Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleriIssız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Yazar: Aleyna Şafak
Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi
Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi 

Çağan Irmak’ın imzasını taşıdığı, 2008 yapımı Issız Adam filmi, 27 Haziran 2025 tarihinde ülkemizde yeniden vizyona girdi. Film, dram ve romantik türünde bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Konu olarak da aslında bir kadın ve bir erkek arasındaki ilişki gibi görünse de bundan çok derin anlamlar taşıyan bir yapım. Bir kadın ve bir erkeğin ilişkisini iki tarafın bakış açısından anlatıyor. Başrollerini Cemal Hünal ve Melis Birkan’ın paylaştığı film, yıllar sonra bile aralarındaki uyumu izleyiciye başarıyla hissettiriyor.

Issız Adam, bireylerin bir yere ait olma arayışını, yalnız kalma tercihlerini, kendi alanlarına dışarıdan müdahale edildiğinde ise aniden dengelerini kaybetmelerini, zaman ve mekân ayırt etmeden “kendileri olma” mücadelesini ve bu süreç içinde duygusal boşluklarını neyle doldurabileceklerini özgün ama derinlikli bir dille sergiliyor. Çağan Irmak’ın senaryo ve yönetmenliğini üstlendiği yapımlardan biri olan Issız Adam, anlatım dili ve sunduğu farklı perspektiflerle izleyiciyi farklı bir serüvene çıkarıyor.

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Issız Adam, Alper ve Ada karakterlerinin hikâyesini anlatır. Alper; restoran sahibi, plak dinlemeyi seven, yalnız bir yaşam süren, neredeyse her gün farklı biriyle birlikte olan ve işine tutkuyla bağlı bir adamdır. Ada ise ikinci el kitaplara ilgi duyan, küçük çocuklar için kostümler tasarladığı bir dükkâna sahip, sosyal çevresi olan ancak filmdeki repliklerden anladığımız kadarıyla geçmişte erkeklerle yaşadığı deneyimlerden dolayı incinmiş ve güven sorunu yaşayan bir kadındır.


Bir gün, eski plak ve kitapların satıldığı bir dükkânda karşılaşan Alper ve Ada’nın yolları kesişir. Alper, Ada’yı ilk gördüğü anda ondan etkilenir ve peşine düşer. Peşinden koşan Alper, bir süre sonra Ada’dan bir akşam yemeği sözü almayı başarır. Böylece ikilinin inişli çıkışlı ilişkisi başlar. Belli bir zaman sonra Alper’in annesi İstanbul’a gelir. Alper’in düzeni değiştiği için, kendi sözleriyle belli etmese bile bakışlarıyla rahatsız olduğunu filmi izlerken seyirciye gösterir.

Duygusal olarak dengesiz bir ruh hâli içinde olan Alper, zamanla en küçük detaylardan bile rahatsızlık duymaya başlar. Bu gelgitli ruh hâli, onu hem Ada’dan hem de mutlu olma ihtimalinden uzaklaştırarak derin bir yalnızlığa sürükler. Alper ve Ada’nın ilişkisi, geçmiş travmalar, alışkanlıklar ve bireysel korkularla sıklıkla sınanır. Her şeyin yolunda gittiği bir anda bile içsel boşluklar ve kararsızlıklar mutluluğa gölge düşürür. Issız Adam, sevmenin bazen yeterli olmadığını ve bireyin, önce kendisiyle yüzleşmeden gerçek bir bağ kuramayacağını gözler önüne sererek, seyirciyle güçlü bir bağ kurmayı başarıyor.

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Issız Adam, 2008 yılında ilk gösterime girdiğinde sinema dünyasında büyük yankı uyandırmıştır. 2025 yılında ise yeniden izlediğimizde, özellikle görsellik açısından beni etkileyen yönünün; dönemin eski İstanbul atmosferini, o dönem kullanılan cep telefonlarını ve İstanbul sokaklarındaki samimiyet duygusunu ve nostaljik bir şekilde özlediğimiz 2000’leri hatırlatması olduğunu söyleyebilirim.

