Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Copilot: Bir Kadının Duygusal Dayanıklılığı (İKSV Özel)

Copilot: Bir Kadının Duygusal Dayanıklılığı (İKSV Özel)

Yazar: Ahsen Aktaş

Copilot: Bir Kadının Duygusal Dayanıklılığı (İKSV Özel)

Yönetmenliğini ve senaristliğini Anne Zohra Berrached’in yaptığı odağına iki üniversite öğrencisinin aşkını alan Copilot Türkçe adıyla Pilotun Karısı 90’lı yılların ortasında geçen drama türündeki film Aslı ve Said’in ilişkisini anlatıyor. Filmde Aslı karakterine Canan Kır hayat verirken Said karakterine Roger Azar hayat veriyor.

Aslı ve Said ikilisinin 5 senelik ilişkilerinin Aslı gözünden anlatıldığı filmde yönetmen ve aynı zamanda filmin senarist olan Anne Zohra Berrached bir ilişkinin tüm yükünü kadına yıkarken aslında kadınların ne kadar güçlü olduğunu vurguluyor.

Üniversite zamanlarında bir partide tanışıp ilk görüşte birbirlerine aşık olan Türk asıllı Alman Aslı ile Lübnan asıllı Said’in 5 senelik ilişkilerinin her senesine ayrı ayrı Aslı’nın gözünden şahit oluyoruz. Aslı bir biyolog, Said ise pilotluk hayali olan ailesinin zoruyla diş hekimliği bölümü okuyan bir genç. Aslı’nın çekimser özelliğini oyuncu Canan Kır film boyunca size her saniyesinde donukluğuyla ve bazen çaresizliğiyle hissettiriyor. Said’in normal bir gençten radikal bir bireye dönüşmesi ise keskin virajlarla değil aşama aşama gerçekleşmesiyle gerçekçi bir dokunuş oluyor. İkilinin ilişkilerine en baştan karşı çıkan annesini dinlemeyip dini nikahla evlenen Aslı, ilişkilerinin inişleri ve çıkışları beş senelik sürecin her senesinde hissediyor. Said’e olan aşkından onun dönüştüğü kişiye ve ondan uzaklaşmasına katlanan Aslı’nın yaşadığı zorluklar filmin önemli bir kısmını oluşturuyor. Said’in zamanla değişen fikirleri, değişen arkadaş çevresi gibi unsurlar göze sokulmadan işlenmesiyle karakterin gelişiminin en önemli noktalarını yansıtıyor.

Film birine olan aşkın sizi ne kadar çaresiz bırakabildiğinin göstergesi oluyor. Ona hissettiğiniz hislerin doğru bildiğiniz şeyleri yapmanıza engel olmasının zorluğunu, sevdiğiniz kişiye karşı çaresiz oluşunuzu, ne kadar bağımsız bir birey olsanız da ondan vazgeçememenizi Aslı sayesinde daha da iyi vurguluyor film.

Üniversite zamanlarındaki ilişkilerinin dinamiğinin güzel yansıtıldığı filmde ırkçılık, İslamofobi gibi konulara değiniliyor. Aslı’nın Said’i annesiyle tanıştırmak istememe sebebi annesinin Arapları sevmemesi olurken; arkadaşlarının çocuğunun doğduğu gün hastanede yaşanan konuşma da İslamofobi’nin değinildiği sekans oluyor.

Pilotun Karısı olan filmin adında odağa alınacağını düşündüğünüz pilotluk çok daha farklı bir yerde kullanılmış. İlişkilerinin birinci yılında ilk defa bahsedilen pilotluk hayali ikili arasında tatlı bir sahnede kullanılırken filmin sonunu trajediyle bitiriyor.

Almanya, Lübnan ve Miami lokasyonlarına yer verilen filmde kültürel doku renk paletlerine yansımasıyla başarılı bir iş çıkarmış. Almanların ve Almanya’nın kültürel dokusu sahnelerdeki donuk renklerle yansıtılırken, Lübnan’ın kültürel dokusu hem renklerle hem de yemekler ve aile yapısıyla izleyiciye aktarılmış. Miami’nin sıcak havası ise karakterlerin ruh hallerine, eğlencelerine ve ilişkinin düzelmeye yüz tutan havasıyla bütünleşerek pozitif bir etki bırakıyor.

Miami’den döndükten sonra ameliyata giren Aslı’nın tek oluşu ikili ilişkinin yükünü tek başına yüklendiğini ispat eden bir diğer kare oluyor. Ameliyattan çıktıktan sonra Said’e ulaşamayan Aslı haberlerde New York’taki İkiz Kuleler haberini görüyor ve her şey yerine oturuyor. Pilotluğu hayalini gerçekleştirmek için yaptığını zannettiğiniz, Yemen’den döndüğünde eski haline döndüğünü düşündüğünüz Said’in radikalleşmiş düşüncelerinden hiç kopmadığını anlıyorsunuz. Aslı’nın da artık hayatına tek başına devam etmesi ve arkasında Said’i bırakması gerektiği fikrine ve ciddiyetine ise kestirdiği saçlarıyla buluştuğu avukatlarından tanık koruma programına girmek istediğini belirtmesiyle vardığını görüyorsunuz. Asansörde Said’in 10 Eylül’de ona yolladığı mektubu okuyan Aslı’nın asansör aynalarındaki yansımalarıyla artık farklı ve yeni biri olması gerektiğinin vurgulandığı bir diğer sahne oluyor.

Almanca adı Die Welt wird eine andere sein olan tam çevirisiyle “Dünya Farklı Olacak” olan Pilotun Karısı, bütün hisleri size yaşatan bir festival filmi oluyor. Film bir aşk hikayesini anlatırken olay örgüsünü bir trajedinin üzerine kurmasıyla ters köşe yaparken bunun işleyişini başarılı bir şekilde anlatıyor. İki saatlik süresiyle sizi sıkmadan kendini izlettiren film olağanüstü bir yapım olmamasına karşın zevk alabildiğiniz ve sizi etkileyen bir yapım oluyor. İKSV Kino 2021 takviminde yer alan Pilotun Karısı 7 Ekim’e kadar sizlerle. İyi seyirler.

Copilot: Bir Kadının Duygusal Dayanıklılığı (İKSV Özel)

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...