House of Spoils: Beklentileri Aç Bırakan Ucuz Mutfak Korkusu
Son yıllarda Cadılar Bayramı öncesi yayın platformları arasındaki artan rekabet ve düşük maliyetli içerik üretimi, korku severler için çeşitli seçenekler sunuyor. Bu yıl da vampir hikâyelerinden distopik devam filmlerine kadar geniş bir yelpazede yapımlar izleyiciyle buluşuyor. Ancak House of Spoils, Blumhouse’un Amazon için hazırladığı düşük bütçeli bu film, özellikle gastronomi dünyasının stres ve korkularını yansıtarak farklı bir izleyici kitlesini hedefliyor.
Yiyecek ve mutfak temaları sinema tarihinde sıklıkla kullanılmış olsa da, doğrudan bu dünyaya odaklanan korku filmleri nadiren karşımıza çıkar. The Bear ve The Menu gibi yapımların ardından, House of Spoils da yeni bir restoran açmanın getirdiği zorlukları ve bu süreçte ortaya çıkan gerilimi başarılı bir şekilde yansıtıyor. Film, menü tasarlamanın ve mutfak kaosunun yarattığı stresi doğaüstü bir hikâyeyle harmanlıyor. Ancak, korkutma çabaları zaman zaman etkisiz kalarak izleyiciyi daha çok bir işyeri dramının içine çekiyor.
Film, özellikle mutfak sahneleriyle dikkat çekiyor. DeBose’un canlandırdığı şef, yeni menüsünü oluştururken süpermarket ürünlerinden ilham alıyor ve daha sonra gizemli bir bahçeden bulduğu malzemelerle daha tatmin edici yemekler yaratıyor. Filmin yemek sahneleri ve şefin yaratıcı süreci oldukça tatmin edici ve izleyiciye gerçeklik duygusu katıyor. Yönetmenler Bridget Savage Cole ve Danielle Krudy, şefin doğa ile olan ilişkisini ve yeni tatlar keşfetmesini başarılı bir şekilde görselleştiriyor. Filmin en güçlü yanlarından biri, şef ile genç bir aşçı adayı arasında gelişen ilginç dinamik. İki karakter arasındaki yaş farkı, deneyim ve mutfak dünyasında kadın olmanın getirdiği zorluklar üzerine kurulu çatışma, izleyiciyi daha fazla derinlik aramaya teşvik ediyor.
Ancak film, korku unsurlarına geri döndüğünde, bazen gereksiz bir dikkat dağıtıcı gibi hissediliyor. Yer yer etkili kullanılan böcek sahneleri ve doğrama sekansları, filmin bazı anlarında izleyiciyi rahatsız etse de, filmin temel korku unsuru olan cadılarla ilgili geri plan hikâyesi teoride daha etkili görünüyor. Film, sıradışı kadınlara yönelik önyargılar ve cadılık gibi temalar üzerinden toplumda kadınlara yüklenen olumsuz etiketleri ele almaya çalışsa da, bu tema pratikte tam olarak işlemiyor. Finalde doğaüstü öğelerle güçlenen “empowerment” (güçlenme) mesajı, soyut kalıyor ve izleyici üzerinde beklenen etkiyi yaratamıyor.
Arianna DeBose, bir yandan mutfağa ve restoranın başarısına odaklanmış bir şef olarak ikna edici bir performans sergilerken, diğer yandan doğaüstü unsurlarla karşılaştığı anlarda gerekli duygusal derinliği tam olarak yansıtamıyor. Özellikle korku sahnelerinde DeBose’un tepkileri yer yer komik kaçıyor. Yine de mutfakta yaşadığı stres ve baskı altında giderek daha fazla odaklanması, karakterinin inandırıcılığını artırıyor. Filmin yan karakterleri olan genç aşçı adayı Lucia (Barbie Ferreira) ve restoranın yatırımcısı Andres (Arian Moayed), daha fazla geliştirilmesi gereken karakterler gibi hissettiriyor. Özellikle Andres karakteri, tipik bir iş adamı gibi görünse de, filmde daha derin bir karakter çizilmeye başlandığı an, senaryo bu potansiyeli tam anlamıyla kullanamıyor.
Filmin finali, genel anlamda izleyici için en hayal kırıklığı yaratan bölüm olabilir. Ana sürpriz unsur, filmin gerilim dolu atmosferini yerle bir ediyor ve izleyiciyi birçok soruyla baş başa bırakıyor. House of Spoils, doğaüstü unsurlarla mutfak dünyasını birleştirerek ilginç bir hikâye sunmaya çalışsa da, bu potansiyeli tam anlamıyla değerlendiremiyor. Film, yemek dünyası üzerine derinlemesine bir inceleme sunmak yerine, daha tanıdık korku klişelerine yaslanarak sıradan bir hikâye anlatımı sunuyor.
House of Spoils, gastronomi dünyasının iç yüzünü ve bu sektördeki kadınların yaşadığı zorlukları anlatırken korku türüne yeni bir soluk getirmeye çalışıyor. Ancak türün hayranları için tam anlamıyla tatmin edici bir deneyim sunamayabilir. Yine de, farklı bir perspektiften yaklaşan bu film, özellikle mutfak ve yemek tutkunları için izlemeye değer bir yapım olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, House of Spoils, mutfak dünyasının sert ve zorlu yanlarını etkili bir şekilde gösteren bir film olsa da, korku ve doğaüstü unsurların etkili kullanılmadığı, daha fazlasını vaat edip seyircisini aç bırakan bir yapım olarak kalıyor.
House of Spoils: Beklentileri Aç Bırakan Ucuz Mutfak Korkusu