Kim Bu Aile: Tavukla İşi Ayırmak
“Küçük Esnaf”, “Yol Arkadaşım” (iki filmi de) ve “Bayi Toplantısı” gibi bence başarılı ve komik olmaktan uzak komedi filmlerinin yönetmeni Bedran Güzel’in yeni filmi olan “Kim Bu Aile”yi ön gösteriminde izleme fırsatı yakaladım. 2019 çıkışlı “Extreme Job” isimli Güney Kore filmin uyarlaması olan filmin başrolünde Cengiz Bozkurt, Nurgül Yeşilçay, Onur Buldu, Ferit Aktuğ, Altan Erkekli ve Doğan Can Sarıkaya gibi isimler bulunuyor.
Öncelikle söylemem gerekiyor ki Güney Kore yapımı olan orijinal filmi izlemedim, bu yüzden karşılaştırma yapmayıp bu filme bağımsız bir filmmiş gibi inceleyeceğim. İdealist bir komiser olan Adem, başarısız bir operasyon sonrası açığa alınması sonucu uzun süredir peşinde olduğu mafya babası Cihan’ın sağ kolu Salih’i kendi yöntemleriyle avlamak zorunda kalacaktır. Bunu yapmasının da tek yolu, Salih’in sığındığı evin karşısındaki tavukçu dükkanını devralmaktır! Tavuk dükkanının fazlasıyla tuhaf sahibi Sabahattin; dükkanı sadece bir aileye devredeceğini söyleyince Adem kendisine bir pavyon çalışanı, kendisinden polis olduğunu gizleyen kızı, bir dolandırıcı, polis bir dostu ve bir yankesiciden oluşan sahte bir aile kurar.
Sırtını klişelere yaslamasına rağmen ben filmi sıkıcı bulmadım, hatta iki saat su gibi geçti diyebilirim. Esprilerin bana çok geçtiğini söyleyemeyeceğim ama film zaten bir komedi filmindense aile filmiydi bence. Ve beni filmin en çok şaşırtan yönü karakterlerin arasındaki bağı ve karakterlerin gelişimini (Adem komiserin kızı hariç) şahane bir şekilde vermeleri oldu. Hiçbir sahnede “Ya bunlar da ne ara kaynaştı?” gibi bir cümle kurduğumu hatırlamıyorum ki bu çoğu Türk ana akım filminde kurduğum bir cümledir. Film bu övgüleri orijinal filmin yazarına mı borçlu yoksa bu filmin senaristi olan Ali Erkan Ersezer’e mi bilmiyorum. Çoğu uyarlama filmde şahit olduğum “Türk hissettirmeme” sorununu da birkaç ufak yer hariç bu filmde görmedim.
Oyunculuklara gelecek olursam, Adem’in kızı rolünde olan Beste Kökdemir bazı sahnelerde inandırıcılığını kaybediyordu fakat bunun haricinde herkes işini layığıyla yapmış. Kökdemir’in inandırıcılığını kaybetmesini ise oyuncunun yeteneğindense karakterin kötü yazılmış bir karakter olmasına bağlıyorum.
Filmle ilgili en büyük ve fazlasıyla not kırdıran şikayetlerimin ilki neredeyse her Türk komedisinde olduğu gibi gereksiz duygusallık olması. 120 dakikalık filmin 10-15 dakikalık bir süresi gereksiz bir duygu sömürüsüyle geçiyor ve bu bence filmin temposunu aksatan hatta bana çok geçmediği için utandıran da bir kısım oldu. Bir diğer gereksiz kısım ise finaldeki aksiyon sahnesiydi. Hem inandırıcılıktan uzak (ki bir komedi filmi olduğu için bunu es geçebiliriz), hem çok uzatılmış hem de çok kötü çekilmiş bir sahneydi. O kadar fazla cut vardı ki bir süre sonra başım ağrımaya başladı ki aksiyon sahneleri için Kore’den özel bir yönetmen getirilmesine rağmen nasıl bu kadar kötü olabildi aklım almıyor. Bu kısımların gereksizliği hariç beni fazlasıyla iten bir diğer unsur ise görüntü yönetmenliği oldu. Kadrajların geneli üzerine hiç düşünülmemiş gibiydi ve kötü görünüyordu. Ve özellikle bazı sahnelerde gözüme batan gereksiz bir renk filtresi vardı. Genele göre belki büyük sorun olmayacaksa da benim film hakkında en büyük şikayetlerim bunlar.
Uzun lafın kısası ailecek izleyecek akıcı bir film arıyorsanız alternatifleriniz arasına eklemenizi önerebileceğim ama fazlasını beklememeniz gereken bir film olmuş “Kim Bu Aile”. Puanım 5.5/10
Kim Bu Aile: Tavukla İşi Ayırmak
