Fotoğrafı Göster: Jim Marshall’ın Hikayesi (İKSV Özel)
İKSV ocak seçkisinde bugün bir belgeselimiz var. Alfred George Bailey yönetmenliğinde müzik tutkusunu fotoğrafçılıkla birleştirip bu dünyaya unutulmaz eserler bırakan Jim Marshall’ın hayatını anlatan belgesel yayınlandı. 2020 Grierson Trust En iyi İngiliz Sanat Belgeseli ve 2019 San Francisco En İyi Belgesel ödüllerine layık görülen belgesel hem bir biyografiyi hem de fotoğrafçılık sanatını bizlere aktarıyor.
Bu belgeselde Jim Marshall’ın özlerine iniyoruz diyebiliriz çünkü kendisine dair birçok özel bilgiyi dinliyoruz ve bunları onun en yakınları ve çalışma arkadaşlarının bakış açılarından öğreniyoruz. Onu efsane kılan birkaç unsur var aslında. Fotoğrafçılık yaptığı dönemde yaşanan politik olaylar ve o dönem müziğinin politikayla bu kadar iç içe girip kendi içinde devrimler yapması onu daha ilginç hale getirmiştir. Çünkü Marshall arkadaşlarının da ifade ettiği gibi her yerde ve her şeyin içindeydi. Bu dönemde müziğin kaldırım taşları olan The Beatles, Bob Dylan ve Rolling Stones’a şahit olup belgelemekle birlikte Jimi Hendrix’in gitarını yakması ve Johnny Cash’in hapishane konseri gibi ikonik olayları da kendi kamera penceresinde ölümsüzleştirmiş.
Fotoğrafçılığa olan ilgisinin başlangıcını da şöyle açıklıyor; çocukken bir kamera görüyor ve çok ilgisini çekiyor. O günden sonra dergilerden kamera fotoğrafları kesip bir deftere yapıştırıp altlarına da fiyatlarını yazarak bir kamera albümü oluşturuyor. Kendine bir kamera aldıktan sonra dünyaya dikkat kesilmeye başlıyor. Öyle bir gözlem yeteneğine sahipmiş ki diğer insanlara önemsiz gelen ayrıntılar onun ellerinde altın değerinde belgelere dönüşüyormuş. Kendisini önemli ve farklı kılan unsurlardan biri de ilgi görmeyen dışlanan insanları fotoğraflamasıydı. Aslında o arka planda kalan güzel bir objeyi parlatarak ön plana çıkarıyor ve etrafındakileri kucaklıyordu. O bir doğa fotoğrafçısı ya siyaset fotoğrafçısı değil müzik fotoğrafçısıydı. Bu yüzden müzikle iç içeydi. Hatta The Beatles’ın son olduğunu bilmeden yaptığı konseri de kendisi fotoğraflamıştır.
Belgesel hakkındaki düşüncelerime gelirsek Jim Marshall’a dair beni en çok etkileyen bilgi bir korsanlık faaliyeti için FBI’ya haber vermesi. Kendisi bu olayı şöyle anlatıyor: “Üzerinde benim fotoğrafım olan Johnny Cash ve Bob Dylan albümü satılıyordu. Rather Ripped’i arayıp fotoğrafı nereden bulduklarını sordum. Onlar da bana sana bunu söylemek zorunda değiliz dediler. Ben de FBI’ı arayıp resmi şikayette bulundum.” Kendisine bulaşılmaması gerektiğini anlatan bu hareket benim çok hoşuma gitti. Belgesele dair en sevdiğim şey de arşivin zenginliğini en güzel şekilde kullanmalarıydı. Görsel açıdan doyuran bir belgeseldi.
Fotoğrafı Göster: Jim Marshall’ın Hikayesi (İKSV Özel)
Hatice Gökgül’ün Diğer Yazıları İçin Tıklayın.