Damsel: Güçlü Kadınların İhtişamı
“Kahraman şövalyenin dara düşen kızcağızı kurtardığı birçok centilmenlik öyküsü var. Bu onlardan biri değil.”
8 Mart 2024’de Kadınlar Günü’nü yansıtan ve Netflix platformunda yayına giren filmimizin ismi Damsel. Tam bir kadın dayanışması ve gücünün hissedildiği filmimiz 1 saat 50 dakikalık süresiyle izleyici kitlesine sıkılmadan filmi izleme deneyimi sunuyor. Oyuncuların tanıdık -bunlar tabi ki tanıdık yüzler ama aynı zamanda baya ünlüler- yüzlerden oluşması filmin izlenme seviyesini arttırabilir cinsten- ki kesinlikle öyle-. Başrollerinde Stranger Things dizisinden Eleven rolüyle tanıdığımız Millie Bobby Brown, kendisini birden fazla kraliçe rolüyle gördüğümüz ve birden fazla başarılı işte yer alan Robin Wright, Love, Simon, 5. Dalga gibi filmlerle ekranlarda gördüğümüz Nick Robinson bu güzel ve anlamlı yapımda rol almış.
Filmin konusu yayınlandığı tarihe de dikkat çekerek – 8 Mart – bizlere güzel bir hikaye anlatmış. Şimdiye kadar gördüğümüz prens ve zavallı prenses yapımlarından farklı olarak filmin konusu şöyle; Prenses Elodie (Millie Bobby Brown) ailesinin ve halkının refaha kavuşması için Aurea Krallığı’ndan gelen evlilik teklifini kabul eder. Elodie prensle (Nick Robinson) ile tanışır ve ondan hoşlanır. Bu sayede evlilik artık kesin bir hal alır. Ancak Elodie Aurea Krallığı için nesillerdir süren kadim bir borç için kurban edileceğinden habersizdir. Konusu ilgi çekici – en azından benim için-.
Filmi izlerken sıkılmadım ve bazı kısımlar baya heyecanlıydı diyebilirim. Oyuncu kadrosu baya iyi seçilmiş ve oyunculuklar insana keyif veren cinstendi. Filmin olay örgüsü ve konusu gayet başarılı bir şekilde işlenmişti. Özellikle kadınların hayatlarına verilen önemi- film de olsa- baya iyi vurgulamıştı. Verilen mesajlar güçlü ve anlamlıydı. Kadınların hissettiği güven, kandırılma, aldatılma, önyargı ve yalnızlık duygularını gayet derin bir işlenişle seyirciye sunulmuş. Filmdeki diyaloglar gayet yeterli ve orantılıydı. Bu arada filmde kadim yaratık olan ejderhayı seslendiren Shohreh Aghdashloo’nun sesine hayran kaldığımı belirtmeden geçmeyeyim. Sesi filmin izlenebilirliğini kesinlikle arttırmış.
Filmin diğer bir çekici tarafı ise bir masal diyarında geçmesi. Bence herkesin arada gerçeklikten kaçması için gereken ortamı fazlasıyla sağlıyor. Filmde bu masalsı ortamı tüm detaylarıyla ve ayrıntılarıyla görüyorsunuz. Kullanılan görsel efektler çok profesyonel ve yaratılan dünya da kusur bulmakta zorlanıyorsunuz. Bu sayede fantastik bir ortama adım atmış oluyorsunuz. Hele ki ejderhanın tasarımı bizlere içinde bulunulan fantastik dünyayı anlatma da daha da gerçekçilik katıyor. Bunun yanı sıra kullanılan müzikler filmin gerçekçiliğini arttıran cinsten olmuş. Ayrıca kullanılan renk paleti sunulan hikayeyi ve ortamı oyuncularla beraber yaşamanıza yol açmış desem yerinde olur. Kuzey ve Güney Krallıkları anlatmak için filmdeki renklere ve renklerin verdiği duyguları hissetmeniz yeterli oluyor. Bu çerçevede kullanılan dekorlar ve kıyafetler de bu masalsı dünyadaki tamamlayıcı öğelerin başında geliyor. Kocaman etekler, sıkı korseler, ihtişamlı takılar ve daha fazlası hikayenin akışıyla değerleri ve anlamları değişim geçiriyor.
Kadının gücünü, karalılığını ve dayanışmasını hissedebileceğiniz bir film olarak karşımıza çıkıyor Damsel. Aynı zamanda fantastik, macera ve gerçeklikten bir süre de olsa kaçmak isteyenlere önerebileceğim bir yapım. Genel olarak beğendiğim bir hikaye tasarımına ve akışına sahip olduğunu belirtmeden geçmeyeyim. Kendisini 28 Hafta Sonra ve Linked filmlerinin tanıdığımız Juan Carlos Fresnadillo, Damsel’in yönetmen koltuğunda oturuyor. Kadının kendi kendine yetebildiği bir film izlemek ve biraz da fantastik bir dünya keşfetmek istiyorsanız tavsiye edebileceğim bir film. Şimdiden izleyecek herkese iyi seyirler…
Damsel: Güçlü Kadınların İhtişamı
