atan bir genç olarak karşımıza çıkıyor. Meiying’in annesi Suyin Zhang (Li Bingbing), devam filminde olmadığı için artık Meiying’in ebeveynlik sorumluluklarını Jonas ve amcası Jiuming ile paylaşıyor. Daha sonra Statham en iyi yaptığı şeyi yapıyor ve Filipin Denizi’ne radyoaktif atık boşaltan kötü korsanların bulunduğu bir gemiye baskın düzenliyor. Bu sırada megalodonlar birer tehdit oluşturduğundan, Mana One Araştırma Merkezi’nin artık elektrikli denizaltıları ve dalgıçların okyanus tabanında yürümesine izin veren robotik giysileri bulunuyor. Kahramanlarımız, bu gizemli çukura araştırma dalışları yapmak için bu güçlü su altı araçlarını kullanıyor fakat bir süre sonra Jonas ve ekibi okyanusun ortasında gemilerinin yok olmasına yol açan yasa dışı bir maden kaçaklığına rastlarlar. Çatışma sırasında tarih öncesi deniz canavarlarını okyanusun geri kalanından ayıran doğal bariyer hasar gördüğünde, çok sayıda megalodon ve dev bir ahtapot serbest kalacaktır.

Meg 2: The Trench’in üç perdelik yapısı oldukça garip duruyor. Filmin ilk perdesi bize gereksiz sahnelerler ve sıkıcı diyaloglarla dolu bir olay örgüsü ve hiç umursamadığımız yeni karakterleri sunuyor. İkinci perdede karakterlerin okyanus tabanından tesise yürümek zorunda kaldıkları sekans okyanus dibindeki canavarlara karşı çatışmalar, kötü diyaloglar, vasat görsel efektler, neler olup bittiğini anlamadığımız aksiyon sahneleri ile daha da dibe batıyor. Üç yıl önce çıkan Underwater filminin su altı sahnelerinin çok daha gerçekçi durduğunu söyleyebilirim. Üçüncü perdede karakterlerimiz Fun Island adlı bir adaya giderler ve ‘’The Trench” nihayet biraz eğlenceli hale gelir. Adada büyük bir kovalamaca başlar, patlamalar ve dev bir ahtapotta buna dahil olur fakat bunların çoğu ne devasa bir tarih öncesi köpekbalığı ne de daha ciddi bir tehdit içeriyor. Wheatley ve yapım ekibi sonlara doğru eğlence dozunu arttırmış fakat bunun için artık çok geç diyebilirim. Dev ahtapot ve karada yaşayan minik dinozorlar bile süreci zar zor renklendiriyor. 1 sahne öncesinde koca bir paralı asker timini öldüren bu minik dinozorlar hemen sonrasında yalnızca bir kürek sapı ile basit bir biçimde öldürülüyor.

Ben Wheatley’nin gerilim ve kara mizah yetenekleri Jon Hoeber, Erich Hoeber ve Dean Georgaris’in düzensiz senaryosu tarafından harcanmış. Filmin 129 milyon dolarlık bütçesi de bazı görsel efektleri kaldıramıyor. Bu yüzden her zaman daha büyük, daha iyi anlamına gelmiyor. Meg 2: The Trench ilk filmdeki tansiyonu bir türlü yakalayamamış. İlk filmin belirli sahnelerindeki korku duygusu maalesef burada yok. Filmdeki yakın mesafeli kurgudan yoksun çekimler, takip etmesi zor aksiyon sahnelerine neden olmuş. Filmin korku konusundaki kısır becerisinin ardındaki bir başka neden Rated R (18 yaş ve üzeri) olmaması. Ayrıca vasat yazılmış insan kötü karakterlerin filme dahil edilmesi filmi, insana karşı canavar gösterisinden oldukça uzaklaştırmış. Bu kötü karakterler hiçbir amaca hizmet etmeden ölüyorlar.

Diğer karakterlere geçersek Cliff Curtis ve Page Kennedy ikilisi filmin sonlarına doğru tuhaf bir dost-komedi-aksiyon hissi veriyor. Bir an kendimi Bad Boys izliyorum sandım. Statham, oyuncu arkadaşları Cliff Curtis ve Page Kennedy’den sağlam bir destek alırken, grubun geri kalanı tamamen unutulmaya yüz tutmuş. Film geri kalan yan karakterleri hiç umursuyor gibi görünmüyor. Zaten karakterlerle zar zor tanıştırıldığımız için ölen karakterlerin yasını bile tutmuyoruz. Film kendini ciddiye mi alsın yoksa komedi ögelerinemi yaslansın bir türlü karar veremiyor. Filmi izleyen herkes son sahneye kadar kimin hayatta kalacağını tahmin edebiliyor yine de Statham’ın eline, kendisinin on katı büyüklüğünde sivri bir helikopter parçası alıp megalodonun ağzının içine saplaması oldukça eğlenceli. Dev ahtapot ve megalodonun kısa dövüşü ve Statham’ın jet ski ile megleri peşine takarak avlaması da güzeldi fakat hepsi bu kadar. Çinli Wu Jing’in yapmacık sahnelerinin yanı sıra filmde olma sebebi, politik olarak motive edilmiş bir karakter izlenimi yaratmaktı sanırım. Uzun lafın kısası senaryo megalodonlara odaklanmak yerine, direksiyonu aksiyona doğru kaydırmış bu da filmi bir megalodon filminden daha çok herhangi bir Jason Statham aksiyon filmi yapmış. Evet Meg 2: The Trench son yarım saatte vitesi arttırmaya çalışıyor fakat bu da yeterli olmuyor.

Dehşeti ve korkuyu kucaklamak yerine, sıkıcı aksiyonda ısrar eden Meg 2: The Trench anlamsız yan karakterleri, kötü kamera açıları ve sıkıcı diyaloglarıyla jenerik daha bitmeden izleyicinin hafızasından silinip gitme sözünü veriyor. Meg 2: The Trench’den bize Inception tarzı bir hikaye sunmasını elbette beklemiyoruz fakat en azından biraz daha çabalayabilirdi. Günün sonunda bu filme Jason Statham’ın günü dev meglerden kurtaracağını bilerek gidiyoruz yine de bu türden filmlere aşina olanlar Meg 2: The Trench karşısında hayal kırıklığına uğrayabilir.

Puan: 4.5/10

Meg 2 The Trench: Daha Çok Aksiyon, Daha Az Diş

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...