Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Jumbo: Mantık Dışı Bir Aşk (İKSV Özel)

Jumbo: Mantık Dışı Bir Aşk (İKSV Özel)

Yazar: Liva Deren Dağdeviren

Jumbo: Mantık Dışı Bir Aşk (İKSV Özel)

İKSV Ocak Seçkisinin 5. filmi olan Jumbo, daha ilk sahnesinde gözlerimizi renk cümbüşüyle büyüleyen ve merakımızı uyandıran ilginç bir uzun metraj film. Onu daha da ilginç yapan ise gerçek hikayeden esinlenilmiş oluşu. Filmimizin başrolü Jeanne isimli genç bir kız. Jeanne, çalıştığı lunaparka “Move It” adlı yeni bir dönme dolap gelince hayatında yeni şeyler keşfetmeye başlıyor ve yanında bizi de gerçeküstü bir deneyime sürüklüyor.

Biz insanlar duygularımızla, zihnimizle öyle karmakarışığız ki sadece dokunduğumuz bir nesneye bağlanabiliriz. Filmde de Jeanne’ın “Jumbo” lakabını taktığı dönme dolaba karşı oluşturduğu duygusal bağa ve cinsel dürtüye şahit oluyoruz.

Başta mantığımızı zorlayan bu konuyu film o kadar sindire sindire işliyor ki sonunda bu durumu tüm kalbimizle kabullenebiliyoruz. Jeanne’ın annesinin aşırı ilgisinden dolayı bunalıp uzaklaşması ve güvenebileceği biri arıyor olması da onu bu duruma sürükleyen etkenler arasında. Ama her şeye rağmen annesine; dönme dolaba karşı olan aşkından söz eden Jeanne, olumsuz bir tepkiyle karşılaşıyor. İş, evden atılmasına kadar uzuyor. Bu durum üzerine karakterimiz hislerinin geçmesi için kendisinden hoşlanan patronu Marc’la birlikte olsa da hiçbir şeyin değişmediğini anlayıp Jumbo’ya geri dönüyor. Bu satırları okurken hala bir kızın bir dönme dolaba nasıl aşık olduğunu anlamakta güçlük çekiyor olabilirsiniz. Ona dokunduğunda bir şeyler hissetmek, hiç anlamadığı şeyler anlamak… Bunlar kısa sürede kabul edilebilecek şeyler olmasa da film bunu büyük oranda başardığı için takdiri hak ediyor.

“Eşyalar, sizlerin bir ruhu var mı bizlerin ruhuna bağlanan ve bizi sevmeye zorlayan?”, “Dışardan hepsi alet işte ama yakından bakarsan biçim değiştirirler. Sonra seni alıp götürürler.” Gerçekten de dönme dolabın büyüleyici, capcanlı renkleri Jeanne’ın cinsel arzularını harekete geçiriyor ve onu alıp götürüyor. Onun en tepesindeyken kendini özgür hissediyor. Bütün bunlar bize olabildiğince net sunulmaya çalışılmış. Filmin etkileyiciliğinin ve sürükleyiciliğinin ardındaki esas nokta ise hiçbir an neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt edemiyoruz. İkisi konuşuyor, anlaşıyor, bir çeşit iletişimleri var ama yine de çarpıcı sahneler zihnimizi bulanıklaştırıyor. Karakterimizin zihnine girdiğimiz sahnelerse hem büyülüyor hem korkutuyor.

Filmin idrak noktamızı zorlayışı, neyin gerçek neyin hayal olduğundan hep şüphe duymamız bize çok farklı bir deneyim sunuyor. Bu deneyim de farklı, gerçekten farklı bir sonla bitiyor. Bittiğinde de insanları oldukları gibi kabul etmeyi, herkesin farklı olduğunu ve nasıl mutlu olmak istiyorsak o şekilde mutlu olmamız gerektiğini anlıyoruz.

Jumbo: Mantık Dışı Bir Aşk (İKSV Özel)

Liva Deren Dağdeviren’in Diğer Yazıları İçin Tıklayın.

Bunlar da ilginizi çekebilir

1 Yorum:

Avatar
Lua Luacan 11/01/2021 - 19:41

En iyi yazarınız olabilir okurken çok keyif alıyorum

Yanıtla

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...