Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri A Ghost Story: Çarşafın Altında Ölüm de Var Anlam da

A Ghost Story: Çarşafın Altında Ölüm de Var Anlam da

Yazar: Talha Ak

A Ghost Story: Çarşafın Altında Ölüm de Var Anlam da

Bir film var, sizi tokatlayıp “Hadi bakalım, şu varoluşu bir sorgula,” der. A Ghost Story tam olarak bunu yapıyor. Yönetmen David Lowery, bir hayaleti çarşafla tasvir ederek bize hayat, ölüm ve zaman hakkında bir ders veriyor. İronik kısmı şu: Dünyada ne kadar anlam ararsan ara, bazen o anlam bildiğin beyaz bir çarşaf altında gizlidir. Filmin kahramanı olan hayalet, çarşafının altından bize şöyle fısıldıyor gibi: “Öldüm ama gitmedim; hâlâ buradayım. Belki siz de öyle olursunuz.” Bir dakika! Ben zaten kirayı yetiştiremiyorum, bir de ölümden sonra o evde takılmak mı? Beni acilen cennete yollayın.

Filmde karakterlerin isimleri bile yok. Rooney Mara’nın karakteri “M”, Casey Affleck’inki ise “C” olarak geçiyor. Bu kadar minimalist bir yaklaşımı görünce insan, “Karakterlere isim koymaktan bile kaçınmışlar; çünkü isimler önemli değil, olayın özü önemli,” diye düşünüyor. Belki de bu isimlerin harflerle ifade edilmesi, yönetmenin bize hafif bir tokat atıp “Bireyselliğe bu kadar takılmayı bırak, varoluşun temelini sorgula.” demesi. Hayalet olmuş bir insanın “Ahmet mi, Mehmet mi?” diye anılması ne kadar fark eder ki? Artık kimlik değil, yalnızca bir varlık ya da yokluk söz konusu.

Bir yandan da bu harflerle verilen sadelik bizi biraz güldürüyor. Tam bir “Az laf, çok his” mottosu. Sanki yönetmen, çarşaflı bir hayaletle zaten yeterince kafa karıştıracağı için, karakterlere uzun uzun isim bulma zahmetine girmemiş: “Alın, M ve C. Daha fazlasını beklemeyin. Anlamı harflerin ötesinde arayın.”

Film, John Doe kıvamında olan “C”nin (Casey Affleck) ölmesiyle başlıyor. Sonra kendisi beyaz bir çarşafa sarılıp hayalet oluyor. Bildiğimiz çarşaf işte… Çocukken yastık savaşı yaptığımız o kumaş parçası. Ama o çarşaf, bir anda varoluşsal krizin pelerinine dönüşüyor.

“C”, hayatının geçtiği evi terk etmiyor. Rooney Mara’nın oynadığı sevgilisi “M” yasını tutarken, “C” ise izliyor. İzlemekle kalmıyor, evin köşesinde bekliyor. Ama burada küçük bir detay var: Bizler için zaman ilerliyor, onun için ise zaman, koskoca bir loop’a dönüşüyor.

Yıllar geçiyor, insanlar değişiyor, o evin yeni sahipleri geliyor. Ama çarşaflı hayalet hâlâ orada. İki göz deliğinden boş bir bakış atıyor. Çok tanıdık bir his değil mi? Hayatta hepimizin bir noktada “Ben buraya ait değilim ama yine de buradayım,” dediği o anlar.

Dünyada milyon dolarlık CGI’ların havada uçuştuğu filmler varken, David Lowery çıkıp “Çarşaf yeter,” demiş. Ve gerçekten yetmiş. Çünkü bu filmde aksiyon yok, konuşma yok, efekt yok. Ama bir çarşafın altındaki “hiçlik” hissi, 5 patlayan uzay gemisinden daha etkili. Lowery burada sanatıyla resmen “Az laf, çok his” mottosunu kullanıyor.