Filmin sinematografik dilini incelediğimizde, akıcı ve tutarlı bir anlatı yapısına sahip olduğunu görüyoruz. Kullanılan renk ve ışık atmosferleri, karakterlerin iç dünyalarını ve kişisel yaşamlarını yansıtmakta oldukça başarılı. Sahne geçişleri ise izleyiciyi yormadan, büyük bir akıcılıkla ilerliyor. Filmin sonlarına doğru zamanın geçişini anlatma biçimi, klasik anlatı yapısından uzaklaşıyor; bir bebeğe hamilelik haberinden beş yaşına gelmiş hâline geçiş süreci özgün ve etkileyici bir şekilde sunuluyor. Çağan Irmak’ın Türk sinemasındaki imzası hâline gelen detaylara verdiği önem ve anlatım gücü, bu filmde de kendini güçlü biçimde hissettiriyor.

Kendi gözümden sinematografik açıdan en beğendiğim kadraj, özellikle tek bir sahnede kullanılan; iki karakterimizin duygusal çatışma sahnesinde, Alper’in gözünden gördüğümüz FPV (First Person View) kamera açısı oldu. Erkeğin bakışından kadın karakterin hayal kırıklığı, seyirci ile iç içe olarak hissettirilerek çekilmiş. Bu tercihin diğer sahnelerde olmaması sahneyi değerli kılan özelliklerden biri haline geliyor.

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi


Filmin müzikleri, hem ilk izlediğim dönemde hem de şimdi, bana aynı duyguyu güçlü bir şekilde yansıtmayı başarıyor. Özenle seçilerek kullanılan parçalar, film boyunca duyduğumuz her sahnede adeta bir nostalji havası yaratıyor. Müzikler, karakterlerin yaşadığı duygusal iniş çıkışlarla bütünleşerek sahnelere derinlik ve içtenlik katıyor. Ses efektleri de aynı şekilde, dış ve iç mekan olarak bütünsellikle seçilerek kullanılmış. Her sahnede benzer duyguları yaşamak mümkün hale geliyor.

Oyunculuk performansları açısından bakıldığında, Cemal Hünal’ın canlandırdığı Alper karakteri; yaşadığı içsel sancıları, dengesiz ruh hâlini, iç çatışmalarını ve hatta mutlu anlarındaki karmaşayı bile oldukça başarılı bir şekilde yansıtmış. Özellikle Ada’nın tokasını bulduğu sahnedeki yıkılışı ve kendinin farkına varışındaki performansı, doğallık ve inandırıcılık yönü ile en sevdiğim karelerden biri oldu.  Melis Birkan’ın canlandırdığı Ada karakteri ise, her ne kadar derinlikli bir şekilde yansıtılmak istenmiş olsa da yaşadığı ani duygu geçişlerini zaman zaman abartılı bir performansla sunduğu için aynı başarıdan söz etmek pek mümkün olmuyor.

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Sonuç olarak baktığımızda, Issız Adam; yalnızlık, aidiyet ve modern ilişkilerin karmaşıklığını ele alan, hem duygusal hem de görsel olarak izleyicide iz bırakan bir film olarak hafızalarda yerini alıyor. Çağan Irmak’ın karakter çözümlemeleri, nostaljik atmosfer yaratmadaki başarısı ve sade ama etkileyici anlatımı, filmi döneminin ötesine taşıyan unsurlar arasında yer alıyor. Her ne kadar oyunculuk anlamında zaman zaman dengesizlikler hissedilse de, Issız Adam günümüzde hâlâ izleyiciye kendini sorgulatan, ilişkiler üzerine düşündüren güçlü bir yapım olarak öne çıkıyor.

Puan: 4.0

Issız Adam: Gölgelerle Dolu Bir Aşkın Hikayesi

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...