The Last Of Us 1. Sezon: Ders Niteliğinde Bir Uyarlama
Oyun dünyasının yapı taşlarından olan The Last Of Us’ın dizisinin heyecan veren ilk bölümünü sizin için incelemiştim. Dizi ile oyun arasında ufak tefek hikayesel farklar olsa da Joel Miller’ı sevilen aktör Pedro Pascal canlandırırken hırçın kızımız Ellie’yi Bella Ramsey’in canlandırdığı yapım, oyuna olan sadakati ve evreni iyi yansıtması ile dikkatlerimizi çekmişti. Hikayenin can alıcı kurulum aşamasına kadar bizi getiren ve asıl yolculuğun başında bırakan ilk bölümün ardından bu incelemede bölüm bölüm yapımı ele alacağız. Yapım 9 bölüm ve her bölüm ortalama 50 dakikalık süreye sahip, hikayesi ile nasıl geçtiğini çok anlamayacaksınız. Hikaye, sahne renkleri, olay akışı ve gelişimi sizi hep durumun içinde tutacak.
Dizi bu kadar oyuna sadıksa ben neden bildiğim şeyi izleyeyim diyen oyun severlerin olacağını düşünen yapım, bize virüsten önceki dünyayı oyundan daha fazla göstermiş. Bu da bize ‘virüs nasıl yayıldı, nasıl önlem alınmaya çalışıldı, insanların ve hükümetlerin tepkisi nasıl oldu?’ gibi pek çok soruya iyi hazırlanılmış bir yanıt vererek hikayenin karanlık taraflarını da aydınlatıyor.
Dizi ufak boşlukları doldurup hikayenin önünü arkasını da zenginleştirirken ikonik sahnelere, mekanlara ve eşyalara saygıda kusur etmeyerek buradan gol yemekten kaçınıyor. Örnek vermek gerekirse Ellie’nin çantasının hep yarım açık olması, Joel’in ceketi ve altıpatlar tabancası, Joel’in sorgu sahnesi ve Zürafa olayı oyun ile birebir yansıtılmanın yanında oyunculukların da etkisi ile daha da vurucu hale getirilmiş ve sahneyi çok yakından hissediyorsunuz.
Last Of Us her zaman iyi bir hikayeye sahip zombi temalı bir aksiyon ve hayatta kalma oyunuydu. Oyunda pek çok parkur anı ve malzeme yönetimi (oyun dilinde:Loot) anlarına dizi çok değinememiş fakat sembolik bile olsa bütün dizi boyunca 1-2 tırmanma, sürünme ve saklanma anları gördük bunun yanında sadece bir kez malzeme yönetimi sekansı bize yansıtıldı fakat bu beni hiç rahatsız etmedi. Bu tarz farklar bana kalırsa hikayeyi daha stabil hale getirip sunulabilirliğini artırmış.
Bunun yanında oyunda dikkatimizi ve ilgimizi çeken karakterlerin arka plan hikayeleri geniş geniş bize gösteriliyor. Oyunda şahsına münhasır bir manyak olan Bill’i 30 dakika kadar görsek de aklımızda yer eden bir karakterdi. Dizide Bill’in nasıl bir manyak olduğu, hikayesi, motivasyonu bize tatmin edici bir şekilde yansıtılıyor. Yapımda senaryo ilerledikçe Joel ve Ellie’nin de hiç değinilmeyen motivasyonlarına, karakter gelişimlerine, öfkelerine ve geçmişlerine değiniliyor. Joel’in kardeşi Tommy ile neden ayrıldığı ve utandığı geçmişi nasıl edindiği, Ellie’nin de özel durumunu nasıl kazandığı, Fedra eğitimi ve ateş böcekleri ile olan geçmişi gibi konular buna örnek verilebilir. Geçmişi öğrendikçe ve ikili birbirine daha da yakınlaştıkça aralarında gelişen baba-kız hikayesi bizi daha derinden etkiliyor. Beraber günler geçirdikçe Joel dünyadan yana değil fakat insanlıktan, masumiyetten yana daha umutlu ve sevecen bir adam olmaya başlıyor. Virüs öncesi hayatı hiç bilmeyen, örnek vermek gerekirse arabaya hayatında hiç binmeyen eski bir kamyoneti uzay mekiği şeklinde nitelendiren, Burger King ya da Starbucks’tan haberi olmayan Ellie’nin masumiyeti Joel’e unuttuğu bazı hisleri hatırlatıyor. Bu da aslında dizinin bir zombi filminden çok duygusal bir drama olduğunu bize gösteriyor.
