Aşk Taktikleri: Klişeler Silsilesi
Başrollerinde Aslı rolünde Demet Özdemir, Kerem rolünde Şükrü Özyıldız’ı barındıran 2022 yılı Lanistar Media yapımı Aşk Taktikleri, karşı cinse dair her detayı çözmüş olduğunu düşünen Kerem ve Aslı’nın birbirlerini kendilerine aşık etmeye çalışmalarını konu alıyor. Bir süre How to Lose a Guy in 10 Days filminin uyarlaması olduğunu sandığım Aşk Taktikleri, filmin senaryosuyla müthiş benzerlikler içerse de işlenişi açısından farklılıklar içererek kendi rotasını çiziyor.
Yaptıkları işlerde başarılı iki kişinin birbirlerinin ayna görüntüsü olarak yansıtıldığı film 1 saat 37 dakikalık kısa süresiyle sizi sıkmadan güzel manzaralarıyla, kostüm seçimleriyle göz zevkinizi dolduruyor; basit bir şekilde işlediği hikâyesiyle bazen mantıksız davranıyor, başrollerin kimyasıyla bunu size çok belli etmemeye çalışıyor.
Aslı başarılı bir moda tasarımcısı, erkekleri tam anlamıyla çözdüğünü düşünen ve aynı zamanda anonim olarak Aşk Taktikleri bloğunun yazarı; Kerem ise başarılı, kadınlarla sadece cinsel arzularını tatmin etmek için birlikte olan bir reklamcıdır. Aşk hayatları düzgün gitmeyen arkadaşlarına “Bu iş böyle yapılır!” diyerek farkında olmadan ikisinin de benzer taktiklerle birbirlerini kendilerine aşık etmeye çalışmalarını izliyoruz. Şunu eklemekte fayda var: Aslı bu işi yaparken bütün adımları bloğunda yayınlıyor, Kerem’den ise Bay K olarak bahsediyor.
Film Kerem ve Aslı isimleriyle başladığı klişeler serisine başrollerimiz arkadaş grubunda bulunan tiplerle devam ediyor: Aslı’nın arkadaş grubu biraz alık, aşk insanı olan bir kadın, hikâyeye katkısı olmayan arada kısa cümleler kuran bir karakter içerirken Kerem’in arkadaş grubu ise sürekli terk edilen bir erkek ve evli olmaktan memnun olmayan bir erkekten oluşuyor. Karakterlerin derinliklerin olmayışı ve hikâyeye katkıları güldürü unsurundan öteye geçmiyor oluşu ise klişeleri destekleyen bir diğer unsur.
Başroller güzel görünüşlü, zengin, etraflarındaki herkesin onların etrafında dönüyor oluşları ise klişeler listesindeki bir diğer madde. Özgür Ozan’ın oynadığı Servet karakterinin Aslı’ya olan taciz boyutundaki davranışlarının bu kadar rahat bir şekilde işlenmesi ise rahatsız eden bir nokta. Erkeklerin kadınlara olan ilgisinin işlenmesi gereken bir senaryo oluşturmak isteniyorsa bunun taciz boyutunda olması yazarın tembelliğinden kaynaklanıyor, gelişime açık olmadığını açıkça belirtiyor. Altta işlenen hikâye çünkü yine aynı: bir erkeğin hareketlerinden rahatsız olan bir kadın ve onu diğer erkekten kurtaran bir diğer erkek.
Romantik komedilerin üzerine oturduğu senaryo tipi klasiktir: bir noktaya kadar ikili arasındaki yükseliş sonrasında ikilinin yanlış anlamalar ya da çevresel etkiler yüzünden ayrılmaları ve finalinin ikilinin birleşmesiyle yapmaları. Bu anlamda baktığımıza film bize bunu yaşatıyor ancak ikilinin aralarının bozulması noktasının saçma oluşu senaryodan koparıp, Aslı’ya hak vermemizin önüne geçiyor. Kerem’in ilan-ı aşkını canlı yayınlayıp, onu ifşa eden Aslı, bu ayrılığa sebep olarak da erkeklerin kırdıkları kalplerin rövanşını aldığını açıklamasıyla haklı çıkarmaya çalışıyor.
