13. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gereken Filmler
Hepinize merhaba! “Herkes İçin Adalet” başlığı altında oluşturulan zengin seçkisi ile Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, 13. senesinde 17-23 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek. Misyonu bir tartışma alanı oluşturmak ve seyircileri sesli düşünmeye itmek üzerine kurulmuş festivalde bizce kaçırmamanız gereken, bir kısmı kıyıda köşede kalmış ve bir kısmı ise ödül sezonunda yıldızı parlayan filmlerden oluşan bir seçki oluşturduk. Herkese iyi seyirler ve iyi okumalar dileriz.
After the Fire (Alev Sönmeden Önce)
Festivalin bu seneki açılış filmi, bir Fransız yapımı olan After The Fire. Film, polis müdahalesi sırasında kardeşini yitirmesinin arından yasal mücadeleye girişen bir kadını anlatıyor. Şimdilik büyük çaplı bir festivalde yarışmamış filmin gizli bir cevher olduğunu söylemek mümkün. Zaten açılış filmi olarak sunduklarına göre festival yönetimi de aynı şeyi düşünmüş olmalı.
Terrestrial Verses (Fani Dizeler)
Bu sene Cannes’da Belirli Bir Bakış bölümünde yarışan Terrestrial Verses, Suç ve Ceza’nın Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması altında gösterilecek. Ali Asgari ve Alireza Khatami tarafından yönetilen film, bürokratik bir çıkmaza düşen dokuz farklı karakterin birer otorite temsilcisi ile yaptıkları konuşmaları absürt bir ton ile aktarıyor.
Terrestrial Verses hakkındaki daha detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
The Lost Boys (Burası Cennet Olabilir)
The Lost Boys, açılışını bu sene Berlin Film Festivali’nde yaptığından beri yabancı festivallerde büyük bir beğeni topladı. Suç ve Ceza’nın Altın Terazi seçkisi içinde yer alan film, ıslahevinden salıverilmek üzere olan bir gencin yeni gelen bir mahkûmun etkisiyle özgürlük arzusunu sorguladığı kuir bir drama.
Green Border (Yeşil Hudut)
Festivalin bu sene Türkiye prömiyerini yaptığı ve Adalet Terazisi seçkisi altında yer vereceği belki en prestijli film, Venedik Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü’nü alan Green Border. 2021’de Belarus-Polonya sınırında yaşanan göçmen krizinin derinine inen belgeselvari film, kesinlikle her bünyeye göre değil. Ancak yine de belli bir yere kadar sürdürdüğü sert ve dolaysız sinemaya şahit olmak için bizce bir şans verilmeli.
Green Border hakkındaki daha detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Heroic (Kahramanlık)
Sundance Film Festivali’nde prömiyerini yapan ve oldukça methedilen Heroic de Adalet Terazisi kapsamında gösterilecek yapımlardan biri. Asker kolejine gitmeye karar veren ve oradaki katı ve kurumsal şiddet içeren sistem ile karşılaşan bir genci izlediğimiz filmin oldukça zorlayıcı bir tecrübe sunduğu söyleniyor. Meraklıları kaçırmasın.
20 Days in Mariupol (Mariupol’da 20 Gün)
Ukrayna’nın Oscar adayı olan 20 Days in Mariupol, İzleyici Ödülü ile döndüğü Sundance dâhil birçok festivalde el üstünde tutulan bir belgesel oldu. Ukrayna’nın Mariupol şehrinde 20 gün geçiren bir gazeteciyi odağına alan filmi Altın Terazi seçkisi altında izleyeceğiz. Meselesinin aciliyeti ve duru yapısı sebebiyle gözden kaçırılmaması gereken bir yapım.
Behind the Haystacks (Saman Altında Su)
Geçen sene Selanik Film Festivali’nden FIPRESCI, En İyi İlk Film ve Özel Mansiyon gibi ödüllerle ayrılan Behind the Haystacks, festivalin Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda kendine yer buldu. Aynı zamanda Yunanistan’ın Oscar adayı olan film, borçlarını kapamak için göçmenleri sınırdan geçirmeye başlayan yaşlı bir denizciyi konu alıyor.
Behind the Haystacks hakkındaki daha detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Orlando, My Political Bioghraphy (Orlando, Siyasi Biyografim)
Yönetmen Paul B. Preciado’nun Berlin Film Festivali’nde En İyi Belgesel ve Jüri Özel Ödülü’nü aldığı ve daha bir ton adaylık topladığı Orlando, My Political Biography; senenin şüphesiz en ilgi çekici belgesellerinden biri. Festivalin Altın Terazi kapsamında yer verdiği film, Virginia Woolf’un kurgusal karakterini canlandırırken kendi kimliklerini de anlatıya kolektif bir şekilde dâhil eden 25 trans bireyi anlatıyor.
Theatre of Violence (Şiddetin Dramı)
Hazır belgesellerden bahsetmişken, bu sene Münih ve Bergen gibi film festivallerinde bir hayli ilgi toplayan Theatre of Violence’a geçelim. Altın Terazi seçkisi altında bizimle buluşacak olan film, Uganda’daki bir isyancı lider tarafından kaçırılan ve çeşitli metotlar ile beyni yıkanan bir çocuğun avukatına ve yaşadığı ikilemlere göz atıyor.
Karganın Uykusu
Geçtiğimiz günlerde Ankara Film Festivali’nde En İyi Film ödülünün sahibi olan Karganın Uykusu, prömiyerini Adana Altın Koza Film Festivali’nde yapmış ve Yılmaz Güney ile En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kucaklamıştı. Suç ve Ceza’nın Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda gösterilecek olan film, karısının şüpheli ölümünden sonra oğlu ile yaşamaya başlayan bir adamı ve paranoyalarını anlatıyor.
Karganın Uykusu hakkındaki daha detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Shayda
Avusturalya’nın Oscar adayı olan Shayda, açılışını yaptığı ve İzleyici Ödülü’nü kazandığı Sundance dâhil olmak üzere birçok yabancı film festivalinde büyük bir heyecan ile karşılandı. Suç ve Ceza Uluslararası Film Festivali’nin ise kapanış filmi olarak Türkiye prömiyerini yapacak olan film, 6 yaşındaki kızı ile bir kadın sığınma evinde yaşamaya başlayan Şeyda isimli bir kadını mercek altına alıyor. Bizce kaçırmayın, zira ödül sezonunda bu filmin adını daha çok duyacağız gibi.
Bu filmler hakkındaki daha detaylı bilgiye festivalin internet sitesinden, biletlere ise Biletinial üzerinden ulaşabilirsiniz.
Herkese bir kez daha iyi seyirler dileriz. Görüşmek üzere!
13. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gereken Filmler
