Anasayfa İncelemelerDizi İncelemeleri Your Friendly Neighborhood Spider-Man: MCU’dan Sıkılanlara Animasyon Müjdesi

Your Friendly Neighborhood Spider-Man: MCU’dan Sıkılanlara Animasyon Müjdesi

Yazar: Tolga Taşan

Your Friendly Neighborhood Spider-Man: MCU’dan Sıkılanlara Animasyon Müjdesi

2007 yılında hayatımıza hızlı bir giriş yapıp bir daha da çıkmamak üzere sürekli üzerimize süper kahraman işleri fırlatan Marvel şu sıra çok enteresan denemeler yapıyor. Şirket ani büyümenin etkisiyle bir dönem yaşadığı güç zehirlenmesinden de olacak önümüze koyduğu işlerin büyük kısmını nasıl olsa izliyorlar mantığı ile “yalapşap” yapıp, milyon dolarlar yatırdığı projeler kötü tepkiler alınca da ani bir frene basılmış gibi duraklama dönemine girmişti . Öyle ki hiç huyları olmamasına rağmen uzun aralar verip filmlerini ileri tarihlere ertelemek ve hatta iptal etmek zorunda kaldılar. İşte böyle bir dönemde içeride hala işini severek yapan insanlar olduğunu bize gösteren bir departman hayatımıza dahil oldu. Marvel Studios Animation.

Önce What If, ardından X-Men ‘97 gibi iki işle şaşırtıcı bir şekilde güzel işler çıkartan çiçeği burnunda stüdyo uzun bir süre hasretini çektiğimiz o tatlı heyecanı tekrar canlandırmayı başardı. Spider-Man : Freshman Year olarak açıkladıkları bu projeleri için de Örümcek Adam’ın ilk kahramanlık zamanlarını anlatacağız vaatlerinin Your Friendly Neighborhood Spider-Man ile daha geniş kapsamlı bir öyküye dönüşmesinin sebebi de muhtemelen bu olmalı.

Disney+ için yapılan ve ilk bölümü 29 Ocak’ta yayınlanan dizinin yapımcı koltuğunda Jeff Trammell var. Dizinin seslendirme kadrosu ise MCU’nun bir parçası olduğunun ispatı cinsten. Peter Parker rolünde What If’te de aynı rolü seslendiren Hudson Thames olmasının yanı sıra, “cameo” olarak görünen Iron Man, Doctor Strange’de yine What If’den aşina olduğumuz seslendirmenler. Daha da bombası ise Daredevil olarak Charlie Cox’un geri dönmüş olması sanırım.

Çizgi roman estetiğini dünyasında kullanan YFNS öncülü olan yapımlara da bol bol referanslar içeriyor. Klasik tema müziğinin bir uyarlaması ile başlayan jeneriğinde her bölümle ilgili ipuçları veren eski çizgi romanlardan öykünme kapak tasarımları bulunuyor. Çizgiler basit ve akıllıca kullanılmış. Karakter tasarımları ise eski ve yeni bir çok detay barındırıyor.  Şahsen dizinin yaptığı tercihlerin evreni genişletme açısından doğru ve incelikli işlendiğini düşünüyorum.

Hiç MCU ile aşina olmayanlar için bile izlenebilir olmasını da buraya iliştirerek artık daha detay ve kişisel yorum içeren kısımlara geçiş yapıyorum. O yüzden sürpriz bir bilgi alıp tadım kaçmasın diyorsanız burada yollarımızı ayıralım. 20’şer dakikadan oluşan 10 bölümü izleyip gelirseniz de burada tekrar görüşürüz.

Dizi Captain America: Civil War ile aynı dönemde fakat benzer olayların yaşandığı farklı bir evrende geçiyor. Civil War filmini izleyenlerin aşina olacağı Sokovia Antlaşması, Avenger’ların kendi aralarında çekişmeleri, General Thunderbolt Ross, New York kuşatması, Thor’un New Mexico’ya düşüşü bu evrende de var. Fakat bu hikayede Peter Parker’ı ziyaret ederek takımında yer almasını isteyen ve neticede akıl hocalığı yapan kişi Tony Stark değil, MCU içerisinde hiç görmediğimiz ancak bu evrende var olan Norman Osborn olmuş. Dolayısıyla çizgi roman eventi olan “Civil War” hikayesiyle de ilginç paralellikler var.

