Romantik Hırsız: Her Anlamda Kötü Bir Film
Yönetmen koltuğunda Recai Karagöz’ün oturduğu, senaryosunu Pelin Karamehmetoğlu’nun yazdığı yeni Netflix yerli yapımı Romantik Hırsız, 14 Mart’ta izleyicilerle buluştu. Kadrosunda da önemli oyuncular bulunduran yapımın tek iyi yönü olarak sanırım bunu söyleyebiliriz. Oyuncu kadrosu konusunda da ne kadar başarılı olduğunu tartışmak da lazım. Geçmişte adı birçok şiddet olayına karışmış olan ve bence ekranlarda yer almaması gereken Ushan Çakır’a filmde önemli bir rol verilmesinin konuşulması gerekiyor. Yine aynı şekilde yakın zamanda adı psikolojik şiddet ve tehditlerle anılmaya başlanan Fırat Tanış’ın da yine filmde yer alıyor olmasını filmin yapım sürecinin daha önce başlamış olmasından dolayı talihsiz bir tercih olarak yorumlayabiliriz.
Bu önemli ve unutturulmaması gereken konudan yazımın başında bahsettiğime göre artık filme geçebilirim. Netflix’in dünya çapında yayınlamış olduğu kötü içeriklere hepimiz alıştık. Ancak benim merak ettiğim bir konu var. Acaba bizim ülkemizdeki kötü yapımların oranı ile diğer ülkelerdeki kötü yapımların oranı aynı mı? Yani bizim için özel olarak mı kötü yapımlar ortaya çıkartıyorlar? Netflix Türkiye’nin çıkarttığı son 10 filme ve diziye bakacak olursak iyi diyebileceğimiz içerik sayısı 2 ya da 3’ü geçmez. Romantik Hırsız’ı da bu iyi filmler kategorisine asla sokamıyorum.
Filmde bir sanat eseri hırsızı olan Güney’in (Birkan Sokullu), Interpol’de Sanat Suçları biriminde çalışan Alin (Esra Bilgiç) ile olan polisiye ve romantik ilişkisini izliyoruz. Bu ikiliye Ushan Çakır (Ozan), Fırat Tanış (Faysal), Hakan Ummak (Ömer) ve Nil Keser (Vera) eşlik ediyor. Oyunculuklar konusunda çok fazla bir yorum yapamayacağım maalesef. Senaryodan kaynaklı hiçbir oyuncunun ekstra bir performans göstermesine gerek yokmuş zaten. Dümdüz oynamaları yeterli olmuş. Ancak Esra Bilgiç için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Filmin arada kalmışlığı yüzünden mi yoksa senaryodan dolayı mı bilmiyorum polis rolüne hiç uymamış. Genel olarak da başka bir yapımda kendisini izlemediğim için bu film özelinde oyunculuğunu Hande Erçel ile yarışabileceğini söyleyebilirim.
Öncelikle film romantik bir film mi yoksa polisiye mi asla anlayamadım izlerken. Romantik polisiye olmadığına da eminim. Bence filmin üretim aşamasında da bunu hiç sorgulamamışlar. Sorgulamış olsalar böyle bir film izlemezdik muhtemelen.
Filmin başından sonuna kadar her sahnesinde ucuz klişelerin taklitlerini görebiliyoruz. Yabancı polisiyelerde görmeye alıştığımız birçok şeyi Romantik Hırsız’ı izlerken de görebilirsiniz. Ancak şöyle bir sorun var ki tüm bu çaba boşa olmuş. Özellikle bazı sahnelerin aşırı eğreti durduğunu söylemem gerekiyor. Örneğin filmdeki motor takip sahnesi her açıdan saçma ve mantıksızdı. Sahnenin tek amacının güzel görüntülerle filmi kurtarma çabası olduğunu düşünüyorum. Mesela filmde atıfta da bulunulan Mission Impossible serisindeki takip sahnelerinin güzelliği ve aksiyonu herkesin malumu. Bu filmde ise hiçbir aksiyon yok. Bomboş sokaklarda bir arabanın motoru takip etmesini izliyoruz. Filmin başındaki sahnelerde kendimi bir reklam filmi ya da müzik klibi izliyormuş gibi hissettim. Bir sahne ne kadar yapay çekilebilirse o kadar yapaydı.
Genel olarak filmlerdeki mantık hatalarını bir noktaya kadar görmezden gelmeye çalışırım. Çünkü kurgu işler izliyoruz. Tüm mantık hatalarını görüp eleştirmeye kalksak filmden zevk alamayız. Ancak Romantik Hırsız’da o kadar çok mantık hatası var ki görmezden gelmek imkansız bir hal alıyor. Filmin başında Interpol’ün bile kimlik göstermeden geçemediği kapıdan 10 saniye önce hırsızımız nasıl geçebiliyor? Ya da Interpol’de polis olabilmiş birisinin gard almayı bile bilmemesi mümkün olabilir mi? Gard almak demişken dövüş sahnesi de hayatımda izlediğim en kötü dövüş sahnelerinden biriydi bunu da söylemeden geçmek istemedim.
Toparlamak gerekirse Romantik Hırsız muhtemelen oyuncuların da hatırlamak istemeyecekleri, klişeler silsilesi bir yapım olarak geçmişlerinde yer edinecek. Son olarak Netflix’e şunu da sormak istiyorum: Bu tarz kalitesiz yapımlar için farklı ülkelerde çekim yapabilecek bütçeyi yaratabiliyorsunuz da Sense8 gibi bir diziyi dünyanın farklı yerlerinde çekiliyor bütçemiz çekim maaliyetlerine elvermiyor diyerek niye iptal ettiniz? Nitelik her zaman nicelikten önce gelmeli ancak son yıllarda çoğu platform için bu durum değişti maalesef.
Umarım daha güzel, daha kaliteli yapımların yazılarında tekrar görüşürüz!
Romantik Hırsız: Her Anlamda Kötü Bir Film