How to Lose a Guy in 10 Days ile olan benzerlikleri bu hikâyenin işlenişi kısmında farklılıklar içeriyor. How to Lose a Guy in 10 Days filminde karakterlerimiz Andie ve Ben birbirlerine karşı hep ilgili görünüp, söylenmeleri gerektiğinde bunu belli ettirmiyorken, Aslı ve Kerem birbirlerini tavlamaya çalışan ama aynı zamanda birbirlerinden haz etmeyen ve bunu birbirlerine belli eden iki kişi. Kerem ve Aslı’nın bu davranışlarının birbirlerini tavlama taktikleri oluşu ise inandırıcı olmayan bir nokta. Kerem karakterinin annesinin onu küçük yaşta terk etmesi, Kerem’in annesinin aldığı piyanoyu ilk gecelerinde ikilinin birlikte çalması senaryonun kolaya kaçtığı diğer noktalar.
Neyse biraz pozitif yönünden bakalım. Demet Özdemir ve Şükrü Özyıldız ikili olarak birbirlerine çok yakışmışlar. Karakterlerin kıyafet seçimleri, Kapadokya çekimleri, Kerem ve Aslı’nın evlerinin dekorasyonları estetik açısından sizi tatmin eden noktalar. Keyiflendirici sahneler de barındıran film Aslı ve Kerem’in Kapadokya’daki balon turu sahnesiyle güldürüyor. Bir diğer klişe olan yükseklik korkusu olan kadın karakteri içerse de Demet Özdemir’in karakteri canlandırışı komikken, klişeler serisinin bir diğer sahnesi olan erkeğin kadını sakinleştirmesi sahnesi de elbette olmazsa olmazı olmuş. Bu klişeler aslında film ve dizilerde iki şekilde karşımıza çıkar ve bu sahneler sonunda karakterlerin arasında duygusal bir bağ da oluşur: klostrofobi ve yükseklik korkusu. Aşk taktiği vermem gerekirse bu filmden sonra bu ikisini kullanmanız yararınıza olabilir.
Oyunculuk açısından filmin ilk sahnelerinde Şükrü Özyıldız biraz eğreti bir seçim gibi dursa da sonrasında kendini toparlıyor bu durum Demet Özdemir için pek geçerli olmuyor. Erkek arkadaş grubunu oluşturan oyuncular –Doğukan Polat “Emir”, Atakan Çelik “Tuna”- kadın erkek grubunu oluşturan oyunculara-Deniz Baydar”Cansu”, Hande Yılmaz”Ezgi”- oranla rollerinin hakkından daha güzel geliyorlar ve tipik karakterleri yansıtıyorlar.
Ah eklemeyi unutmayalım Aslı’nın favori filmi Breakfast at Tiffany’s, yüzümde küçük bir gülümsemeyle bunun ne olduğunu açıklamayacağım(öhöm öhöm klişe…). Klişelerden bu kadar bahsetmişken şu açıdan filme bakmazsak yanlış olur: film klişeler konusunda zaten bizi en başından uyarıyor, orijinal bir iş yapmak gibi bir amacı yok. Klişeler üzerine kurulmuş bir aşk hikâyesiyle göz zevkimizi okşayıp kısa süresiyle yormamak istiyor. Bu açıdan baktığımızda amacına ulaşıyor.
14 Şubat yaklaşırken sizi çok yormayan, romantik ve keyifli yeni bir şey izlemek istiyorsanız izleyebileceğiniz bir yapım Aşk Taktikleri. Diğer incelemelerde görüşmek üzere.
Aşk Taktikleri: Klişeler Silsilesi