Carmen: Kalbim Benim Kararım
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin büyüleyici eseri Carmen, Atatürk Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşarak tutku dolu hikâyesini yeniden sahneye taşıyor.
Yüzyılın en etkileyici operalarından biri olan Carmen, Fransız besteci Georges Bizet’nin tutku ve özgürlük temalarını ustalıkla işlediği bir eserdir. Hikâye, özgür ruhlu ve başına buyruk bir kadın olan Carmen ile ona âşık olan asker Don Jose’nin karmaşık ilişkisini anlatır. İspanya’nın canlı atmosferi içinde geçen bu hikâye, müzikleriyle ve karakterlerinin derinliğiyle izleyiciyi hem duygusal hem de dramatik bir yolculuğa çıkarır. İlk sahnelendiği dönemde eleştiriler alsa da Carmen, zamanla dünyanın en çok sahnelenen ve en sevilen operalarından biri hâline gelmiştir.
Bu etkileyici eseri sahneye taşıyan Vincenzo Grisostomi Travaglini, detaylı rejisiyle doğal anları yakalamayı ihmal etmiyor. Dört perdeden oluşan Carmen, seyircide merak unsuru yaratırken şu soruyu sormamıza sebep oluyor: “Acaba bir sonraki perde nasıl?” Seyirciyi tam kalbinden vuran bu değerli metin; aşkın, şehvetin ve reddedilmenin sonuçlarını kolaylıkla analiz edebileceğimiz özel bir örnek niteliğinde.
Carmen’in büyüleyici ezgilerini özenle koruyan orkestra şefi Can Okan, değerli opera sanatçılarıyla muhteşem bir uyum yakalamayı başarıyor. Okan’ın güçlü yönlendirmeleri eserin ruhunu, temposunu ve dramatik akışını belirlerken solistlerin ortak bir dilde buluşması da Carmen’in dinamizmini güçlendiriyor.

Carmen: Kalbim Benim Kararım
Barbora Hitay (Carmen), yüksek sahne performansıyla büyüleyici bir yorum sundu. Özgür bir kadının başkaldırışı, tutkusu ve kimseyi düşünmeden kendine göre bir yaşam tarzını benimseyişi büyük bir alevlenmeye neden oluyor. Kuralsız ve zamansız… Hitay, Carmen performansıyla heyecanı doruk noktasına taşıyor. Duygularını saklayıp örtbas etmiyor; arzularını ve heveslerini alenen yaşamak için cesaret ediyor.
Yoel Keşap (Don Jose), görevi başında bir askerdi, ta ki aşkını (Carmen’i) görene kadar. Keşap’ın güçlü sesi salonun tüm çevresini sararken bu hikâyede kazanan mı yoksa kaybeden mi oluyor? Ne istediğini bilemeyen, istediğini bile bilemeyen bahtsız bir erkek: Don Jose. Keşap, özgün performansıyla kulaklarımızda güzel cümleler bırakırken her insanın zayıflığını ve bu zayıflığın da bir insan olmanın özü olduğunu gösterdi.
Caner Akgün (Escamillo), meydan okuyucu tavırlarıyla tam bir matador. Güçlü, çevik ve cesur… Akgün’ün başarılı sahne duruşu ve sesi uzun süre hayallerimizde dolaşmaya devam edecek.

Carmen: Kalbim Benim Kararım
Herkesin kendinden ya da kendinden bile gizlediklerinden bir parça bulacağı Carmen, cesaretin fiil hâline dönüşmüş temsilini yaşatırken Don Jose, insanın iç çatışmalarını sahneye taşıyor.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin sahneye taşıdığı Carmen, Atatürk Kültür Merkezi (AKM)’nde seyirciyle buluşmaya devam ediyor. Etkileyici bir kadroyla karşımıza çıkan bu şahane yorumun kostüm tasarımını Ayşegül Alev ve Gizem Betil üstleniyor. Kostümlerin her birinde İspanya’nın havasını, özellikle hikâyenin geçtiği Sevilla çevresini hissettirmeyi başarıyorlar.
Carmen; hem müzik hem sahne koreografisi bakımından günümüz izleyicisine hitap eden, yormayan ve yer yer eğlendiren başarılı bir opera örneği olarak öne çıkıyor.