Filmekimi, 24. Yılıyla Yeniden Perdelerini Açtı.
Filmekimi, 24. yılıyla yeniden perdelerini açtı. İstanbul’da 3–12 Ekim tarihleri arasında Atlas 1948, Cinewam City’s Nişantaşı, Kadıköy Sineması ve Paribu Art salonlarında başlayacak olan festival, 9–12 Ekim’de Ankara’ya; 16–19 Ekim’de Eskişehir’e; 23–26 Ekim’de ise İzmir’e uzanarak sinemaseverlerle buluşacak. Bu yılki yoğun ilgiyi karşılamak amacıyla bazı seanslara ek gösterimler de eklendi.
Festival süresince, İstanbul’daki gösterim biletine sahip izleyicilere özel bir sürpriz kampanya da sunuluyor: Salon İKSV’nin kasım sonuna kadar düzenleyeceği konserlerden birine bilet alanlara ikinci bilet hediye edilecek.
Filmekimi’nin bu yılki programı, sinemada usta isimlerin merakla beklenen yeni yapımlarını vizyondan önce izleyicilerle buluşturma tutkusunu sürdürüyor. Cannes’da Altın Palmiye ödülünü kazanan Görünmez Kaza (It Was Just an Accident), Venedik’te Altın Aslan’ı zaferle götüren Baba Anne Kız Kardeş Erkek Kardeş (Father Mother Sister Brother) ve Karlovy Vary’den Büyük Ödül le dönen Doğada Delirmek Daha İyi (Better Go Mad in the Wild) bu yılın programında dikkat çeken başlıklar arasında.
İranlı yönetmen Cafer Panahi’nin Görünmez Kaza adlı filmi, intikam temasını ahlaki düzlemde ele alırken, onun önceki işlerindeki üsluptan farklılaşan yönleriyle izleyicide merak uyandırıyor. Jim Jarmusch ise altı yıllık aradan sonra Baba Anne Kız Kardeş Erkek Kardeş ile sahalara dönüyor. Film; mizah ve melankoliyi harmanlayan yaklaşımla, farklı ülkelerde geçen üç aile öyküsünü ardı ardına anlatıyor. Miro Remo’nun yönetmenliğini yaptığı Doğada Delirmek Daha İyi ise doğayla ve insanın iç dünyasıyla kurduğu bağlantıları şiirsel bir dille işleyen, sıra dışı unsurlar barındıran belgesel niteliğinde bir eser.
Diğer dikkat çekici yapımlar arasında Paolo Sorrentino’nun La Grazia, Lynne Ramsay’in Geber Aşkım, Yorgos Lanthimos’un Bugonia, Ari Aster’ın Eddington, Guillermo del Toro’nun Frankenstein uyarlaması ve Richard Linklater’ın Mavi Ay gibi filmler yer alıyor. Yönetmenler bu yıl farklı türlerle mikslere yöneliyor: bilimkurgu, dram, gerilim ve belgesel sınırlarında gezinen eserlerle program zenginleştirilmiş durumda.
Ayrıca, Genç Anneler (Dardenne Kardeşler), İki Savcı (Sergei Loznitsa), Manevi Değer (Joachim Trier), Gizli Ajan (Kleber Mendonça Filho) gibi ödüllü ve uluslararası arenada dikkat çekmiş filmler de Filmekimi sahnesinde yer buluyor. Yerli sinema da festivalde kendine özel bir alanda temsil ediliyor: O da Bir Şey mi (Pelin Esmer), Yeni Şafak Solarken (Gürcan Keltek), Uçan Köfteci (Rezan Yeşilbaş) gibi İstanbul Film Festivali’nden ödüllerle çıkan yapımların yanı sıra, Can Evrenol’un kara komedisi Cam Sehpa ve Ceylan Özgün Özçelik / Gamze Arslan’ın kısa filmi Ada izleyiciyle buluşacak.
Gazze temalı üç film de programda dikkat çekiyor: Kaouther Ben Hania’nın Hind Rajab’ın Sesi, Sepideh Farsi’nin belgeseli Yüreğini Eline Al ve Yürü, ve Tarzan & Arab Nasser’in Bir Zamanlar Gazze adlı western dokunuşlu filmi. Bu eserlerle savaş koşulları altındaki hayatların sesini sinemaya taşıma girişimi göze çarpıyor.
Kısacası, Filmekimi 2025 programı hem uluslararası arenada ses getirmiş büyük yönetmenlerin yeni filmlerini izleyiciyle buluşturuyor, hem de yerli sinemayı özel seçkileriyle ön plana çıkarıyor. İstanbul’dan başlayıp diğer şehirlere yayılacak bu sinema şöleni, izleyicilere ödüllü eserlerle dopdolu bir deneyim vadediyor.
Önceki yıllarda katıldınız mı ? Bu yıl katılacak mısınız ? Filmekimi için neler düşünüyorsunuz ?