Wednesday: Tim Burton’dan Karanlık Bir Komedi
Herkese yeniden merhaba. Bugün bahsedeceğimiz Wednesday dizisi 23 Kasım Çarşamba günü itibarı ile Netflix’te yayına girdi. Tim Burton’ın yönetmen koltuğunda oturduğu dizinin ilk sezonu seyirciyle buluştu. Sezonda toplamda 45 dakikadan sekiz bölüm bulunmakta.
Az öncede bahsettiğimiz gibi dizinin yönetmenliğini Tim Burton yapmış olup ara ara bazı bölümlerde başka isimlere de yer verilmiş. Hepimizin de bildiği gibi Tim Burton uçsuz bucaksız hayal gücüne sahip bir yönetmen. Kendisini Corpse Bride, Edward Scissorhands, The Nightmare Before Christmas, Charlie and Chocolate Factory, Bettlejuice, Sweeney Tood ve daha nice filmleriyle bilmekteyiz. Kendisi başarısını stop motion animasyon olan kısa filmi Vincent ile kanıtlamış bir yönetmendir. Tarzını karanlık, gotik, sıra dışı, duygusal, eğlenceli gibi kelimelerle tanımlayabiliriz. Ayrıca projelerinde çoğunlukla Johny Deep ile çalıştığını da ekleyebiliriz. Bu sebeple dizinin bir yerinde ufak da olsa gözükür diye umut etsem de maalesef olmadı.
Wednesday Addams karakterini yani başrolü Jenna Ortega canlandırmış. Kendisi “You” ve “Jane The Virgin” dizileriyle tanınmış bir oyuncu. Ben kendisini ilk defa izleme fırsatı buldum. Wednesday karakteri karanlık, zeki, soğuk bir karakter ama aynı zamanda hayatındakilere değer veren bir kişilik. Oyuncunun bunu başarılı bir şekilde yansıttığını düşünüyorum. Mimiksiz oyunculuğu başarılı bir şekilde atlatmış. Wednesday karakteri gülmeyen hep ciddi veya somurtkan bir ifadeye sahip. Bu sebeple mutlu olduğu ya da heyecanlandığı sahnelerde duygularını yansıtmak çok daha zor bir iş fakat oyuncu bunun altından kalkmayı başarmış.
Addams ailesinin diğer fertlerini dizide Catherine Zeta-Jones (Morticia Addams), Luis Guzmán (Gomez Addams), Fred Armisen (Fester Addams) ve Isaac Ordonez (Pugsley Addams) canlandırmıştır. Catherine Zeta-Jones’u “Chicago”, “Ocean’s Twelve”, “Zorro” filmlerinden tanıyoruz. Kendisi oldukça başarılı ve güzel bir sanatçı. Bu role de çok yakıştığını düşünüyorum. Luis Guzmán daha çok yardımcı rolleriyle bilinen bir oyuncu. Bir çok dizi ve filmde büyüklü küçüklü rollerde yer almış bir aktör. Bu rolde de gayet keyifli bir iş çıkarmış.
Christina Ricci (Marilyn Thornhill) karakterini canlandırmış. Kendisi Addams Ailesi’ne oldukça yakın bir aktris. Addams Ailesi filmlerinde Wednesday karakterini canlandıran kişi kendisiymiş. Bu da oldukça tatlı bir ironiye sebep olmuş. Gwendoline Christie (Larissa Weems) karakterine can vermiş. Kendisini Game of Thrones ve The Sandman dizilerinden hatırlarsınız. Emma Myers (Enid), Hunter Doohan (Tyler), Percy Hynes White (Xavier), Georgie Farmer (Ajax), Jamie McShane (Şerif), Joy Sunday (Bianca), Riki Lindhome (Doktor Kinbott), Moosa Mostafa (Eugene), George Burcea (Lurch), William Houston (Joseph Crackston), Tommie Earl Jenkins (Belediye Başkanı) rollerine hayat vermişlerdir. Bu oyuncuların bazılarını tanısak da bazıları daha kariyerinin başında olan oyuncular. Genel olarak oyunculukların iyi olduğunu söyleyebilirim. İleride bu yeni oyuncuları başka projelerde de izleyeceğiz gibi duruyor. Bu oyuncuların haricinde dizide Addams ailesinin ünlü, nerden geldiği belli olmayan Thing (Şey) karakteri de vardır. Kendisinin diziye ve hikayeye çok büyük katkısı bulunmakta. Bu yüzden herhangi biri tarafından canlandırılan bir karakter olmasa da kendisinden kesinlikle bahsedilmeli. Kendisi duygulara sahip olan bir el ve Wednesday karakterinin her işini yapıp onun kalbinin yumuşamasına sebep olan bir karakter.
Dizi atmosfer olarak Tim Burton tarzında tasarlanmış. Gotik, karanlık, sıra dışı ve bir o kadar da eğlenceli. Dizinin kostümleri, müzikleri, mekan tasarımı çok başarılı. Addams ailesinin yansıtılışı, makyajları ve kullanılan kadrajlar çok uyumlu. Hikayenin geçtiği Nevermore Academy’si gotik bir mimariye sahip bir şato olarak seçilmiş. Bu da hikayeye yaraşır bir seçim olmuş.
Gelelim senaryoya. Buradan sonrasında biraz spoiler olacaktır bilginize. Dizi; Wednesday’in normaller okulunda kardeşinin intikamını almak için havuza pirana atmasıyla başlamaktadır. Wednesday, ailesinin belki de en garip olanları olarak hiçbir yere ait hissetmemektedir. Ailesi en sonunda çözümü onu yatılı Nevermore Academy’sine yatırmakla bulur. Wednesday her seferinde olduğu gibi bu okuldan da kaçma planları yapar fakat kaçmaya kalktığı gece öldürülmeye çalışır ve kendisi ile ilgili bir kehaneti öğrenir. Kehaneti öğrenmesinin ardından onu öldürmeye kalkan kişi bir canavar tarafından öldürülür. Bunun üzerine kalmaya ve gizemleri çözmeye karar verir. Ailesinin de dahil olduğu gizli bir cemiyeti ve babasının bir katil olabileceği ihtimalini öğrenir. Bu süreçte soğuk ve kalpsiz olarak tanınan Wednesday önemli değişimler yaşar. Karşısında vahşice cinayetler işleyen bir canavar, ergenler, aşk, arkadaşlık ve bol bol gizem bulunmaktadır. Kısaca dizi bir lise dizisinin konularını barındırsa da içinde gizem, komedi ve gotiklik bulundurmakta. Buna birde Tim Burton’un tarzı ve Wednesday’in zekice ve iğneleyici cevapları eklenince tadından yenmiyor.
Evet bir yazının daha sonuna geldik. Benim izlerken oldukça eğlendiğim ve meraklandığım bir diziden bahsettik. Göz zevkinize de oldukça hitap edeceğini düşünüyorum. Herkese şimdiden Wednesday ile beraber karanlık ve çılgın günler dilerim.
Wednesday: Tim Burton’dan Karanlık Bir Komedi