The Glory: İkinci Sezon Değerlendirmesi
The Glory’nin beklenen ikinci sezonu geldi. İlk sezonu 30 Aralık 2022’de izleyiciyle buluşmuştu. Bu sezon asıl intikam planının nasıl işlediğini daha iyi göreceğimiz bölümler bizleri bekliyor. Aslında Kore dizileri genellikle 16 bölümden oluşuyor ve bu 16 bölüm direkt yayınlanıyor ama Netflix bunu 8 bölümlük birinci kısım ve 8 bölümlük ikinci kısım olarak paylaşmayı tercih etmiş. Birinci sezonda neler olduğunu bir önceki yazımı okuyarak öğrenebilirsiniz. Şimdi intikam şovunu kaldığımız yerden izliyor muyuz?
İkinci sezonun başı Yeon Jin’in (Lim Ji-Yeon) ve kocası Ha Do-yeong’un (Jung Sung II) yüzleşme sahnesini izleyeceğimizi düşünürken o şekilde başlamıyor. Aslında hikayedeki en önemli ve her şeyin başlangıcı kabul edebileceğimiz So Hee’nin (Lee So-e) bu zorbalıklardan dolayı intihar etmesi ama bunun bir intihar değil bir cinayet olduğunu kanıtlama çabalarıyla başlıyor. Henüz çok küçükken ölmesi grubun büyük sırrı ve Yeon Jin’in en büyük korkusu oluyor. Moon Dong-Eun işe ilk önce So Hee’nin intikamı almakla başlıyor. Yıllar önce kapanan dosyalar tek tek açılıyor.
Daha sonra Yeon Jin’in arkadaşı olan Myeong-oh’u canice öldürüyor. Bunu saklamak için her şeyi yaptığını düşünürken gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmasıyla ikinci cinayetinin de kanıtlarıyla ortaya çıktığını izliyoruz. Bu arkadaş grubundaki herkesin nasıl sona geldiğini ve gerçekten içleri soğutacak bir intikamın alındığını izledikçe kendini Moon Doung’un yerine koyanlar varsa rahatlayacaklardır. Lee Sa-ra, Hye-jeong, Yeon-jin, Jae-joon, Myeong-oh… Her biri yıllar önce yaptıkları ve aslında büyüdüklerinde de devam ettirdikleri zorbalıkların cezasını çekiyorlar.
The Glory’deki en iyi oyuncuya hatta dizinin neşesine değinmeden olmaz diye düşünüyorum. Kang Hyun-nam (Yeom Hye-ran), Yeon-jin’in evinde hizmetçilik yaparken Moon Doung-eun’la tanışıyor ve onun için çalışmaya başlıyor. Bir kızı var ve en büyük hayali sürekli olarak onlara cehennemi yaşatan kocasından kurtulmak. Kang Hyun-nam, intikamı alınacak herkesin peşinde gerçekten bu iş için yaratılmış biri gibi ajanlık yapıyor, takip ediyor, fotoğraflarını çekiyor. Tam anlamıyla dizinin kilit ismi diye düşünüyorum. Onun verdiği bilgilerle, araştırmalarıyla Moon Doung-eun’un işi baya kolaylaşıyor. Dizideki en samimi, en neşeli karakter kesinlikle ve en hüzünlü olanı da… Oyunculuğuna gerçekten bayıldım. Ne olursa olsun kırmızı rujunu sürmesine ve en sonunda kocasından kurtulmasına çok sevindim.
Dizi bana çoğu Güney Kore dizisinden farklı geldi. Bunlardan biri finalinin bir anda size ‘hayır ya yine mi aynı sonlardan biri’ dedirtiyor olup sonrasında bambaşka bir finalle karşılaştırması. Normalde Güney Kore dizilerine başladığımda özellikle final bölümlerini izlemem çünkü gerçekten genelde aşırı saçma finallerle bitiriyorlar. The Glory yine klişe bir sonla bitti ama izlemeye değer bir sondu.
Moon Doung’un gerçekten mutluluğu bulduğunu hissettirseler daha güzel olabilirdi. Hayatını intikama adamış ve mesleğini bile bu plana göre seçmiş biri için o intikam bittikten sonra en azından mutlu olacağı bir hayat sürmesini isterdim. Moon Doung (Song Hye-kyo) ve Joo Yeo-jeong’un (Lee Do-hyun) aşklarını daha güzel yaşamalarını ya da en azından bu aşkı izleyiciye hissettirmeleri gerekiyordu. Aralarında hiçbir bağ hissedilmiyordu. Aşk sözleriyle hareketlerin birbirini tuttuğunu düşünmüyorum. Dizideki zayıf taraflardan biri buydu. Müzikleri her zamanki gibi güzeldi.
The Glory’de en sevdiğim şeylerden biri de hikayenin sürükleyiciliğini çekim ve kurguyla daha da arttırmış olmalarıdır. Mesela cinayetlerin işlendiği sahnelerin ara sahnelerle çıkan kanıtlarla desteklenmesi daha sonrasında bu sahnelerin aralarda bağlantılı bir şekilde veriliyor olması keyif veriyor. Bu şekilde bazı şeylerden çok emin bir şekilde izlerken çok şaşırdığım yerler oldu.
The Glory’nin izlerken ne olacağını merak ettiren, heyecanlandıran ve izleyiciyi diri tutan bir dizi olduğunu düşünüyorum. Birinci sezondan daha fazla beğendiğim bir sezon oldu. Bunun sebebi de tüm adımların ikinci sezonda ilerlemesi ve bir sonuca kavuşması. İzlerken klasik Kore dizileri gibi kötülerin başına bir şey gelmeyecek gibi düşündürse de hepsinin sonunu izlemek çok keyifliydi. Genellikle 16 bölümden daha ileriye gitmediği için dizinin devamının geleceğini düşünmüyorum. Gelirse de başka bir intikam planıyla geleceği için sıkıcı olma ihtimali çok yüksek. Hepinizin izlerken keyif alacağına eminim.
The Glory: İkinci Sezon Değerlendirmesi