Oğlago: Spora Tutkuyla Bağlı Kalmak (İKSV Özel)
Bu sene 40.’sı düzenlenen İKSV Ulusal Kısa Film Yarışması filmleri gösterime açıldı. 1. Sezon’da bizi bekleyen 7 adet kısa film bulunuyor. Sırasıyla Suçlular, Oğlago, Cengiz, Sürgünde Bir Yıl, Cemile, Mozaik ve Akıntı filmlerini inceleyeceğim.
Bu yazımda inceleyeceğim Oğlago filmi, 2002 yılında düzenlenen Kış Olimpiyatları’nda Türkiye’yi temsil eden kayaklı koşucu Sabahaddin Oğlago’nun belgesel filmi niteliğinde. Yönetmen koltuğunda Efe Öztezdoğan bulunuyor. Şimdiye kadar 4 kere olimpiyatlara katılan Muş’lu sporcunun ülkemizde az bilinen dalını tanıtma amacı ile çekildiğini söyleyebiliriz. Sahi daha önce hiç kayaklı koşucu duymuş muydunuz? Sadece 7 dakika süren film ile bu sorunun cevabı için güzel bir temel oluşturacağımızdan eminim.
Açılışta hedefler ve vuruş yapan sporcular görüyoruz, atışlarla filme ritmik bir giriş yapılmış. Devam eden sahnelerde nostaljik kayıtlar, tepeden gören açılar ve The Mandalorian havasında sesler bizi karşılıyor. Bu arada filmin dili Ukraynaca. Sabahaddin Oğlago’nun içerisinde kaldığı durumu yabancı birisinden dinlemek çok daha etkili bir çalışma olmuş. Rakipleri 17 kişilik doktorlu ekiplerle çalışırken Oğlago’nun tek bir yardımcısı bile bulunmuyor. Cilasından sağlığına kadar kendi başına sorumlu, herhangi bir sponsoru bulunmuyor. Ülkesinde bulunmayan ve desteklenmeyen bir sporu 20 yıl boyunca yapmaya çalışmak ve buna vazgeçmeden devam etmek belki de altın madalya kazanmaktan daha değerli bir başarı. Bu konunun altını gayet sade bir dille çizerken çarpıcı ses tonları ile vurgu yapmaları filmin en etkili noktası olmuş.
Bir yerde kamera sabit dururken Oğlago sola doğru gidip kadrajdan çıkıyor ve daha sonra dönüşü ifade etmek için sağa doğru giriş yapıp kadrajdan çıkıyor bu gidiş ve gelişte kameranın hiç oynatılmamış olmasını istedim, çok daha güzel bir akış olacakmış. Bu noktada görüntülerin eski kayıtlardan mı alınmış olduğu yoksa bu film için güncel mi çekilmiş olduğu önemli bir nokta. Halihazırda bulunan görüntüler kullanılmışsa bu konuda yapılacak bir şey yok. 4. dakikadan itibaren Sabahaddin Oğlago’nun antrenmanlarını görüyoruz, hırs, mücadele, azim ve isteğin hareketlerle betimlendiği anlar olmuş. Bu anları izlerken ne olursa olsun bu sporu yapmaya devam edecek kadar tutkuyla bağlı bir sporcu görüyorsunuz. Ben ister istemez bu görüntülerde sitem duygusunu da hissettim.
Antrenman sahnelerinin sonuna doğru pembe bulutları arka plana aldıkları bir sahne vardı o açıyı çok başarılı buldum. Kapanışta ise yakın plandan Oğlago’yu mutlaka görmek isterdim. Dramatik ses tonuyla outro yapmaları da beni filmden uzaklaştırdı keşke içerde kullandıkları ses tonlarıyla uyumlu bir outro sesi seçselermiş bu şekilde çok bağımsız durmuş. Halbuki diğer sesler oldukça başarılıydı.
Sonuç olarak bir başarı hikayesi görmüş oldum, bazen vazgeçmek için çok nedenimiz var ama önemli olan vazgeçmemek için bir neden bulup ona sıkı sıkı bağlanabilmek. Sanatın ve sporun hep destek gördüğü zamanların gelmesi dileği ile…
Oğlago: Spora Tutkuyla Bağlı Kalmak (İKSV Özel)
Eslem Saraçoğlu’nun Diğer Yazıları İçin Tıklayın.