Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Anayurt Oteli: Bir Oda Yalnızlık

Anayurt Oteli: Bir Oda Yalnızlık

Yazar: Hüseyin Emre Yalçınkaya

Anayurt Oteli: Bir Oda Yalnızlık

‘‘Adım Zebercet. Oysa ben, sizinkini bilmiyorum. Gecikmeli Ankara treniyle geldiniz. Üç gün önce. Kaydınızı yapamadım. Adınızı söylemediniz. Döneceğinizi biliyorum, gittiğiniz köyden. Hacırahmanlı’dan. Bir haftaya kadar dönerim dediniz.”

Anayurt Oteli filmi, Yusuf Atılgan’ın 1973 yılında aynı isimli romanından uyarlanmıştır. 1986 yapımı olan film Ömer Kavur tarafından filme çekilmiştir. Anayurt Oteli, hem işlediği konu bakımından hem o döneme göre çekim tekniği bakımından sinemamızın en önemli eserleri arasında yerini almıştır.

Filmin hikayesi kitabın olay örgüsüyle eş zamanlı ilerler. Ana karakter olan Zebercet’in sürekli kendisiyle konuşması halinde ilerleyen film, izleyiciye düşünme fırsatı sunar. Zebercet, iyi bir işe ve iyi bir gelire sahip olmasına rağmen bazı takıntılarıyla ve sorunlarıyla hayata devam eder.  İletişim kurmakta yaşadığı problemler onu insanlardan kaçan sonunda da yalnız kalan biri haline getirir. Anayurt Oteli, Zebercet’in savunma mekanizmasının ürünü olan sığınağıdır.

Zebercet kendine başka bir çözüm aramaktadır ki, bir gün Ankara treniyle gelen bir kadın onun hayata tutunma, hayatı anlamlandırma sebebi olur. Kadın, Zebercet’in yalnızlığını bozmasına ve otelden, sığınağından dışarı çıkmasını sağlar. Kadın ona  ‘‘ Bir haftaya kadar geleceğim.’’ der. Onun yaşam amacı artık kadını beklemektir.

Bu bekleyişte Zebercet kendini değiştirmeye başlar. Bıyığını keser, yeni elbiseler alır. Kadının oteldeki odasının hiçbir detayını değiştirmez. Odaya gider, onunla konuştuğunu ve ilişkiye girdiğini hayal eder. Uzun süren bekleyişin ardından kadın gelmez. Yine amaçsız ve yalnız kalan Zebercet, sığınağı olan Anayurt Oteline daha da kapanmak için artık kimseyi içeri kabul etmez. Tek başına lokantaya gider, horoz dövüşü izler ve sinemaya gider. Kısacası, dış dünyaya çıkmasına çıkar ama bunu yine yalnız olarak yaşar.

Yaşadığı değişimlerden biri olan bıyık önemli bir semboldür. Bıyığı kestiğinde herkes gençleştiğini söyler. Bıyık, Zebercet’in karakterinin ve toplumdaki yerinin bir göstergesidir. Ana karakter için içsel bir başkaldırı olan  bıyık, Zebercet’in kendi kimliğini oluşturmasını sembolize eder. Zebercet’in dışarıdan nasıl göründüğü ve toplum tarafından nasıl değerlendirildiğini gösterir.

Ömer Kavur, filmde dekor ve atmosferi çok iyi kullanarak kitaptaki ruhu yakalar ve böylece Zebercet’in iç dünyasının temsili olan bir mekan yaratır. Oteli izleyiciye kabul ettirir. Bu otel – mekan üzerinden Zebercet’in kendi iç dünyasıyla nasıl yüzleştiğini gösterir. Filmin çok iyi ele alındığı hakkında, romanın yazarı Yusuf Atılgan şöyle söylüyor, ‘‘ Romanın kronolojik düzenine uymuş, film kendi başına iyi bir filmdir.’’

Filmde derinlemesine olan birey üzerinden bir toplum eleştirisi vardır. Zebercet’in dışarıda vakit geçirdiği anlarda, onu yabancılaşmaya ve yalnızlığa iten toplumsal şiddete ve küçümsemeye tanık oluruz. Özellikle, pazardayken topluca dua edildiğinde şaşkın bir şekilde etrafı izlemesi ve ne yapacağını bilememesi net bir örnektir. Film, Zebercet’in sapkınlığa varan boyuttaki cinselliğini, hiç tereddüt etmeksizin tüm çıplaklığıyla anlatır. Bütün bunlar Zebercet’in içinde bulunduğu psikolojiyi her yönüyle anlamamıza yardımcı olur.

Anayurt Oteli, Türk sinema tarihinde insan psikolojisini derinlemesine ele alan bir başyapıttır. Ömer Kavur, film hakkında şöyle söyler:

“Ben istedim ki filmi günümüze taşıyayım. Üç tane darbe görmüş bu ülkede yaşayan, iletişim kuramayan bir adamın hikayesi. Nitekim adamın, Zebercet’in filmin başında bir monoloğu vardır. Önemli tarihleri söyler. Şu yaşta ilkokula gittim, şu yaşta sünnet oldum, şu yaşta annem öldü. O tarihlerin her birinin bizde bir darbe tarihi olduğu görülebilir. Dikkatli de bir seyirci, o ilişkiyi kurabilir. Aslında yapmak istediğim, o bakışı bir anlamda gizli fakat faşizan bir dünyayı anlatabilmek; bir taşra dünyasını anlatabilmek. O, iletişim sıkıntısı içinde olan ve yalnızlık çeken ve tek isteği belki bir insan sıcaklığı olan o adamın, o yalnızlığını verebilmek. Romanda zaten var olan bir şeydi o, günümüze taşımak yaptığım tek değişiklikti.”

Anayurt Oteli: Bir Oda Yalnızlık

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...