Tam bundan bahsetmişken oyunu oynayanlar bilir ki Last Of Us’ta sınırsız aksiyon vardır. Diziye bu gözle başlarsanız hayal kırıklığına uğrayabileceğinizi söylemem gerekir. Dizi bize Joel’in ve küçük Ellie’nin ne kadar psikopat bir ikili olduğunu gösterecek kadar aksiyon sunmaktan geri kalmıyor fakat görmeyi umduğunuz aksiyonun belki yüzde 15’ini görebilirsiniz. Fakat ikili arasındaki sekanslar ve yolculuk hissi size bunu aksiyon eksikliği sorgulatmıyor.
Dizi oyun dinamiklerine sadık. Fedra, Ateş böcekleri, kaçakçılar ve bağımsız grupların hareket alanları ve birbiri ile etkileşimlerine gayet iyi değinilmiş. Bu dinamiklerle mücadele ede ede ilerlerken ele avuca sığmayan Ellie’nin zihnen büyüdüğünü ve hayatta kalabilecek yetenekler edindiğini görüyoruz. Oyun ile paralel ilerleyip nihai sona yaklaşırken karakterlerimizin gelişimi tamamlanıyor. Oyunu oynayanlar ya da oynamayanlar hiç fark etmez son bölüm sizi bir çok açıdan tatmin edecek. Mantıklı ve dinamik kurulan sonun ardından hikaye olağan dramatikliği ile sona eriyor.
Yapımın teknik konularına değinecek olursak; her bölüm sonu çalan kapanış müziklerinin her biri birer efsane ve o şarkılara bayılacağınıza eminim. Dizinin ışıklandırması oyundan parlak bunun için mekanları ve durumları çok daha iyi hissediyorsunuz. Zombiler oyundan daha çeşitli ve makyajları gerçekten birinci kalite. Gerilim anlarında çok fazla fon müziği kullanılmaması ve mimiklere odaklanılması sizi de karakterler kadar geriyor. Bu vesile ile Pedro Pascal ve Bella Ramsey’e hak ettikleri övgüyü vermek lazım. İkili gereğinden büyük oynamıyor. Sade ve yerinde, oyunculukla öne çıkmasalar da mimiklere ve olaylara verdikleri reaksiyonlarla rolü bize çok iyi yansıtıyorlar. Mekanlar oyundan daha ayrıntılı bu da bizi evrenin içine atıyor. Mantarla yayılan virüsün bir gezegeni nasıl etkileyeceği vurucu şekilde yansıtılıyor. Kamera çekimleri genelde genişten özele hatta omuz üstüne yaklaşıyor bu da gelmekte olan durumun karakterlere etkisini derinden gösteriyor. Çekim açılarından, kapanış ve açılış sahnelerinden dizinin estetik kaygısı taşıması bize görsel olarak kaliteli ve düşünülmüş bir şey izlediğimizi hissettiriyor.
Toparlamak gerekirse; The Last Of Us, The Walking Dead’in bittiği bu günlerde birbirine benzeyen zombi temalı yapımlardan sizi uzaklaştırıp farklı bir deneyim yaşatacak, asla fazladan Hollywood şovu yapmayan ve temelde kırılmış iki karakterin birbirini iyileştirmesini konu alan bir yapım. Durağan ve sade sunum, sakinleşeceğiniz, kaliteli hikaye anlatımı ile duygudan duyguya geçeceğiniz bu yapımı kaçırmamanızı tavsiye ederim. Birinci sezon ilk oyunun tamamını anlatırken; 2. sezon şayet gelecekse 2. oyunu mu, ara zamanları mı, yoksa geleceği mi anlatacak? Bu meçhul. Last Of Us evreni genişletilebilecek bir evren fakat 2. oyunu oynayanlar bilir ki onun da kalitesi 1. oyundan aşağı kalır değil. Bu cevapları bize zaman ve 3. oyunu yazmaya başlayan Neil Druckmann gösterecek.
The Last Of Us 1. Sezon: Ders Niteliğinde Bir Uyarlama