Agatha All Along: Cadılar Yolu
Pandemi zamanı her hafta bizi ekrana kilitleyen, haftalar boyunca türlü teoriler üretmemize sebep olan, Disney+ platformunun çökmesine neden olan WandaVision’dan sonra cadılara olan açlığımızı dindirmeye gelen Agatha: All Along geçtiğimiz gün finalini yaptı. WandaVision final bölümündeki “Agatha All Along” şarkısıyla beklenmedik bir hayran kitlesi oluşturan Agatha Harkness karakterinin de dizisi çıkacağını öğrendiğimizde heyecanlanmıştık. Karakterin origin hikayesi olmasını beklediğim dizi farklı bir hikaye sunmuş olsa da şimdiden söylemem gerekirse keyif aldığım bir yapım oldu.
Başrollerinde Agatha Harkness rolünde Katherine Hahn’ın, Rio/Lady Death rolünde Aubrey Plaza’nın, Billy/Wiccan rolünde Joe Locke’un, Lilia rolünde Patti LuPone’un, Alice rolünde Ali Ahn’ın ve Jennifer rolünde Sasheer Zamata’nın bulunduğu dizi, yaklaşık yarım saatlik 9 bölümden oluşuyor. Agatha’nın Wanda’nın büyüsünün etkisinden çıkmasıyla Salem Yedilisi’nin peşine düşmesiyle hızlı tempo başlayan ilk bölüm, devamında meclisini kurup Cadılar Yolu’na girmeleriyle sürüyor.
Bölümleri tek tek anlatmayı bu yazımda tercih etmeyeceğim; daha çok final ve ardından bizde bıraktığı izleri konuşmak istiyorum. Spoiler içereceğini söylemekle yazıya tam anlamıyla başlayabilirim.
Sekiz bölüm boyunca farklı testlerle sınanan ve uğrunda kayıplar verdiğimiz sınavların aslında Billy tarafından yaratıldığını öğrenmek en iyi twistti. Wanda’nın oğlunun benzer güçlere sahip olması elbette beklediğimiz bir şeydi; ancak Cadılar Yolu’nun hayal ürünü olup, Billy tarafından yaratıldığını görmek zevkliydi. Trajik kayıplara neden olan karışık sınavlar ise tahmin ettiğimizden de güçlü bir şekilde Billy’nin karşımıza çıktığının en büyük kanıtı. Eklemeden geçmek istemiyorum: Cadılar Yolu’nu ne kadar sevsem de set tasarımı olarak kolaya kaçıldığını, daha iyi tasarımlarla cadıların hakkının verilebileceğini düşünüyordum. Ancak Billy’nin odasında gördüğü eşyalardan esinlenip böyle bir yol yaratması ile eleştirel bakmıyorum bu duruma; tam olarak olması gerektiği gibi olmuş bile denilebilir. Cadılar Yolu ile devam edelim madem. Rio’nun, Agatha ile anlaşma yaptıktan sonra bıçağı ile dekoru kesip çıkması, yolun gerçek olmadığının kanıtlarından biriyken sonuna kadar sizi şüphede bırakıyor. Genel olarak Cadılar Yolu konsepti ve işlenişi, karakterleri tanıma açısından da çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Cadıların animasyon evrenindeki cadılara büründükleri sınav ise izlemesi en zevkli ve görsel açıdan en keyif aldığım sınav olabilir. Sonu kötü bitse de bölüm, bütün flashback’leri ile en çarpıcı bölümlerden biriydi.
Hem twist hem de Billy demişken bir diğer sevdiğim twiste geçmek istiyorum ki o da Lilia ile Billy’nin önceden karşılaşmış olmasıydı. Billy karakterini tanımadan önce ağzının mühürlenmesi beni şaşırtan ilk detaylardan biriydi; önce Wanda’nın işi mi diye düşündüm ancak bir bağlantı kuramadım. Lilia çıkması ise aklımdaki son düşünceydi. Karakterlerin birbiriyle bağlanışı dizinin güçlü bulduğum yanlarından oldu.
