Anasayfa İncelemelerBelgesel İncelemeleri Paydos: Zirvede Olmayı Yürekten İste

Paydos: Zirvede Olmayı Yürekten İste

Yazar: Ömer Acıoğlu

Paydos: Zirvede Olmayı Yürekten İste

İmkânsızlık, kulağa ne kadar acımasız geliyor değil mi? Ulaşılamaz, yapılamaz, inanılmaz gibi kelimeler de aynı şekilde acımasız hissettiriyor. Ama “imkânsız, ulaşılamaz” dediğimiz şeyi kafamıza koyduğumuzda, bir şeyleri gerçekten istediğimizde ve harekete geçtiğimizde, aslında başarabiliyoruz. Yani istersek, sadece imkânsızlığı değil, çıkılması en zor dağın zirvesine bile tırmanmayı başarabiliriz. Bunu, tabii ki tek başına değil de birlikte yapmak paha biçilmez.

İstanbul Film Festivali’nin “Yeni Bakışlar” yarışmasında izlediğim bugünkü filmin adı Paydos. Şahan Gökbakar’ın filmlerinde asistanlık yapmış olan Müge Manuş’un yönetmenliğini, görüntü yönetmenliğini üstlendiği ve senaryosunu yazdığı bu belgesel (ilk filmi), öncesinde tırmanış deneyimi olmayan bir yönetmenin, Belçikalı tırmanıcılarla tanışmasıyla hayatının en zorlu sınavlarından birine adım atmasını anlatıyor. Film, İstanbul Film Festivali’nde “Yeni Bakışlar” bölümünde yarışıyor ve yarın ile 20 Nisan Pazar günü seyirciyle buluşacak. Şimdi gelelim filmin hikâyesini sizlere anlatmaya.

Daha önce dağa tırmanma deneyimi olmayan yönetmen Müge, hayatının en zorlu sınavlarından birine adım atıyor. Belçikalı tırmanıcılar Sander ve Maarten kardeşlerle tanıştıktan sonra, iki kardeşin oluşturdukları yeni tırmanış rotasına dahil oluyor. Bu yeni rota, Akdeniz’in ıssız bir koyunda, dik ve ürkütücü kayalıkların yer aldığı, Yunanistan’da bulunan St. George Körfezi’ndeki dağın zirvesi. Fakat bu dağa tırmanmak hiç de kolay değildir; özellikle daha önce hiç dağa tırmanmadıysanız. Çünkü zirveye ulaşmak yalnızca fiziksel olarak değil, ruhen de oldukça zorlu ve ürkütücü bir deneyimdir.

Hikâyeyi tahmin ettiniz değil mi? Aslında düşündükçe, bu tür hikâyeleri birçok filmde izlediğimi fark ettim. Birlikte başardığımızda, zorlukları birlikte aştığımızda, kafamıza koyduğumuz şeyi gerçekleştirdiğimizde aslında aşamayacağımız hiçbir engel yok. Yani hikâye bu aslında. Film boyunca iki kardeşin tutkularını, aile bağlarını ve azimlerini görüyor; bazı sahnelerde kalbimiz adeta küt küt atıyor. Film, sadece dağa tırmanmanın zorluklarını değil, aynı zamanda zıt kutuplara sahip iki kardeşin, ortak tutkuları etrafında nasıl bir araya geldiklerini de anlatıyor. Bu açıdan bakıldığında bence başarılı bir yapım.

Ancak tüm bunlar, filmin klişe bir hikâyeye sahip olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Saydığım detaylar filmin hikâyesine çok fazla derinlik katmıyor; aksine, izlerken yer yer garipsediğim, hatta gözüme batan sahneler oldu. Çok fazla klişe barındırıyor ve bu durum açıkçası canımı sıktı. Bu yüzden hikâye konusunda pek olumlu bir yorum yapamayacağım; zira dağcılık ve zorlukların üstesinden gelme temalı filmleri fazlasıyla izledik.

Görüntü yönetimi ise hikâyenin aksine son derece etkileyiciydi. Drone ve POV çekimleri sayesinde izleyiciyi (en azından beni) diken üstünde tutmayı başarıyor. Hem Yunanistan’ın nefes kesici manzaralarına tanıklık ediyor hem de dağın zirvesine tırmanırken yaşanan zorlukları hissedebiliyorsunuz. Üstelik bu belgesel, iPhone 14 Pro ve iPhone 15 ile çekilmiş. Bana kalırsa, iPhone ile yapılan ve POV/Drone çekimlerle desteklenen bu çekimler gayet başarılı bir deneme olmuş. Görsellik açısından film gayet iyi.

Müzikler ise bana klasik hayatta kalma temalı filmlerin müziklerini anımsattı. Bu tarz bir belgesel için fazla orkestral bir yapı tercih edilmiş. Elbette coşku ve azim duygusunu yansıtmak için bu müzikler etkili olabilir; ama filme özgün bir atmosfer katıyor mu, orası bir soru işareti.

Son olarak, izninizle toparlamak istiyorum. Zaten belgesel türünde olduğu için uzun uzadıya yorum yapmak pek mümkün değil. Bu film, bizim belgesel algımıza belki yeni bir soluk getirebilir; çünkü Müge Manuş, görsel açıdan daha önce pek rastlamadığımız bir denemeye imza atmış. Diğer yandan, hikâye kısmında yer yer klişelerle karşılaşıyoruz ki bu durum izlerken biraz can sıkıcıydı, ayıptır söylemesi. Ama yine de bu tarz denemelerin yapılması sinema adına sevindirici bir şey. Çünkü en azından imkânsızı başarmaya dair bir motivasyon mektubu olur bu film. Ama yine de bu belgesel biraz “çerezlik” bir belgesel. İzleyin, keyif alın, sonra unutun. Hepsi bu.

Puan: 3/5

Paydos: Zirvede Olmayı Yürekten İste

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...