Anasayfa İncelemelerDizi İncelemeleri Yarın Yokmuş Gibi: Zıt Kutuplar Birbirini Çeker Mi?

Yarın Yokmuş Gibi: Zıt Kutuplar Birbirini Çeker Mi?

Yazar: Yasemin Sofuoğlu

Yarın Yokmuş Gibi: Zıt Kutuplar Birbirini Çeker Mi?

14 Şubat Sevgililer Günü’nde Gain platformunda yayın hayatına başlayan 4 bölümlük mini dizi yıllar sonra Tuba Büyüküstün ve Halit Ergenç’i tekrardan bir araya getiriyor, senaryosunu Ekin Atalar’ın yazdığı, yönetmen koltuğunda ise eşsiz bakış açısıyla Zeynep Günay’ın oturduğu dizi bizlere seyir zevki yüksek bi deneyim sağlıyor. Daha önce tiyatro metni olarak tasarlanan orijinal senaryo The İnterview adlı filmle çıkışını yakalamış olup Yarın Yokmuş Gibi’nin de esin kaynağı olmuştur.

Dizi, deneyimli bir politika yazarı ve gazeteci olan Hakan ile genç ve güzel oyuncu Manolya’nın bir gecede yaşadıklarını anlatmaktadır. Farklı dünyalardan gelen bu iki zıt karakterin hayatları Hakan’ın Manolya’yla röportaj yapması için görevlendirilmesiyle kesişir. Röportajın ilk dakikalarında birbirlerine ön yargıyla yaklaşan ikili hiçbir sonuç elde edemeden dağılırlar ta ki Hakan, Manolya’yı rahatsız eden bi hayranından koruyuncaya kadar… Adam’ın Hakan’ın burnuna kafa atmasıyla birlikte Manolya onu tek başına bırakmak istemez ve evine davet eder, hikaye tam da bu noktada başlar. Zaman ilerledikçe karakterlerimiz birbirlerini tanıdıkça aralarındaki duvarlar yıkılmaya ve içlerinde bulundurdukları ön yargılarından sıyrılmaya başlarlar böylece gerçek insanlıklarıyla tanışırlar.

Hepimizin çoğu kez içinden geçen fakat dile getiremediğimiz belki de cesaret edemediğimiz bi cümledir “Yarın Yokmuş Gibi.”  Dizi tam tersini yaparak bizim yerimize içinden geçenleri söylüyor ve bizleri de konunun dışında asla bırakmıyor, Manolya ve Hakan’dan sonraki 3.karakter olarak onlarla kadın erkek ilişkilerindeki çatırdamaları sorgulamaya başlıyoruz ve izlediğimiz her dakika da tuttuğumuz taraf, savunduğumuz teori değişebiliyor ve asla kameranın bizi bu iki karakterden uzaklaştırmasını istemiyoruz. Tek mekanda çekilmiş olmasına rağmen asla sıkılıp orayı terk etmiyoruz, sanki biz de Hakan’la birlikte Manolya’nın evine misafirliğe gelmişiz gibi bi hisle hikaye bitip bizi uzaklaştırana kadar orada var oluyoruz. Örneğin; Hakan’ın Manolya’nın evinden çıktığı ve kendi yoluna gideceği bi sahnede sanki bizler de ikisinin arasında kalan ama nereye gideceğini bilemeyen bi gölge oluyoruz, içten içe Hakan’a buradan gitme ve bizi de bu geceden mahrum bırakma diyoruz çünkü onların ayrılması yalnız hayatlarımıza tekrardan geri döneceğimizin habercisi oluyor. Karakterleri bu denli almış olmamızın asıl sebebi tabii ki Tuba Büyüküstün ve Halit Ergenç’in performansları, aralarındaki uyum ve birbirlerine pasladıkları oyunun gerçekliği…

Ayrıca dizinin atmosferindeki softluk, ışığın tek mekanda dar bi alanda kullanılması ve renklerin dengesi izleyicilerin hikayeye odaklanmasını kolaylaştırmakta. Kullanılan müziklerin ve türlerinin birbirinden çok farklı olması ve karakterlerin duygu durumu göz önüne alınarak özenle seçilmiş olması hikayenin duygusal derinliğini ve atmosferini daha da çok güçlendirmekte, Leonard Cohen’in Everybody Knows, Müslüm Gürses’in Unutamadım (Kaç Kadeh Kırıldı) ve finalinde Sezen Aksu’nun Belki De Aşk Lazım Değildir şarkılarının sahnelerde kullanılma biçimi ve karakterlerin o an yaşadıkları hisleri bize en dokunacak şekilde geçirmekte.

İnsan bazen hiç tanımadığı birisine sığınmak ister, kendisini ona en yalın şekilde açmak ister, geçirdiği o kısacık vakitte saklanmadan en derin sırlarını bütün samimiyetiyle Yarın Yokmuş Gibi anlatır. Yarın olduğunda ise geriye sadece o geceden kalan anılar, söylenen sözler, yaşanan duygular kalır. Sonuç olarak “Yarın Yokmuş Gibi” dizisi günümüz karmaşık ilişkilerini ve toplumsal eleştirilerini başarılı bir şekilde yansıtan bir iş olmuş. Hayatımızın herhangi bi zamanında birisiyle böyle bir gece yaşama ihtimalimiz çok azdır fakat ihtimallere tutunmak gerekir bu yüzden o geceye hazırlık yapmanız için bu diziye bi şans vermenizi tavsiye ederim.

Yarın Yokmuş Gibi: Zıt Kutuplar Birbirini Çeker Mi?

Bunlar da ilginizi çekebilir

1 Yorum:

Avatar
Myn 19/03/2024 - 22:46

Dizi bir sanat eseri, setler, müzik, diyaloglar, yönetmenlik ve her iki oyuncunun da olağanüstü çalışmasıdır. 10/10

Yanıtla

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...