Anasayfa İncelemelerDizi İncelemeleri The Gifted: Bir Mutant Dizisi (İnceleme)

The Gifted: Bir Mutant Dizisi (İnceleme)

Yazar: Nisa Nur Gönültaş

The Gifted: Bir Mutant Dizisi (İnceleme)

The Gifted, Fox tarafından Matt Nix imzasıyla yaratılmış bir Amerikan süper kahraman dizisi. X-Men evreni ile bağlantılı olan dizi, X-Men’in kaybolduğu alternatif bir zaman çizelgesini anlatıyor. X-Men’den alışık olduğumuz simaları göremiyoruz belki ama onlar olmadan dünyanın ne hale geldiğini en gerçekçi haliyle görüyoruz.

Dizi, mutantların onlardan nefret eden ve korkan bir dünyada hayatta kalmaya çalışmalarını konu alıyor. Klasik olay akışı ve her büyük X-Men hikayesi gibi, gerçek dünyayla olan bağlantısını net bir şekilde görüyoruz.

Savcı olan ve mutantları sorgulayan Reed Strucker’ın hayatı, ikiz çocuklarının mutant çıkması ile tamamen değişiyor. Bundan sonra Reed ve karısı Kate’in artık hayatlarındaki tek amacı çocuklarını Sentinel Hizmetlerinden korumak oluyor. Kendilerini küçük bir mutant sığınağında bulan aile, onların arasına katılıyor. Bu sığınağın üyeleri ile beraber Sentinel hizmetlerine karşı savaş verip haklarını arıyorlar. Mutantların hepsinin kendine özel güçleri var. Benim açık ara favorim: Magneto’nun kızı Polaris. Gücünü babasından alan Polaris, Magneto gibi demir olan nesneleri hareket ettirebiliyor. En güçlüsü olduğunu söyleyemeyiz; ikizler birleştikleri zaman inanılmaz bir güç oluşturuyorlar. İkizler bu özelliklerini büyük büyük dedelerinden ve birbirlerinden alıyorlar. Onlar bu inanılmaz gücü ne kadar kötüye kullansa da bizim ikizler öyle değiller. Dizinin ilerleyen sekanslarında bazı fikir ayrılıkları yaşamaları da cabası.

Diğer mutantlardan olan Thunderbird -yara almama, öngörü, artan duyu- ana karakterlerden ve sığınağın kurucularından biri. Dizide Thunderbird, Beautiful Dreamer ve Blink arasındaki aşk üçgenini izliyoruz. Aşk demişken Polaris ve Eclipse ikilisini de es geçmeyeyim. Bir yandan hükümetten kaçarken diğer yandan mahkum oldukları o dünyada bir çocuk sahibi oluyorlar. İşleri hiç kolay değil, bolca inişli çıkışlı bir hikayeleri var. Bu hikayenin en güzel yanı ise ne olursa olsun birbirlerini bırakmamaları… 

Polaris demişken şu bilgiyi de söylemeliyim ki çizgi romanlarda dolaylı yoldan da olsa Scarlet Witch ve Polaris kardeştir. Bir gerçeklikte Magneto Wanda ve Pietro’yu evlatlık olarak alır ve onlara güçlerini kullanmayı öğretir. Başka bir gerçeklikte yani dizide izlediğimiz gerçeklikte  ise Magneto, Polaris’in öz babasıdır. Bu da dolaylı yoldan da olsa Wanda, Pietro ve Polaris üçlüsünü kardeş yapıyor. Çok uzak bir ihtimal gibi gelsede Wandavision dizisi ile ilk mutantlar yani Tommy ve Billy Marvel evrenine giriş yaptı. Ve söz konusu Marvel olunca kesin yaparlar ya da yapmazlar gibi bir hükme varamıyoruz. Dizide Polaris’in taktığı bu aksesuar Wanda’ya bir gönderme olabilir çünkü Wanda’nın aksesuarı ile çok benziyor. Ve Polaris’in bu aksesuarı Magneto’nun ona hediye ettiği demir ile yapması da cabası.

“İnsan Hakları” altında mutantlara yapmadıklarını bırakmayan bir sistemde, kaçmak onlar için en doğru seçenekti. Mücadele ederek kazanabilecekleri bir savaş değildi bu. Savaşsalar kazanamazlar mıydı, kesinlikle kazanırlardı. Onlar üstün bir ırktı ama insanlar iyi niyetlerini suistimal ettiler. Onlar sustukça üstlerine bindiler fakat onların da bir sınırı vardı; 2.sezonda bunun sonuçlarını gayet açık bir şekilde görüyoruz. Susup sistemden kaçanlar ve başkaldıranlar: sığınaktakilerin bu şekilde ikiye ayrılmasını izlemek hem ilginç hem de heyecan dolu.

Dizideki efektler gayet başarılı, grafik tasarımı da bir hayli öyle. Mutantların güçlerini izlediğim sahnelerin tasarımı gerçekten etkileyiciydi. Dövüş, kaçış gibi aksiyon dolu sahnelerini izlemek çok zevkliydi. Tek sevmediğim yönü aksiyon sahneleri dışındaki sahnelerin biraz yavan olması olabilir… Yine de dizi kendini izletmeyi başarıyor.

Dizide Stephen Moyer, Coby Bell, Natalie Alyn Lind, Emma Dumont, Amy Acker, Sean Teale, Blair Redford, Percy Hynes White ve Jamie Chung gibi pek çok ünlü oyuncu bulunuyor. Oyunculuk performansları için beğenim bir hayli yüksek; fantastik, kurgusal türdeki yapımlarda oyunculuk ön plana çıkıyor bana göre ve hakkından gelmişler diye düşünüyorum. Orada olmayan – animasyonlarla eklenen bir kurgusal  nesneyi ya da gücü canlandırmak hiç de kolay olmamalı.

The Gifted, Fox’un mutant yapımlarının zirvesine ulaşamasa da, kaynak ve malzemeye sadık kalarak bir X-Men TV dizisini izlemenin rahatlatıcı yanını bizlere hissettirdi. İzlemesi keyifli heyecan dolu bir dizi ve hak ettiği değerin altında bir izleyici kitlesine ulaşması gerçekten üzücü. Marvel ve özellikle X-Men severlerinin diziyi benim gibi beğeneceğini düşünüyorum.

Maalesef ki dizi 2.sezonu ile final verdi. Seyrine doyum olmayan, izlerken yerimizde durmadığımız bol aksiyonlu bir final izlemek güzeldi ama koca bir merakla kalakaldık. Keşke bitmese dediğim dizilerden biriydi. Sizin dizi hakkında düşünceleriniz neler? Benim kadar eğlendiniz mi izlerken?  Yoksa vasat bir süper kahraman dizisi miydi? 

IMDb=7,3/10

Rotten Tomatoes=%76

Yazar Puanı=⭐⭐⭐⭐ ½

The Gifted: Bir Mutant Dizisi (İnceleme)

Nisa Nur Gönültaş’ın Diğer Yazıları İçin Tıklayın.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...