Fair Play: Gerçek Bir Yaşam Oyunu
Özel hayatlarında çok iyi bir çift olan ve aynı zamanda birlikte finans firmasında çalışan Emily ve Luke arasındaki destekleyici, dinamik ilişki terfi durumuyla uğursuz bir şeye dönüşmeye başlar. Hırs ve başarı onların birbirlerine karşı gerçek yüzlerinin ortaya çıkmasını sağlarken, çift hayatın asıl bedelini ödeyecektir.
Sundance Film Festivali’nde büyük beğeni toplayan Fair Play’de Chloe Domont yönetmen koltuğunda bulunuyor. “Fair Play”, Chloe Domont’un ilk uzun metraj film yönetmenliğini yaptığı ve senaryosunu da kaleme aldığı film olma özelliği taşıyor. Başrollerini ise, son dönemlerde yıldızı parlayan oyuncular arasında olan Phoebe Dynevor ve Alden Ehrenreich’ın paylaştığını görüyoruz. Filmde ayrıca Eddie Marsan, Rich Sommer ve Sebastian De Souza gibi oyuncular da yer alıyor. Dram, gerilim ve gizem türlerindeki “Fair Play” 6 Ekim’den itibaren Netflix’te yayında!
Fair Play’in film boyunca anlatacakları hiç bitmiyor, haliyle izleyicilerin de filmi izlerken anlaması gereken çok fazla mesaj var. Bunu tam olarak şöyle bir noktadan anlatmak istiyorum sizlere; Erkek egemen bir dünyada yaşamanın ve bir kadın olarak yaptığınız işin değer görmesinin zor olduğu bilinciyle “Fair Play” incelemesini yapıyorum.
Şimdi konuyu derinlemesine inceleyelim:
Emily ve Luke, New York’un finans sektöründe çalışıyorlar. Aynı şirkette çalışan çift, şirket kuralları gereği ilişkilerini diğerlerinden gizliyorlar. Nişanlı çift başarı basamaklarını tırmanmak konusunda oldukça tutkulu. İlk etapta filmin başlarındayken mükemmel bir ilişkiye sahip olan bu genç çiftin başarmak arzusuna ve birbirlerine olan aşkına hayran kalabilirsiniz. Ancak o da ne? Emily, terfi aldıktan hemen sonra Luke’un tutarsız tavırları ilişkilerini bir çıkmaza götürmekle kalmıyor, Emily işini kaybedecek duruma geliyor. Öyle ki, burada Luke’un beklediği terfinin Emily tarafından hak edilmiş olması ve Emily’nin işinde Luke’dan çok daha iyi olması sevgilisinin aşağılık kompleksiyle karşılık buluyor.
Emily, Luke’un patronu olduğunda işler tamamen değişiyor ve korkunç bir hal alıyor diyebiliriz. Luke yaptığı manipülasyonlarla Emily’nin terfii hak etmediğini düşünmesini sağlıyor. Çünkü bilirsiniz, erkek egemen sistem, erkeği yönetici ve kadını da onun çalışanı yapmak konusunda ısrarcı. İçinde bulunduğumuz çağda tartıştığımız konu hala cinsiyet eşitsizliği meselesi! İşin ilginç tarafı oldukça destekleyici ve sağlıklı bir ilişki bazı dengeler değiştiğinde aniden sağlıksız bir ilişkiye dönüşebiliyor. Aslında güç dengesinin bir başka açıdan ilişkiler versiyonu çıkarımını rahatlıkla yapabiliriz. Luke’ Emily’i manipüle ederek iş yerindeki huzursuzluğu ve gergin ortamı bir nevi Emily’nin ayağını kaydırmak için kullanıyor. Emily’e söz geçiremeyeceğinin farkında olan Luke işi iyice abartarak Emily’nin kıyafetlerine karışmaya başlıyor ve onu görünümü hakkında yargılamaya devam ediyor. Luke’un ve şirketteki diğer erkeklerin temel problemi, Emily’nin başarısı karşısında onlardan daha yüksek maaş alması ve bu kadınla aynı ortamda çalışmak istememeleri.
Burada cinsiyetler arasındaki eşitsizliği, fiziksel şiddeti ve sözlerle yapılan tacizin örneğini çok net bir biçimde görebiliyoruz. Bir noktadan sonra tüm bu yaşananlara karşılık Emily’nin sert tavrıyla karşılaşacak ve ağzının payını alacak olan Luke için oldukça başarılı bir yüzleşme sahnesi planlanmış. Sizi temin ederim ki, finalde derin bir nefes alacaksınız.
Dünya prömiyeri Sundance Film Festivali’nde gerçekleştiğinde eleştirmenlerden övgü almasına hiç şaşırmıyorum doğrusu. Belki de bu sayede “Fair Play” dijital platformda bu kadar ilgiyle karşılandı.
Özetle: Filmin kapitalizmi, hayatın gerçekleriyle harmanlayıp bir ilişkide yaşanan problemler üzerinden başarılı bir biçimde deşifre ederek işlemesini izlerken fark edecek ve gerçeklerle yüzleşeceksiniz. Filmi izleyecek olanlar ne düşünür bilmiyorum elbette ancak bu film tam anlamıyla “gerçek bir yaşam oyunu”.
Son olarak filmi yeni seyredecek olanlardan bir ricam olacak, izlerken Emily’nin yaşadığı manipülasyonları anlamayı ve elinizi vicdanınıza koyarak kadınların 21. yüzyılda yaşadığı problemleri fark etmeyi görmezden gelmeyiniz…
Fair Play: Gerçek Bir Yaşam Oyunu