Smile 2: Pop Yıldızı Gülümsemesi
Merhabalar!
Bu yazıda, Parker Finn’in 2022’deki yönetmenlik çıkışı Smile filminin ikincisi olan Smile 2 filmini birlikte deşiyoruz. Finn, zaten Smile’ın ilk filmiyle korku severlerin dikkatini çekmişti; ama Smile 2 tam anlamıyla bir çılgınlık olmuş. İlk filmdeki yaratıcı korku sahnelerini ve şeytani gülümsemeleri hatırlayanlar, bu devam filminde çok daha fazlasını bulacak. Bu gülümsemeyle tanışmaya hazırsanız yazıyı okumaya devam edin.
Finn’in ikinci filminde, yönetmenin ilk filmdeki birçok korku numarasını tekrar ettiğini fark edeceksiniz; “jump scare”ler ve kameranın sürekli ters çevrildiği sahneler gibi. Bunlar da aslında Smile 2‘de sizi koltuğunuza yapıştırmanızı sağlıyor. İlk filmi izlerken, Finn’in The Ring gibi klasik korku yapımlarından çokça ilham aldığını düşünmüştüm. Finn, Smile 2‘de de güzel noktalarda bize o filmleri hatırlatıyor. Bu da filme daha sıcak hissetmeyi ve dünyasına hızlıca adapte olmayı sağlıyor.
Filmin başrolü Naomi Scott gerçekten müthiş bir iş çıkarmış. Daha önce onu Aladdin, Power Rangers ve Charlie’s Angels gibi filmlerde görmüş olabilirsiniz, ama Smile 2’deki performansı bambaşka bir boyutta. Scott, pop yıldızı Skye Riley karakteriyle hem dış dünyadaki hem de kendi içindeki şeytanlarla boğuşan bir kadını canlandırıyor. Bir araba kazasında sevgilisini kaybettikten ve uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele ettikten sonra sahnelere geri dönmeye çalışıyor.
Skye’ın yaşadığı travmalar, özellikle de aşırı gerçekçi kâbuslar ve geçmişteki hatalarıyla yüzleşmeleri, filmin duygusal derinliğini oluşturmuş. Bir yandan Skye’ın, ünün getirdiği yalnızlıkla boğuşmasını izlerken diğer yandan doğaüstü varlıklarla savaşmasını izlemek, filmi daha çekici kılmış.
Parker Finn’in gülümseyen canavar konsepti bu filmde çok daha karanlık bir hâl alıyor. İlk filmde bu gülümsemeler, insanların zihnini ele geçirip onları çılgına çeviren bir lanet gibi işlenmişti. Ancak Smile 2‘de bu lanet çok daha kişisel. Skye’ın bu doğaüstü varlıkla savaşı, bir yandan kendi geçmişiyle hesaplaşmasına da dönüşüyor. Bize de bu korku dolu dönüşüme tanık olmak düşüyor.
Filmde dikkat çekici bir diğer unsur ise, tabii ki bir korku filminin en önemli kısımlarından biri olan görsel stil. Görüntü yönetmeni Charlie Sarroff, tıpkı Relic ve True History of the Kelly Gang gibi önceki işlerinde olduğu gibi burada da ürkütücü ve klostrofobik bir atmosfer yaratmayı başarmış. Karanlık, kasvetli tonlar ve dikkatlice tasarlanmış ışık oyunları, seyirciyi Skye’ın karanlık dünyasına hızlıca çekiyor.
Bahsetmek istediğim ve filmi sevmemi sağlayan bir diğer unsur da Smile 2’nin, hem Skye’ın hem de izleyicinin akıl sınırlarını zorlayan bir film olması. Skye, sürekli olarak gördüğü halüsinasyonlarla boğuşurken bizi de gerçeklikle hayal arasındaki ince çizgide dolaştırıyor. Parker Finn, sahneleri sona erdirmek için sık sık “hepsi kafasında mıydı?” numarasını kullanıyor. Yani en azından bende o karışıklığı yarattığını söyleyebilirim. Her ne kadar bu numara birkaç kez kullanıldığında yorucu hâle gelse de, filmdeki şok anlarını yerinde ve etkileyici buldum.
Özetle, Smile 2, ilk filmin sınırlarını genişleten ve izleyiciyi daha karanlık bir dünyaya sokan bir yapım olmuş. Naomi Scott’ın üstün performansı ve çarpıcı finali, filmi unutulmaz kılmış. Parker Finn, hem korkutucu hem de eğlenceli bir yapım ortaya çıkarmayı başarmış. Film, sizi sinemadan tedirgin ama tatmin olmuş bir şekilde ayrılmaya zorlayacak. 🙂
Mısırlarınızı patlattıysanız yazıyı burada sonlandırıyorum.
İyi seyirler!
Smile 2: Pop Yıldızı Gülümsemesi
