Witcher 3. Sezon 1. Kısım: Son Çırpınışlar
Önce Andrzej Sapkowski’nin kaleme aldığı bir kitap serisi ile hayatımıza giren Witcher ardından özellikle 3. oyunu ile efsaneleşen oyun serisi ile efsaneleşmişti. 2019’un sonlarında da Henry Cavill’in efsane Witcher Ak Kurt Rivyalı Geralt’a başarıyla hayat verdiği bir dizi ile Netflix sayesinde hayatımıza girmişti. Hayranların ufak tefek takıldığı yerler olsa da ilk sezonu beğenilen yapım 2. sezonunda hikayeden kopuşlar kitaptan farklı ilerleyen noktaları ile hayranların yanında başrol ve evrenin büyük bir hayranı olan Henry Cavill’i bile kendine küstürmüştü. 3. sezonun ardından ana kaynağa bağlı kalmayan ve istediği gibi ilerlemeyen yapımdan ayrılacağını belirten Cavill’in yer aldığı son sezon olacak olan 3. sezonun ilk kısmı 29 Haziran’da bizlerle buluştu. Ortalama her bölümün 55 dakika sürdüğü ve 5 bölümden oluşan ilk kısım serinin dördüncü kitabı olan Nefret Çağı‘ndan uyarlandı.
İlk sezonun ardından kendine bağlanan Ciri ile buluşan ve ikinci sezonda onu korumak ve eğitmek için her şeyi yapan Geralt, aşık olduğu büyücü Yennefer’in de hırsı yüzünden Ciri’nin başka bir evrenin kapısını açması ile masallarda duyduğu ve Ciri’nin peşine düşen Wild Hunt (Vahşi Av) ile karşılaşmıştı. İlk sezondan bildiğiniz üzere Ciri taşıdığı potansiyel güç yüzünden Vahşi Av’ın hedefi olsa da hem politik hem de ırksal bir birleştirici gücü olacak bir prenses bunun için sadece başka bir evrenden gelen hayalet savaşçılardan değil onun bu politik gücünü kullanmak isteyen krallıklardan, bütün kıtayı ele geçirmek isteyen kana susamış babasından ve ırksal çeşitliliğini kullanmak isteyen ve soyu tükenmek üzere olan Elflerden de kaçmak zorunda.
Nitekim 3. sezonda tam bu kaçış hikayesi ile başlıyor. Ciri, hırsının kendisine yaptırdıklarından pişman olan Yennefer ve babası gibi gördüğü Geralt ile peşindeki herkesten kaçıyor ve saklanıyor. Dizi durgun ve karmaşık geçen 3. sezona nispet yapar gibi ilk sezonda herkesin beğenisini kazanan Blaviken kapışmasına benzer bir kapışma ile başlıyor ve bu aksiyon dolu sahne ile başlaması bizi yapımın içine çekerken moda iyiden iyiye sokuyor. Üçlümüz sürekli yer değiştirirken Yennefer aynı zamanda Ciri’ye büyü dersleri veriyor. Geralt bu arada 2 sezonda yaşanan olanlardan sonra Yennefer’e güvenmekte zorlanıyor ve bu sırada kitaplarda da geçen “Sevgili Dostum” mektuplaşmalarını görmek senaryonun tekrar kitaba daha bağlı kalacak mı acaba sorusunu olumlu açıdan bize sordurtuyor. Geralt bu kaçış sırasında hem Ciri hem de Yennefer’in yanında olmasından ve beraber yaşamaları ile beraber ailesini bulmuş gibi hissediyor. Bu da bize sıcak bir sekans ile belli ediliyor. 3. oyunda tam potansiyeline ulaşmış Ciri’yi bildiğimiz için gelişimini ve ilk zamanlarını görmek bizi iyi hissettiriyor ve hikayeye büyük katkı sağlıyor.
Dizinin neredeyse yarısı Ciri’yi ele geçirmek isteyen tarafların yaptıkları planlar ve motivasyonları sık sık gösterilip hatırlatılıyor. Bunun yanında hikaye ilerledikçe bu üstümüze resmen atılan bilgi kırıntıları bir anlam kazanmaya başlıyor. Geralt’ın hatırlayabildiği geçmişini kendisinden dinlemek ilgi çekici bir nokta olurken birden fazla yan hikaye ve ana hikayenin karmaşık ilerlemesi takibi oldukça zorlaştırıyor Yapım sanki birden fazla çıkış noktasından çıkıp Ciri’ye dokunup yine farklı yönlere ilerliyor. Bu dinamik bizi fazlaca yoruyor. Politika ve entrika bu evrenin vazgeçilmez bir parçası ama çok fazla görmek ve Vahşi Avı neredeyse hiç görememek aksiyon tarafından bizi eksik hissettiriyor. Bu eksikliği Geralt’ın daha sık canavar avına girmesi ile bir nebze olsun gideriyoruz. Kişilerle yapılan kavgalar estetik ve bir kareografiye sahipken canavarların avlanması gereğinden fazla hızlı bitiriliyor ve çok kolay gösteriliyor. Evet aksiyon sahnesi var ama burada Ciri’nin peşine takılan ve henüz ilk bölümde Geralt’tan muazzam bir dayak yiyen Jaskier’in alevli parmak dediği büyücü Rience’ten çok efsanelere konu olan Vahşi Av’ı daha çok görmek isterdik.
