I Am Married…But!: Belki de Ruh Eşin Yanı Başındadır
Herkesin dünyada bir ruh eşi vardır, sözünü hepimiz duymuşuzdur herhalde. Kimimiz bu ruh eşini buldu, kimimiz hâlâ arayışta, kimimiz ise inanmıyor ve hiç aramıyor. İlk bölümlerden, ana karakterimizin bir müşterisi için indirdiği “Ruh Eşi” uygulamasıyla dizinin ana teması kendini belli ediyor.
14 Şubat 2025 tarihinde Netflix’te yayımlanan I Am Married… But! Tayvan yapımı bir dizi. Yönetmenliğini ve senaryosunu Nyssa Li üstleniyor. Evliliği ve ilişkileri sorgulayan yapım, “ruh eşi” kavramına özellikle atıfta bulunarak konuyu komedi-dram biçiminde ele alıyor.
Peki siz, “Herkesin bir ruh eşi vardır.” sözüne inanıyor musunuz?
Kısaca karakterlerimizi tanıtarak başlamak istiyorum yazıya. Lin I-Ling (Sunny), ana karakterimizdir. Chang Jen-Wei, aynı Lin gibi rahat ve evliliğe, ilişkilere benzer bir gözle bakan bir karakterdir. Üniversite yıllarında Lin ile kısa bir ilişkileri olmuş, şu anda ise beraber çalışmaktadırlar. Jacky Zeng (Rain), Lin’in eşi. Tanışmaları spontane bir şekilde gerçekleşir ve birbirlerini ilk gördüklerinde etkilenirler. Fakat evlendiklerinde durum değişir.
Rain’in, Lin’i sinirlendirebilecek birçok yönü vardır. Lin güçlü bir karakterdir fakat Rain tam tersine, ailesiyle yaşayan ve eşini de bu duruma sürükleyen, her defasında yapılacak işleri erteleyen ya da düzgün yapmayan bir karakterdir. Eczacı Liu Wen-Chieh, Lin’in görmek istediği ilgiyi gösteren, yardımcı ve destekleyici bir karakterdir. Lin, Liu’dan etkilenir ve ruh eşi uygulamasında konuştuğu kişinin o olduğunu sanmaya başlar. Fakat bölümler ilerledikçe Liu’nun bu tavırlarının sadece Lin’e özel olmadığını; herkese karşı ilgili ve destekleyici olduğunu görür, böylece düşünceleri değişir.
Dizideki karakterlerin özelliklerini tanımayı ve anlamayı önemli buluyorum. Böylece karakterleri içselleştirebilir ve belki de seyirci olarak kendimize sorduğumuz soruları cevaplayabiliriz. Lin karakteri özellikle oluşturulmuş gibi görünüyor. Çocukluk yaşantısından da bazı sahnelerde bahsedildiği üzere, karakterini anlamamıza ve dizi boyunca yaşadığı ikilemleri analiz etmemize yardımcı oluyor. Lin I-Ling kendini suçluyor ve zamanında büyük bir sorumluluğun altına girmiş. Karakterlerin açıklamaları ve duygulanımları, onlarla empati kurmamıza büyük ölçüde yardımcı oluyor. İkili ilişkilerde, çocuklukta yaşadıklarımızın etkilerini açıkça görüyoruz.
Rüya sahnesi biraz garipti. Bu gibi hatırlatıcı sahneler olmasa, dizinin akışı ve algılanması, senaristin seyirci adına sormak istediği soruları hatırlatması zorlaşabilirdi. Bu sahneler sayesinde, Lin’in rüyasında gördüğü ruh eşini bulma yolunda adım atabiliyoruz. Chang Jen-Wei mi, Liu Wen-Chieh mi, diyebiliyoruz. Bölümler ilerledikçe de fikrimiz değişiyor.
I Am Married… But! aile bağlarını ve kültürü de yansıtıyor. Kocası dışında herkes, Lin I-Ling ile daha uyumlu görünüyor. En başta ana tema bir ruh eşi bulma uygulaması olsa da, Chang Jen-Wei ile olan benzerlikleri dikkat çekici. Sezon boyunca dizi, izleyiciye Lin ile uyumlu olan ve uzun zamandır mesajlaştığı “ruh eşi” hakkında bir oyun oynuyor diyebiliriz. Bunu dizinin son bölümünde net bir şekilde görüyoruz. Aslında düşündüğümüz hiçbir aday, Lin’in gerçek ruh eşi çıkmıyor. Bu noktada dizi, izleyiciyi sonuna kadar izlemeye sürükleyen kilit noktasını oluşturmuş oluyor. Eğer kimin ruh eşi olduğunu erkenden anlayabilseydik, dizinin akıcılığı zayıflayabilirdi.
Acaba Lin I-Ling’in ruh eşi kim? Bunu öğrenmek istiyoruz. Bölümler boyunca Lin’in karşısına çıkan herkes, sanki Rain gibi bir izlenim bırakıyor. Örneğin eczacı ve iş arkadaşı arasında gidip geliyoruz. Otel odasında Chang Jen-Wei’nin soruları, Liu Wen-Chieh’in Lin’i arar gibi bakışları… Sunny yani Lin de, bir noktaya kadar ruh eşinin Rain olduğunu düşünüyor. Hatta aklına türlü türlü senaryolar geliyor. Bir yandan evli bir kadın ve eşiyle problemler yaşıyor. Hepimizin yaşadığı gibi, doğru olanı bulma yolculuğuna çıkıyor. Eşi onu her kızdırdığında evliliğini sorguluyor.
Ben şahsen Lin karakterini çok beğendim. Hayattan biraz bıkmış, sinirli bir tarafı var. İzleyicinin kendisiyle içselleştirebileceği yönlerin çok olduğunu düşünüyorum. Günümüzde sosyal medyada ya da sohbetlerde sıkça duyduğumuz “Ah, o eski zamanlardaki ilişkiler, o samimiyet kalmadı” düşüncesiyle, dizinin karakterleri ve olay örgüsü bize yaşadığımız dönemi de sorgulatıyor.
Sonuç olarak, dizi gayet akıllıca kurulmuş bir oyunun sonu gibi. Evli çift birbirini daha iyi tanıyor, gerçeklerle ve aşklarıyla tekrar yüzleşiyorlar. Siz sezonun sonunda ne düşündünüz? Belki de hepimizin ruh eşi yanı başımızdadır, ne dersiniz?
I Am Married…But!: Belki de Ruh Eşin Yanı Başındadır