Exploding Kittens: İyi, Kötü ve Miyav
Merhabalar!
Bu yazıda Netflix’te yeni çıkan “Exploding Kittens” adlı yetişkin animasyonunu deşeceğiz. Ya da masa oyunu mu demeliyim? Bu konuya geleceğiz…
Öncelikle şunu söylemek isterim, çıkar çıkmaz tek solukta bitirdim. İşte öyle bir animasyondu…
İlk sezon 9 bölüm. Zaten daha tek sezon çıktı. Klasik bir iyi-kötü savaşı hikayesi diyebiliriz. Ama burdaki iyi(yani filmdeki Tanrı) iyi olmayı beceremeyen bir alkolik, kötü de cehennemdeki günahkarlara baba şakalarıyla işkence etmeye çalışan, sonucunda bir şekilde yeteri kadar kötü olamayan en büyük Şeytan’ın kızı Beelzebub.
İlk bölümde Tanrı’yı tanıyoruz. Gece fena partilemiş ve büyük konsey Tanrı’yı hesap sormaya çağırmış. Ama ne partilemek… Bütün unicorn’ları mahvetmiş, Dünya’da kasırgalar, depremler.. Hatta durum o kadar kötüleşmiş ki Red Hot Chili Peppers yılbaşına özel albüm çıkartmış… Konsey bu durumu çözmek için, yani Tanrı’nın iyi olmayı öğrenebilmesi ve insanları anlayabilmesi için onu Dünya’ya dua eden bir aileye yardımcı olmaya gönderiyor. Tabii o kaslar ve vücutla değil, bembeyaz pofuduk bir kedi olarak.
Higgins Ailesi, kaosun merkez üssü. Anne Suzy, baba Marv, biliim dahisi kızları Greta ve gamer/yayıncı çocukları Travis. Toplam 4 kişilik bir aile. Her karakter ayrı bir dünya. Travis, internette ünlü olmaya çalışıyor; Greta zeki ama duygusal olarak donuk; ebeveynler Abbie ve Marv ise birbirlerinden ve hayatlarından bıkmış durumda. Anlayacağınız, Tanrı’nın işi hiç de kolay değil. Dizide giren her yan karakter de en az ana karakterler kadar izledikçe derinleşiyor ve merak uyandırıyor. Travis’in yayıncı arkadaşını bölümler ilerledikçe daha da merak edeceksiniz mesela.
İlk bölümün sonunda Beelzebub’un kedi haliyle tanışıyoruz. Yan apartmanın kedisi olarak geliyor. İkinci bölümde onun Dünya’ya nasıl düştüğünü izliyoruz. Her bölüm maceradan maceraya atlayan aile, tüm bu süreç içinde aralarındaki ilişkiler üzerine de bir çok şey öğreniyor.
Başka neler oluyor kısaca onlara da bakalım. Abby vampir pug’larla savaşırken, Greta bir unicorn’u patlatıyor.
Travis dev köpekbalığı ejderhaları tarafından harap edilen alternatif bir zaman çizelgesinden kaçıyor.
Tanrı ve Beelzebub, Christopher Columbus ve Manson ailesi gibi kötülerin ruhlarının hapsolduğu deniz memelilerine ciddi bir konuşma yapmak için Sea World’e gidiyor.
En çok güldüğüm bölüm ise; Marv’ın patronunun büyük zeplinde düzenlenen sahte evlilik töreninde Marv’ı evlat edinmesi:)
Yazının başında “Exploding Kittens” ‘ın aslında bir masa oyunu olduğundan bahsetmiştim. Dizi ve oyun birbirinden tamamen bağımsız, bunu söyleyerek başlayabilirim. Oyunda özetle patlayan kediyi çeken kaybediyor. Oyun ile dizi arasındaki tek bağın sevimli karakterler olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Oyunu merak edenler, oynamak isteyenler için link de bırakayım: https://amzn.to/4bGIYPk
The Oatmeal adlı sitenin kurucusu ve aynı zamanda karikatüristi Matthew Inman ve yazar/yapımcı Shane Kosakowski’nin birlikte yarattığı bir animasyon dizisi “Exploding Kittens.”
Seslendirme kadrosu devler ligi. Tanrı rolünde, Lucifer’daki Lucifer karakteriyle tanınan Tom Ellis yer alıyor. Ellis, karakterine kibirli ve alaycı bir hava katıyor, ki bunu Lucifer izleyenler bilir, bu da Tanrı’nın ve kedinin ortaklaşan özelliklerini harika yansıtmasını sağlamış:). Beelzebub’u seslendiren Sasheer Zamata, Cehennemin isteksiz CEO’sunu, yeraltı dünyasının torpilli bebeğini, canlandırırken karaktere sıcaklık ve utangaçlık getiriyor. Zamata’nın, özellikle Beelzebub’un içinde yaşadığı çatışmalar görünür olduğundaki tonlamaları ve duyguları bana geçti. Diğer önemli seslendirme sanatçıları arasında, ex-Navy SEAL anne Abby’yi seslendiren Suzy Nakamura, deha genç Greta’yı seslendiren Ally Maki ve sosyal medya fenomeni olmak isteyen Travis’i seslendiren Kenny Yates bulunuyor.
Özellikle Marv karakterini seslendiren Mark Proksch, karakterinin sıradan hayatının en üzücü detaylarını karanlık mizahla sunarak dizinin en dikkat çekici performanslarından birini sergiliyor. “What We Do in The Shadows?” dizisini bilenler bu sesi hemen tanıyacaktır. Dizinin bence en harika karakterlerinden biriydi, enerji emici vampir. İnsanları can sıkıntısıyla, boş sohbetle hipnotize ederek enerjilerini emiyor. Stephen King’in “Doktor Uyku” kitabındaki enerji vampirleri gibi de diyebiliriz. Ya da hayatımızdaki herhangi boş konuşarak enerjimizi emen biri…
Kısacası, Tanrı ve Şeytan’ın varoluşunu kediler aracılığıyla konu alan ilginç bir komedi izlemek isteyenler ekranların başına geçsin. Genel olarak taze ve yenilikçi bir ses arayan izleyicileri tatmin etmeyebilir, baştan uyarayım. Sebebi de şu, Rick & Morty, Futurama ve Big Mouth gibi popüler diziler gib karakterlerini tuhaf dünyalara ve yaratıklara karşı sürüklüyor ve benzer bir alaycı dil kullanılıyor. İzlediğiniz diğer yetişkin animasyonlarından çok da farklı bir şey izlemeyeceksiniz yani.
Mısırları patlatıp filminizi açtıysanız yazıyı burada bitiriyorum.
İyi seyirler!
Exploding Kittens: İyi, Kötü ve Miyav