Norman Osborn gibi bir karakterin filmlerde olmamasının eksikliğini bölümler ilerledikçe daha iyi gördüğümüzü düşünüyorum. Keskin zekası ile dizideki olaylara yön veriyor olmasının yanı sıra güce olan arzusu ve hırslarıyla da iyi bir kontrast yaratması bu dizinin değerini çokça arttırmış. Öyle ki bütün hikayelerde karşılaştığımız ikonik “Büyük güç, büyük sorumluluk getirir” sözü bile Norman Osborn’un ellerinde “Büyük güç, büyük saygı getirir” ‘e dönüşüyor.

Ayrıca klasik hikayelerde gördüğümüz Peter’ı örümcek ısırması anı da Doctor Strange ile savaşan bir simbiyotla aynı portaldan gelen bir örümceğin ısırığı ile yer değiştirmiş. Bu farklılık başta bizlere acaba Into the Spıder-Verse ile bir bağlantı hissiyatı yaratsa da ilerleyen bölümlerde bunun dizinin çizdiği edebi anlatımın bir parçası olduğunu görüyoruz. Henüz güçlerini kazanmamış Peter’ın Simbiyot ve Dr.Strange çatışmasında kahramanca bir hareketle arkadaşını kurtarması ile başlayan dizinin, Peter güçlerini kazandıktan sonra gelişen olaylarla kanının Oscorp’un eline geçmesi ile bir örümceğe aktarılması daha sonrasında da geçmişe açılan bir portal ile örümceğin Peter’ı ısırması “Kader ağlarını örüyor” dedirten güzel bir anlatı olmuş.

Farklı ihtimallerde bile Peter Parker’ı Örümcek Adam yapan şeyin daha derinlerde olduğunu bize adım adım gösteriyor olmaları çok hoş. Peter gerçekten iyi niyetli ve bir şeyleri doğru yapmak için fazlaca efor sarfeden biri. Harry, Lonnie ve Nico ile olan arkadaşlığına verdiği değeri, May halasıyla olan ilişkisini ve hatta düşmanlarına karşı bile gösterdiği merhameti ile gerçekten tertemiz bir profil çiziyor.

Burada büyük bir parantez de Lonnie Lincoln’e açmak gerek, ben onun da Peter’la paralel bir şekilde anlatılan Tombstone’a dönüşme hikayesini de çok beğendim. Osborn’da bahsettiğimiz kontrast burada da var fakat bu kez Peter kadar temiz ve potansiyeli yüksek birinin yavaş yavaş grileşmesini göstermek güzel bir tercih olmuş. Onun üzerinden Örümcek Adam’ın uzmanlık alanı olan sokakları ve sokaklarda yükselen çeteleşme hikayesini de görüyoruz. Çetelerin kendi aralarındaki güç mücadelesi Scorpion gibi biraz daha büyük tehditler yaratmaya devam ederken bu hikaye bizi Otto Octavius’un çılgın planlarına biraz daha kurcaladığımızda da ise tekrar Oscorp’a yani güç delisi Norman Osborn’a götürüyor.

Dizi bizlere bol bol referanslar, cameolar ve sürprizler fırlatıyor. Her köşe başından bir kahraman ya da Marvel içerisinde bilinen bir isim çıkabiliyor. Nico Minoru, Amadeus Cho, Pearl Pangan, Asha, Jeanne Foucault gibi onlarca karakter ve karakter referansı var. Çoğu zaman diziyi elim “dur” butonunda bekleyerek izledim. Dizi bu detaycılığıyla gerçekten seven insanlar tarafından yapıldığını bize hissettiriyor.

Daha anlatacak düzinelerce detaylı ve ince işçiliği, senaryoda mümkün olduğunca kolaya kaçmadan bulunan çözümleri, karakterlerin ruhuna zarar vermeden öncüllerinden farklı hikayeler anlatması ile Your Friendly Neighborhood Spider-Man benim çok sevdiğim ve önerebileceğim bir iş oldu. Umarım bu titizlikle yeni sezonları da bol bol gelir biz de keyifle ve doya doya izleriz.

Bölüm sonlarında çalan tema müziğinin beynimde hala dönmesinin de etkisiyle benim bu animasyona puanım:  4/5

 

Your Friendly Neighborhood Spider-Man: MCU’dan Sıkılanlara Animasyon Müjdesi

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...