Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Cengiz: Umudunu Kaybetme (İKSV Özel)

Cengiz: Umudunu Kaybetme (İKSV Özel)

Yazar: Eslem Saraçoğlu

Cengiz: Umudunu Kaybetme (İKSV Özel)

Bu sene 40.’sı düzenlenen İKSV Ulusal Kısa Film Yarışması filmleri gösterime açıldı. 1. Sezon’da bizi bekleyen 7 adet kısa film bulunuyor. Sırasıyla Suçlular, Oğlago, Cengiz, Sürgünde Bir Yıl, Cemile, Mozaik ve Akıntı filmlerini inceleyeceğim.

Bu yazımda inceleyeceğim Cengiz, kurgu, yönetmen ve yapımcılığını üstlenen Haydar Taştan’ın imzasını taşıyor. 2020 yılında tamamlanan film, ekonomik sıkıntının insan psikolojisi üzerindeki etkisine adeta seyirciyi dahil ediyor.

Haçlılar ile Osmanlıların karşı karşıya mücadele verdiği Varna Savaşı’nı tasvir eden Stanislaw Chlebowski’nin Varna Savaşı tablosu ile açılış yapılmış. Bir an akıllarda tarihi belgesel mi izleyeceğim sorusu beliriyor. Film karakterimizin evden çıkıp kahvehaneye geçmesi ile devam ediyor. Bu noktada tamamen kişisel bir yorum yapacağım, karakteri tanıtmak amacı ile kısa bir ev sahnesi gördük, aynadaki yansımayla çıkışını görmekte oldukça estetik duruyordu yalnız ben karakterin bu şekilde sırayla önce tanıtılıp sonra olaylara geçilmesindense önce olayı görüp daha sonra hayatına dair görüntülere geçilmesini daha merak uyandırıcı buluyorum. Sırayla yapıldığında olay akışındaki kurgu hissedilir oluyor ve doğallıktan bir tık uzaklaşılıyor. Eğer baştaki ev sahnesinde kayda değer bir olay yaşanmış veya diyalog geçmiş olsaydı böyle düşünmeyebilirdim ama boş bir ev görüntüsü bana yapay hissettirdi. Hatta karakteri bile tam olarak göremedik sadece yaşadığı evi görmüş olduk.

5. dakikadaki yakın plan cami görüntüsü çok hoşuma gitti, renkler, ışık muazzam ayarlanmış. Tablo gibi kadraj desem yeridir. Ev sahnelerinde genelde düşük ışık kullanılmış ama çok göze batan bir karanlık yok. Çocukların kılıçla savaşırken sanki çok faydalı bir buluşları varmış gibi övülmeleri, babalarını öldürmekten keyif alışları insana hayatı sorgulatır nitelikte. Aslında çok yabancı bir sahne değil büyük ihtimalle ülkenin yarısı böyle yetişen çocuklarla dolu.
Bazı filmler anlamsız sahnelerle sanatsallaşırken bazı filmler o anlamsız sahnelere fazla takılı kalır ve sanatsal yanını herkese yansıtamaz. Bu filmde anlatılmak istenen derin bir konu var, belli ki bir yakınma da var ancak bu hisleri seyirciye de hissettirebilmek çok önemli. Bu film bir şey anlatıyor ama ben izlerken o hisse ortak olamadım. Halbuki başrolün iş ararken ki çekimser halleri, karşısında bulduğu kişilerin küstah tavırları ve o çaresizlik çok değerli bir konu. Her şey ters giderken çabalamaya devam etmek çünkü buna zorunda olmak anlatılmış.

Cengiz: Umudunu Kaybetme (İKSV Özel)

Eslem Saraçoğlu’nun Diğer Yazıları İçin Tıklayın.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...