Twistler gayet fazla olduğu için hangi sırayla anlatsam bilemediğim bir noktadayım ama sanırım sıra Rio’ya geçebilir. Agatha’nın peşine Westview’de takılan cadımızın aslında Lady Death olduğunu öğrenmek müthiş keyifliydi; aklıma direkt Infinity Gauntlet çizgi romanı geldi. Okuyanlar bilir, Thanos’un Lady Death’i memnun etmek için neler yaptığını; inanılmaz keyifli bir çizgi romandır, tavsiye ederim. Agatha: All Along’daki Lady Death karakteri ise biraz daha farklı benim bildiğim halinden ama Agatha ile olan ilişkisi Thanos ile olan ilişkisinden daha mı iyi diye sorarsanız, kesinlikle evet derim. Bu konuya ileride tekrardan döneceğim.
Şunu söylemeden geçmek istemiyorum: WandaVision, Agatha: All Along’dan çok daha iyi bir dizi; ancak Agatha: All Along renkli karakterleriyle diziye çok farklı bir hava katıyor. Karanlık tonlardan çıkmadan komedi unsuru ekliyor ve WandaVision gibi o da yeni karakterlere kapı açıyor. Ve iki dizinin de orijinal müzikleri oldukça etkileyici. WandaVision’da her şeyi açıklayan “Agatha All Along”dan sonra “Witches’ Road” daha etkileyici bir şekilde sizi meclise dahil ediyor; Cadılar Yolu’nun kapılarının açılmasını bekliyorsunuz.
Oyunculuklara gelecek olursak, bence kadrodaki herkes güzel oynamış; sırıtan bir performans gözüme hiç çarpmadı. Cadıların depresifliği, kafa karışıklığı ve umutsuzluğu oyuncularla bütünleşmiş. Aubrey Plaza’nın final bölümündeki çatı üzerinde attığı cadı kahkahası ise dinlemekten ve izlemekten zevk aldığım bir sahne oldu. Rio/Lady Death rolü üzerine cuk oturmuş. Bu arada, Aubrey’nin Marvel evrenindeki ilk performansı Rio değildi; hatırlayanınız vardır, kendisi Legion’da Lenny Busker rolünde oynamıştı ve senelerdir etkisini üzerimden atamadığım bir sahnesi vardı. Katherine Hahn’ın bulunduğu her sahneyi çalması zaten beklediğim bir şeydi; ancak favori sahnem, Billy ile son sınavlarını verdikleri sahne olabilir. Müzikle birlikte yükselen tempo ve MCU’nun geleceğinin fragmanı olması ise sahneyi, performansları daha da özel kılıyor. Billy özelinde Joe Locke’un performansına tekdüze, duygusuz diyenler gördüm ancak kendisinin performansını yeterliden çok iyi buldum. Wiccan rolüyle MCU’ya katılmasını dört gözle bekliyorum.
Final bölümü eleştirisinden ziyade, final bölümüyle açıklanmayan, hâlâ aklımızı kurcalayan sorulara geçmek istiyorum. Öncelikle Agatha Darkhold’a nasıl sahip oldu? Kendi oğlu ile takas etmediğini izledik; peki kitap nereden ve nasıl geldi? Rio ve Agatha ilişkisinin detayları nelerdi? Birbirlerine “My love” (“Aşkım”) diye seslenen iki karakterin ilişkilerinin başlangıcı neden işlenmedi? Final bölümünde izlediğimiz eski meclislerde insan bulunmazken neden Bayan Davis’in ölümünü izledik? Rio, Agatha’nın hayatını neden cehenneme çevirdi? Agatha, oğlu Nicholas’ı büyüyle yaratmadıysa oğlu kimden ya da nasıl oluştu? Agatha neden hayalet olarak kaldı? Oğlu ile yüzleşmek istememesinin sebebi neydi? Gibi gibi birçok soru var kafamda, cevap bulabilir miyiz sanmıyorum. Bu sorulara cevap alabilmek için prequel çekmeleri gerekir; ancak hikaye bundan sonra Billy ve Tommy’e odaklanacaktır. Agatha ve Rio ilişkisinin detaylarını izleyemeden bitmesi ise kötü oldu.
WandaVision ve Agatha: All Along’un en sevdiğim özelliği müzikleri haricinde farklı karakterler doğurması oldu sanırım. Marvel’ın bu aşamada Billy’e film çıkarmaktan ziyade mini dizi çıkarmasının daha olası olduğunu düşünüyorum. Heyecanla hayalet Agatha ve Billy’nin Tommy’i arayışını bekleyeceğim. O yapım gelirse görüşmek üzere!
Agatha All Along: Cadılar Yolu