Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Hamilton: Eskinin Yeni Anlatımı

Hamilton: Eskinin Yeni Anlatımı

Yazar: Zeynep Rana Polat

Hamilton: Eskinin Yeni Anlatımı

Bugünkü yazımın odağı, ilk gösterimi 17 Şubat 2017’de Manhattan’da yapılan ve sonrasında sadece Amerika Birleşik Devletleri’ni değil, adeta bütün dünyayı etkisi altına alan Hamilton müzikali. Yapımı 2005 senesinde başlayan ve Lin Manuel Miranda tarafından yazılan bu müzikal, Amerika Birleşik Devletleri’nin “kurucu babalarından” birisi olan Alexander Hamilton’ın hayatını konu alıyor. Anlatıcı olarak ana karakter olan ve Lin Manuel Miranda tarafından canlandırılan Alexander Hamilton değil de Amerika Birleşik Devletleri’nin üçüncü başkan yardımcılığını yapmış olan Aaron Burr karakteri seçildi. Eğer Amerikan tarihine pek hâkim değilseniz ya da henüz müzikali izlemediyseniz bu yazı sizin için spoiler dolu olabilir; aman dikkat!

Müzikalin açılışında karakterlerin tanıtımında verildiği gibi; Aaron Burr Hamilton’la yaptığı düelloda Hamilton’ı vurarak hayatını kaybetmesine sebep oldu. Bu tanıtımlardan sonra, müzikal Hamilton’ın ailesin ve çocukluk hayatını anlatarak bir arka plan oluşturuyor ve gençliğinden ilerliyor. Hamilton’ın hayatının önemli noktalarını anlatan sahnelerde izleyicinin tüylerini ürperten güzellikte bir yapıma dönüşen bu müzikal; oyuncuları, oyuncuların kabiliyetlerini ve set imkanlarını en üst seviyede ve en ustaca şekilde kullanıyor. Örneğin Elizabeth “Eliza” Schuyler (Phillipa Soo) ile evliliğini anlatan sahnelerde, seyirci ana kapılmış bir şekilde Hamilton ve Schuyler çiftinin tanışmasını ve evlilik aşamalarını izlerken, dönen sahne sayesinde izleyicinin bakış açısını ve algılama şeklini çevirip değiştirerek bir anda hikâyeyi Elizabeth’in ablası Angelica’nın bakış açısına çeviriyor. Bu, seyircinin olayların nasıl ilerlediğini Angelica’nın gözünden görmesine yardımcı oluyor ve aslında Angelica’nın da Hamilton’ı eş olarak istediğini ama o zamanın toplum normları yüzünden bu isteğine ulaşamadığını anlatıyor.

Müzikal seyirciyi alıp götüren ve o anın duygularını dopdolu yaşatan şarkılarla devam ediyor ama en büyük sürprizlerinden birini de bu konuda yapıyor. Miranda; yavaş, ballad tarzına benzer veyahut R&B esintisi bulunduran şarkılarını duygusal sahnelerine ayırırken siyaset içerikli sahneleri tam olarak hiphop şarkısından alınan bir kesit gibi hissettiriyor. Hatta – özellikle Jefferson ile olan sahnelerin – tam bir rap düellosu kıvamında olması izleyiciyi pür dikkat sahneye odaklıyor ve normalde seyirciye ağır gelebilecek bu hikâyeyi mükemmel bir şekilde dengeliyor. Müzikalin sonlarına doğru hüznün ve acının doruklara uyuşması bazılarını bayabilecekken Phillipa Soo’nun eşsiz oyunculuğu ve sesine olan hakimiyeti izleyicinin tüylerini ürpertiyor. Hamilton çiftinin oğullarına veda ettiği sahnede Miranda ve Soo anne ile babanın arasındaki farkı aynı replikleri tamamıyla farklı şekilde ve farklı duygularla oynayarak veriyor. Özellikle Soo, sesine geçirdiği duyguları ve çığlığıyla bir anlığına size bir oyuncuyu değil de gerçekten evladını kaybeden bir anneyi izlediğinizi zannettiriyor.

Bir yazıda her karakterden bahsetmek mümkün değildir ama burada kendisine değinmeden geçemeyeceğim bir karakter var: Jonathan Groff tarafından canlandırılan Kral 3. George. Kendisi zaten olabildiğince gerçekçi tasarlanmış ve oyunculara tam oturacak şekilde ayarlanmış kostümleri mükemmel taşıyor ve gerek aksanı olsun gerek konuşurken ki kibirli ve üstten bakan tavrıyla, tam bir İngiltere Kralı gibi hissettiriyor. Repliklerinin çoğunda sahnede tek olması ve sahneye yönelen tek ışık olan spot ışığının onun üzerinde olması hem üstünlüğünü gösteriyor hem de istemsizce komik bir hale sokuyor, ki yayınlanan versiyonda da seyircilerin kendilerini gülmekten alıkoyamadığını duyabiliyoruz.

Sonuç olarak şarkılardaki kafiyelerden parça parça dönebilen sahneye ve set dekoruna, dans hareketlerinin sözlerle uyumundan ışık kullanımına kadar “Hamilton” tek kelimeyle mükemmel bir yapım. İki buçuk saat süren bu müzikal sayesinde, Amerikan tarihi hakkında hiçbir fikriniz olmasa bile gerçekliğe olan sadıklığı sayesinde hem eğleneceğiniz hem de oldukça bilgilenebilirsiniz. Tam anlamıyla türünün tek örneği sayılabilecek bu biyografik müzikali Disney Plus’ta bulabilirsiniz. Keyifli seyirler dilerim!

Hamilton: Eskinin Yeni Anlatımı

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...