Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Jefe: Köstebeğin Peşinde

Jefe: Köstebeğin Peşinde

Yazar: Ecemnur Özgür

Jefe: Köstebeğin Peşinde

Netflix tarafından sunulan, başrollerini Luis Callejo ve Juana Acosta’nın paylaştığı İspanyol-Portekiz ortak yapımı olan Jefe İspanya’nın en önemli uluslararası film ödüllerinden olan Goya Ödüllerinde “En İyi Uyarlama Senaryo”ya aday olmuş filmdir. Dramatik komedi türünde olan Jefe, alışkın olduğumuz İspanyol filmlerini gerek çekim renkleri gerekse çekim açılarıyla bize sunmaya devam ediyor.

Ancak filmin konusu gerilim olmamasına rağmen sanki her an bir yerden sürpriz çıkacakmış hissi uyandıran çekimleri ve gereksiz griliklerin devam ettirilmesini verilmek istenen duyguya uygun bulamadım. Bu da bize suç-gerilim filmleriyle alışkın olduğumuz İspanyol sinemasının etkisinden tam olarak çıkılamamış olduğunu gösteriyor.

İlgi çekebilecek farklı bir konuyla karşılaşmış olmam aslında bu filmi izlememde etkili oldu. Başlangıç için fena olmayan ancak üzerine çokça çalışılması gereken detaylar bulunan filmde absürtlüklerle genel konu yeterince bağdaştırılamamış ne yazık ki. Evet, durum komedisi için Cesar’ı canlandıran başrolümüz Luis Callejo her ne kadar başarılı bir oyunculuk sergilemiş olsa da konular arası geçişlerin başarılı olmayışı filmi parçalara bölmüş.

Başrolden bahsetmişken onunla ilgili birkaç fikrimi daha eklemeliyim çünkü gerçekten etkileyici bir oyunculuğu var. Sadece bir bakışıyla bile içinde bulunduğu durumun komedisini izleyiciye geçiren ve bunu yaparken asla komik olma çabası gütmeyen bir yetenek. Bu filmde bencil, egoist, karşısındakilerin duygularını önemsemeyen, kaba bir adamı canlandırıyor. Bu tip bir karakteri birçoğumuz sevmeyiz hatta itici buluruz. Bu karakteri sevdirebilmek veya izlerken onun tarafını tutmak istememizi sağlamak kolay bir iş değil ancak başrolümüz bu konuda başarılı oluyor. Tam da bu sebepten kendisinin yer aldığı diğer yapımlardan da izleme listeme ekliyorum.

Aynı yorumu kadın başrol Juana Acosta için söyleyemeyeceğim maalesef… Sıcak, samimi bir enerjisi olması güzel. Canlandırdığı karaktere de yakıştırmış ancak izleyici gözüyle genele baktığımızda eksik kalan bir şeyler olduğu çok net. Oyuncular, oynadıkları karaktere bir ruh giydirirler. Bakışlarında, duruşlarında hatta bize çok basit gibi görünen ama film ilerledikçe fark ettiğimiz minik dokunuşlarında onların bir karakteri sadece canlandırmadıklarını, aynı zamanda onlara can verdiklerini görmek isteriz. Sanırım Juana Acosta’nın eksiği buydu.

Filmin konusuna gelecek olursak; Bir şirketin CEO’su olan Cesar, şirkette işlerin yolunda gitmediği bir dönemde hem işle hem de özel hayatıyla ilgili sorunlu bir dönemden geçerken şirkette sabahladığı bir gece temizlik görevlilerinden Ariana ile tesadüfi bir tanışma yaşıyor. Buraya kadar nispeten ciddi ilerleyen konu o tanışmadan sonra renkli bir hal almaya başlıyor. Cesar şirketteki köstebeğin kim olduğunu ararken karşılaştığı gerçekle sarsılıyor. Peki bu gerçek karşısında ne yapacak? Gerçek gibi görünen şeyler acaba bir yanılgı olabilir mi? Filmin bu kısmından sonra değişik stratejiler izleyecek taraflar olduğunu söyleyip spoiler vermeden konunun bu kısmını kapatıyorum.

Eşiyle boşanmanın eşiğinde olan başkarakterimiz bir taraftan eşinin Cesar’a söylemek istediklerini iletmek ama yüz yüze gelmemek için bulduğu ilginç yöntemle uğraşıyor. Bu durumu yansıtış şekilleri, filmin ilginç komedi unsurlarından biri olmasına rağmen başlangıçta sevmekle sevmemek arasında kaldığım ancak film içerisinde geçen zamanla ve olay akışıyla hoş bir espri dilini yakaladığını düşündüğüm bir detay oldu.

Hem bu filmle hem de komedi unsuru barındıran türlerle ilgili şöyle de bir genel eleştirim olacak: Absürt sahnelerdeki yapaylık artık günümüz filmlerinde görmek istemediğim detayların başında geliyor. Gerçekten güzel olabilecek bir konu, yetenekli oyuncularla orta düzey bir yönetmenin bile rahatlıkla çekebileceği bir film olabilecekken denemeye çalıştıkları tür bana göre maalesef ki başarılı olamamış. Filmin içine serpiştirilmiş komedi unsurları konusunda çok seçici olduğum için bu durumun beni ekstra rahatsız etmiş olabileceği ihtimali de söz konusu. Bazı zekice tasarlanan kurgulara komedi değil de mizah eklemeyi denemeliler. Böylelikle seyir zevki yüksek yapımlar izleyebileceğimizi düşünüyorum.

Jefe, nasıl bir beklentiyle izlemeye başladığınıza göre düşüncelerinizi şekillendirecek bir film diyebilirim. Özellikle İspanyol sinemasını sevenler için;  beklentinizi yüksek tutmadan, geceyi geçirecek çerezlik bir film olarak izlemeniz tavsiyemdir.

Jefe: Köstebeğin Peşinde

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...