County Lines: Uyuşturucu Ticaretine Empatik Bakış (ICAPFF Özel)
“İngiltere’de yaşları 11’i bulan 10.000 çocuk uyuşturucu kuryesi olarak kullanılıyor.” Film hayatın acı gerçekleriyle yüzleşen ve ayakları üzerinde durmak zorunda kalan 14 yaşında İngiltereli bir çocuğun uyuşturucu ticaretine bulaşmasının hikâyesini anlatıyor. Zorlukları onunla beraber yaşıyor gibiyiz filmi izlerken. Özellikle erkek çocukların hayatta ne tür zorluklarla karşılaştıklarını yansıtan film, onlarla empati kurmamızı sağlıyor. Yönetmen Henry Blake’nin ilk uzun metrajlısı olan 2019 yapımı Uyuşturucu Kuryesi Çocuklar’ın (County Lines), ülkemizdeki ilk gösterimi geçtiğimiz günlerde 10. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında gerçekleşti.
Tyler Hughes (Conrad Khan), annesi ve kız kardeşiyle yaşayan başrol, son derece sakin ve içe kapanık bir çocuk. Okulda arkadaşları tarafından zorbalığa uğrayan ve dışlanan Tyler, öğretmenleri tarafından psikolojik destek almaktadır. Annesi Toni (Ashley Madekwe), gece vardiyasında temizlikçilik yaparak geçimlerini sağlamaya çalışmaktadır, çoğu zaman meşgul ve umursamaz bir annedir. Bu durumda kız kardeşine bakmakla görevli olan Tyler aynı zamanda iyi bir ağabeydir. Annesinin işsiz kalmasıyla Tyler, şehir dışına uyuşturucu ticareti için çocukları kullanan Simon’a (Harris Dickinson) mecbur kalır. Bu işte çalışmaya başladıktan sonra beraber vakit geçirdiği insanların ve yaşadığı zorlukların etkisiyle bambaşka bir insana dönüşen Tyler, artık sakin bir çocuk ve iyi bir ağabey değildir. Annesine ve kardeşine şiddet uygulayacak kadar hırçınlaşan ve değişen Tyler’ın hüzünlü ve tehlikeli hikâyesini izliyoruz.
Başrolü yaşadığı olaylar aracılığıyla tanıyoruz; ancak iç dünyasına, duygularına ve hislerine yakınlaşamıyoruz. Bu açıdan, bir başka festival filmi olan Mickey and The Bear’ın Mickey’i ile benzer olduğunu söyleyebilirim. Silik yansıtılan karakter, filmin yoğunluğunu artırmak ve duygusal yönünü geliştirmek adına belirginleştirilebilirdi. Film boyunca çok çarpıcı olay örgüleri yaşanmıyor. Bir çocuğun hayatının herhangi bir dönemine eşlik ediyor, onun hayatını gizli gizli gözetliyor gibiyiz. Bize bir şey anlatmaya çalışmıyor film, kendi halinde akıp gidiyor her şey. Konuşmaları odanın dışından dinlediğimiz sahne, bazen değişik detaylara odaklanan geçişler ve dinginliğiyle tam bir sanat filmi tadında! Görüntüde soluk renklerin hâkim olması başrolün zorlu yaşamıyla uyumlu, genel olarak sessiz ilerleyen akışa bazen eşlik eden sakin müzikler de bunu destekliyor. Olağanüstü oyunculukların sergilendiğini söyleyemeyeceğim, ancak doğal ve sıradan bir yaşam iyi bir şekilde yansıtılmış.
Belki de film çok uzak olduğumuz bir hayatı anlatıyor bizlere. Çocukların hayatın zorlukları karşısında ne kadar savunmasız olduğunu görüyoruz. 14 yaşında bir çocuk, aile reisliği yapması gerektiği baskısıyla hayatını birbirine katıp ölümle yüz yüze geliyor. Filmin sonunda da belirtildiği üzere İngiltere’de azımsanamayacak rakamlarda uyuşturucu ticareti yapan çocuklar var, dünya genelinde de bu rakam oldukça yüksek. Dolayısıyla toplumların hassas ve kanayan yarası olan bu durumun filme yansıtılması fikri güzel, konusu itibariyle başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Belirttiğim eksikliklerle beraber, yaşamlarının doğal bir şekilde aktarılmasıyla beğendiğim filme 10 üzerinden 6 verebilirim.
County Lines: Uyuşturucu Ticaretine Empatik Bakış (ICAPFF Özel)
Zeynep Polat’ın Diğer Yazıları İçin Tıklayın.