Film, zaman kavramını öyle bir ele alıyor ki insan düşünmeden edemiyor: “Zaman gerçekten ilerliyor mu, yoksa sadece bizim mi başımız dönüyor?” Hayaletimiz “C”, sevgilisi turtayı yerken (ki bu sahne 5 dakika sürüyor), zamanın nasıl da ağırlaştığını izliyor. Ama birkaç sahne sonra bir bakıyoruz; yıllar, hatta yüzyıllar, bir kum saati hızıyla akıp gidiyor. Evin yıkılışını, gelecekte dikilen bir gökdeleni ve hatta insanlık tarihinin sonunu izliyoruz. Bir bakıma “C”, bir hayaletten çok evrenin en sabırlı izleyicisi.

İşte burada filmin tokat gibi soruları geliyor: Eğer hayatta bıraktığın izler unutuluyorsa, ne için çabalıyorsun? Her şeyin üzerine toprak atılacaksa, neden bu kadar çok anlam yüklemeye çalışıyorsun? “Dur, bu çok karanlık oldu,” diyorsanız merak etmeyin, Lowery o ağır soruları çarşafın altından sessizce soruyor.

Tam burada ince bir gözlem: Çarşaflı hayaletin kendisi de bir anlama tutunmaya çalışıyor. Duvarın içine bir not bırakmış sevgilisi. Filmin büyük bir kısmında hayalet, o notu bulmak için çabalıyor. İşte tam bu noktada film o ince soruyu fısıldıyor: “Biz de mi böyleyiz? Hayatımız boyunca, başkalarının bıraktığı küçük notların peşinde mi koşuyoruz?”

Filmin ortasında bir sahnede, filozof kılıklı bir adam çıkıyor ve zamanı, anlamı, hatta Mozart’ı yerle bir eden bir konuşma yapıyor. “Büyük bir sanat eseri bile er ya da geç unutulacak,” diyor. Abi, bunu söyleyen adam Mozart’a dokunduktan sonra bizim Spotify listemizin hâli ne olacak? İşte Lowery, o sahnede sizi köşeye sıkıştırıyor. “Kendini bu kadar önemli sanma,” diyor. Ağır felsefi sözler, çarşaflı bir hayaletten beklenmeyecek derinlikte tokatlar atıyor.

Ama işte filmin güzel tarafı şu: Bu “hiçlik” hissini karamsarlıkla değil, bir tür huzurla sunuyor. Eğer her şey gelip geçiciyse, o zaman neden anı yaşamak varken gelecek için bu kadar stres yapıyoruz? “C”nin sabit kalması, bizim kıpır kıpır hayatlarımızın boşuna bir koşuşturma olduğunu gösteriyor.

Görsel açıdan da film bir tablo gibi ilerliyor. Geniş açıdan gördüğümüz o boş odalar, kimsenin konuşmadığı anlar… Bunlar o kadar dolu ki. Bir çarşaf bile gözlerinizin içine bakıp “Burada kal, bak sadece burada. Şu an,” diyor. Sanki filmin kendisi meditasyon yapmış da size tavsiye veriyor.

Bütün bu derinliğin içinde bir yandan da şu ince komedi var: Casey Affleck’e “Oscar’lı oyuncusun, kariyerinin zirvesindesin,” deyip bir çarşaf giydirmişler. Adam hayatının rolünü, iki göz deliği açılmış bir kumaşla oynamış. Ve ne hikmetse, bir noktada o göz delikleri bile duygusal geliyor.

Filmin finaline doğru zaman yine kırılıyor, her şey tekrar başa dönüyor. Bir anda şunu fark ediyorsunuz: Hayat, o not gibi. Birileri görsün diye saklıyorsunuz ama sonunda ne olacaksa oluyor. Film size sertçe diyor ki: “O anın güzelliğini yaşa. Kendi çarşafını ütülemeyi bırak ve zaman aksın.”

Bu film bir deneyim. Zamanı, hayatı ve ölümü çarşaf altından izleten bir tür meditasyon seansı. Bittiğinde, kafanızdaki sorular o kadar artıyor ki, oturduğunuz yerde bir süre boş boş bakıyorsunuz. Muhtemelen bir süre sonra siz de kendi çarşafınıza sarılıp düşünmeye başlarsınız.

Filme puanım 10 üzerinden 6.

A Ghost Story: Çarşafın Altında Ölüm de Var Anlam da

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...