Close: Kurulan Tüm Düşlere Bir Ağıt..
Lukas Dhont’un Cannes Film Festivali’nden Grand Prix ile ayrılan ve geçtiğimiz yılın en beğenilen filmlerinden Close(Yakın) geçtiğimiz günlerde Mubi’de seyirci ile buluştu. Yakın arkadaş olan 13 yaşındaki Léo ve Rémi’nin aralarındaki ilişkinin beklenmedik bir şekilde sarsılması ve sonrasında gelişen olayları anlatan film, gerek yalın ve içten senaryosu gerekse ustaca çekilmiş sahneleri ile seyircinin kalbini çalmayı başarıyor.
Birbirleri için “yakın” kelimesinin karşılığı olabilecek kadar derin bir bağa sahip olan Léo ve Rémi hemen her anlarını beraber geçirirler, öyle ki geceleri beraber uyurlar. Başka kimselerin olmadığı kendi dünyalarında oldukça mutludurlar, ta ki yaz bitip yeni okul dönemi başlayana kadar… İkili arasındaki ilişki pek çokları tarafından yanlış anlaşılır, belki de herkesin anladığı şey doğrudur? Henüz kendilerinin anlamlandıramadığı hisler okuldaki çocukların muhabbet malzemesi olunca Léo çareyi olmadığı birinin zırhını giymekte bulur. Kuşandığı zırh Léo’yu korumak bir yana dursun belki de en çok kendine zarar verir. Bu zırhı delip geçemeyen Rémi ise kendi yalnızlığı ile yüzleşmek zorunda kalır. İkisinin de gözlerinde büyüyen hüzün zamanla yerini kedere bırakacaktır.
Yeni okul döneminin başlamasıyla Léo ve Rémi’nin ilişkileri mercek altına alınmaya başlar. Bir süre bunlara kulak asmayan Léo insanları susturmanın çaresinin Rémi’den uzaklaşması olduğunu düşünür ve okulda en ufak temaslarında bile kendini geri çekmeye başlar. Bu durum karşısında Rémi daha çok üstüne giderek aralarındaki yakınlığı korumaya çalışır ancak başarılı olamaz . Léo’nun yine Rémi’lerde kaldığı bir gün yataklarını ayırması Rémi için son nokta olur ve somatik rahatsızlıklar göstermeye başlar.
Gün geçtikçe daha da uzaklaşan Léo diğerleri tarafından kabul görmek adına sınıftaki erkekler ile futbol oynamaya ve hokey dersleri almaya başlar. Boş zamanlarında ise zihnini ve bedenini meşgul etmek için eskiden çalışmaktan kaçtığı aile tarlalarında çalışır. Tüm bunlar aslında içinde bastırdığı özlemin gün yüzüne çıkmasını engelleme çabasıdır. Her ne kadar kendini geri çekse de gözleri sürekli Rémi’yi arar, yanına gidip konuşmasa da orada olduğunu bilmek bile Léo için yeterlidir ancak aynı durum Rémi için geçerli değildir. Kendini terk edilmiş hisseden Rémi Léo’ya ve aralarındaki sıcaklığa ihtiyaç duyar. Dolayısıyla gün geçtikçe daha çok içine kapanır ve hırçınlaşır. Rémi’nin okul gezisine gelmediği günün dönüşünde ise Léo’yu kötü bir sürpriz beklemektedir…
Kuir sinemanın önemli temsilcilerinden biri olmaya aday olan Close her anlamda özenle işlenen bir film olmuş. Hikayesinden oyuncu seçimine, tercih edilen planlardan oyunculuklara kadar tüm yönleriyle seyircinin kalbine dokunan sıcacık ve aynı zamanda oldukça ağır bir film. Yönetmen Lukas Dhont’un okuluna yaptığı bir ziyarette aklına gelen bu fikir kendi hayatından izler taşıyor. Hissettirdiği duyguların samimiyetini buradan alan film, bazen aşırı marjinalleşme ile paralel olarak işlenen kuir sinema filmlerinin aksine seyircinin gözüne sokmadan gösterişsiz bir dil ile anlattığı dışlanma ve kendine yabancılaşma hikayesini aktarmakta oldukça başarılı.
Genel olarak fazla replik bulunmayan filmde karakterlerin bakışları, hareketleri oldukça ön planda. Afişinde de görüldüğü gibi aslında bütün film Léo’nun gözlerinin içine bakıyormuş gibi işlenmiş. Yaşadığı bütün duyguları gözleriyle anlatan içine kapanık karakterimizi canlandıran Eden Dambrine bu noktada oldukça iyi bir iş çıkarmış. Konu itibariyle arkadaşlık, kayıp, yas gibi hemen hepimizin ortak paylaştığı duyguları işleyen Close, izleyen herkesin kalbinde bir iz bırakarak uzun süre sinema severlerin favori filmleri arasında yer alacak gibi.
Close: Kurulan Tüm Düşlere Bir Ağıt..