Hikayenin yarısından sonra ailemizin sevilen ozanı Jaskier’in de katılması ile en sevdiğimiz 4’lü bir araya geliyor ve kendi aralarında atışmaları ve Jaskier’in sahneleri karışık ilerleyen yapımın en eğlenceli ve bize nefes almak için zaman tanıyan sekansları oluyor. Ciri’nin büyü eğitimlerini çok uzattıklarını düşündüğümüz anda biraz da Witcher olarak yeteneklerini gösterdiği anlarda bu sezonun sevilen anlarından biri oldu diyebilirim. 4 bölüm kadar çok ayrı yerlerde ve dikkat dağıtıcı bir karmaşıklıkta ilerleyen yapım son bölümde bütün aktörlerin barış için yapılan bir etkinlikte bir araya gelmesi ile biraz da derli toplu bir hale geliyor ve olayların kısa bir özeti yapılıyor. Oyunlardan da bilenler olacaktır ki Witcher sadece canavar avlayan bir canavar değil aynı zamanda da dönemin en iyi dedektifi olmayı gerektirir son bölümde Geralt’ın Yennefer ile ortak olup herkesin büyücü olduğu bir ortamda dedektiflik yapması ve bir sonuca ulaşması keyif vericiydi. 2. kısmı bize derinden merak ettirecek bir final ile ilk kısım sona erdi.
Prodüksiyon kalitesi olarak yapımı inceleyecek olursak kostümler, mekanlar ve evren bize iyi yansıtılsa da birden fazla yerde çekimin bir stüdyoda green box yardımıyla çekildiği izleyen herkesin fark edeceği kadar belli bu da sizde özenilmemiş havası uyandırıyor. Bunun yanında müzikler her zaman bizi gaza getirici bir unsur olarak ön planda ve bu sezonda da hiç fena müzikler fon olarak kullanılmamış diyebilirim. Çekim olarak klasik metotları daha çok kullanan yapım aksiyonda ağır çekim ve hareketli kamera kullanmaya devam ederken konuşmaları ve diyalogları omuz plandan genele çıkarak bize göstermeye devam ediyor.
Geralt’ın 5 element yeteneklerini daha fazla ve daha gerçekçi kullandığı gördük 2 sezon boyunca sadece aard atan Geralt bu sezonda farklı yeteneklerini de kullandı bu oyun severler için sevindirici bir andı.
Senaryo dinamiğine bakacak olursak en büyük eleştiri Witcher 3 sezon ve 4 yıl boyunca kendine bir akış dinamiği ayarlayamadı dizinin belli bir formülü yokmuş gibi ilerlemesi kitaba bazen bağlı kalması bazen de çok ayrı bir çizgide ilerlemesi senaristlerin kafası hala karışık galiba dedirtti. Fakat direkt kitaba yapılan göndermelerde bizi mutlu etti örnek vermek gerekirse Ciri’nin buzda kayması.
Redanya Kralı Vizimir kitapta ve oyunda da biraz kafadan çatlak olsa da dizide resmedildiği kadar salak bir adam değil bu da öz kaynaktan farklı ele alınan bir sekanstı. Hayranları en çok kızdıracak konu ise Vizimir’in kardeşi korkulan Radovid’in bambaşka tamamen zıt bir şekilde karşımıza çıkması acımasızlığı ile ün yapan Radovid hayatı ciddiye almayan zeki bir yeni yetme olarak karşımıza çıkıyor. Gelecek sezonlarda karakter gelişimi olarak bir yere gelmezse hayranların büyük tepkisini çekecek.
Sezonun ikinci kısmı temmuz ayının sonunda bizlerle bir araya gelecek iken Rivyalı Geralt olarak herkesin saygısını ve sevgisini kazanan Heny Cavill’e veda edecek ve Geralt olarak Liam Hemsworth’u göreceğiz.
Toparlayacak olursak 3. sezonun ilk kısmı hikayenin olgunlaşmaya başladığı 1. sezon çizgisinde ilerleyen ve 2. sezonun kefareti olacak şekilde hazırlanmış sizi genel anlamda tatmin edecek bir sezon olmuş diyebiliriz. Şok edici yeni düşman ve sürpriz finali ile ilgi çekici olacak 2. kısımda Vahşi Av’ı daha çok görmek bizi daha çok tatmin edecektir.
Witcher 3. Sezon 1. Kısım: Son Çırpınışlar