Yara: Toplumumuzun Dibine Tutulan Işık | İnceleme (ICAPFF Özel)
Bu kısa film bir doktorun, oğlunun doğum günü kutlaması sırasında aldığı telefonla, ölüm raporu hazırlamak için yaşlı bir adamın evine gitmesini ve orada yaşadığı ikilemi konu ediniyor. Biz bu filmi 10. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında izledik. Geçelim incelemeye:
Doktor rolüne hayat veren Tülin Özen’in burada da oyunculuğunu konuşturmasıyla ikilem bize gayet iyi yansıtılıyor. Mesleki görevi ve vicdanı arasında kalan doktorumuzun bu ne yapacağını bilememe halleri, her gün yaptığı gibi uçmaya çıkan bir kuşun, aniden suya düştüğündeki çırpınışlarına benziyor.
Cenaze evine kamera daha girmeden evde cenazenin olduğu o kadar belli ki. İçeri girmeden duyulan kuran sesleri, kuran okunan odanın kapısı açık unutulduğunda anında farkına varılıp örtülmesi ve daha birçok şey cenaze ruhunu çok iyi yansıtmış.
Nedendir bilmem ki kısa filmler hep bir şeyler anlatmalı, bir mesajı olmalı gibi gelir bana. Tabi birçok film için de aynı şey geçerli ama benim için kısa film mesaj filmidir. Yine bana göre uzun metraj bir film çekmekten daha zordur. Çünkü adından da anlaşılacağı üzere zaman kısa. Yönetmeni Onur Güler’i bu filmle tanıdım ve böyle bir şeyi bu kadar kısa zamanda, bu kadar etkili anlatabildiği için tanıdığıma memnun kaldım.
Nihal Yalçın’ın efsane oyunculuğuyla her gün ülkemizde bir yerlerde kadınlarımızın maruz kaldı şeyleri ve yaşadıkları çaresizliği iyi aktarıyor. Bu bir toplumsal hikaye. Bu bizim hikayemiz. Evet utanılacak bir hikaye belki de ama daha çok yapılmalı. Artık herkes bunların farkına varmalı. Bir dede, torununun annesine tecavüz etmemeli. Bir anne yaşadıklarına dayanamayıp katil olmamalı. Çocuklar, en masumlar, dedelerinin sigara kokan ellerini öperken, burunlarına sigaradan başka kötü kokular gelmemeli.
Yara: Toplumumuzun Dibine Tutulan Işık | İnceleme (ICAPFF Özel)
Batuhan Kılınç’ın Diğer Yazıları İçin Tıklayın.