Bagman: Korku Klişeleri Potporisi
Merhabalar, bu yazımızda sizlerle Bagman filmini inceliyoruz. Bagman, korku türünde izleyiciyi etkilemeyi hedefleyen bir yapım olsa da, maalesef bana beklediğimi veremedi. Yönetmen koltuğunda Peaky Blinders ve The Girl with All the Gifts gibi başarılı projelerden tanıdığımız Colm McCarthy oturuyor; bu beni heyecanlandırmıştı. Ancak bu filmde, önceki işlerinde yakaladığı enerjiyi ve atmosferi koruyabildiğini söylemek zor…
Hikâye, Patrick McKee’nin (Sam Claflin) maddi sıkıntılar nedeniyle ailesiyle birlikte çocukluk evine dönmesini ve burada geçmişindeki korkularla yüzleşmesini konu alıyor. Patrick, çocukken ailesinin anlattığı “Bagman” efsanesiyle yeniden karşılaşır ve ailesini bu karanlık varlıktan korumaya çalışır. Kulağa ilgi çekici gelen bu konu, aslında korku türünün pek çok klasik unsurunu barındırıyor: terk edilmiş bir ev, travmatik bir geçmiş, karanlık bir varlık… Ancak, bu unsurlar yaratıcı bir şekilde ele alınamadığında, film maalesef sıradan bir deneyimden öteye geçemiyor.
Patrick’in yaşadığı çocukluk travmasının ailesine yansıması, potansiyel bir derinlik sunabilirdi. Ancak film, bu duygusal temayı yalnızca yüzeysel bir şekilde ele alıyor. Örneğin, Patrick’in ailesine olan koruma içgüdüsü güçlü bir bağ yaratabilecek bir nokta gibi görünüyor; fakat bu ilişki ekrana yeterince güçlü bir şekilde yansıtılamamış. Karakterler arasındaki bağ zayıf olunca, izleyici de kendini onların hikâyesine kaptırmakta zorlanıyor.
Filmin görüntü yönetmenliğini Game of Thrones ve The Witcher gibi yapımlarda da çalışan Matt Gray üstleniyor. Gray, karanlık ve tehditkâr bir atmosfer yaratmak için çabalasa da, ne yazık ki senaryonun zayıflığı bu çabayı gölgede bırakıyor. Görsel dil, özellikle Bagman’in korkutuculuğunu artırmak için kullanılmaya çalışılmış, ancak sahneler beklenen gerilimi yaratamıyor. Yine de bazı sahnelerde kullanılan ışık ve gölge oyunları, kısa süreliğine de olsa izleyiciyi etkiliyor. Örneğin, karanlık bir madende geçen sahneler ya da gece evin içinde dolaşan kamera, korkunun izini sürmek isteyenler için görsel açıdan etkileyici olabiliyor.
Filmin yapımcısı olan John Hulme ise The Girl with All the Gifts gibi ilginç bir bilimkurgu yapımına imza atmış bir isim. Ancak Bagman’de o projede gördüğümüz yaratıcı dokunuşlardan eser yok. Hulme’un, korku türündeki alışılmış klişeleri aşmak yerine, onlara sıkı sıkıya tutunduğu hissediliyor. Örneğin, eski evi merkez alan bir hikâye, yanıp sönen ışıklar ya da ürkütücü oyuncaklar gibi sık kullanılan öğeler, daha önce izlediğimiz sayısız korku filminden tanıdık geliyor. Bu tür detayların izleyicide bir gerilim yaratması beklenirken, aşinalık hissi nedeniyle bir süre sonra sıradanlaşıyor.
Sam Claflin’in performansı, filmin öne çıkan birkaç unsurundan biri. Claflin, ailesini koruma çabası içindeki bir babayı ikna edici bir şekilde canlandırıyor. Onun çabası, hikâyeye belli bir duygusal ağırlık katıyor. Ancak diğer karakterler, özellikle Patrick’in eşi Karina (Antonia Thomas) ve oğlu Jake (Carnell Vincent Rhodes), daha yüzeysel kalıyor. Bu durum, hikâyenin duygusal derinlik kazanmasını engelliyor. Oysa ki, özellikle Karina’nın yaşadığı korkunun ya da çaresizliğin daha belirgin bir şekilde gösterilmesi, izleyicinin de filme olan ilgisini artırabilirdi.
Bagman’in kendisi ise yeterince korkutucu veya etkileyici bir figür olarak sunulamıyor. Bu varlığın geçmişine dair anlatılan hikâyeler, atmosfer yaratmada yetersiz kalıyor. Bagman’in neyi temsil ettiği ya da motivasyonları gibi sorular yanıtsız kalınca, onun varlığı yalnızca bir tehdit unsuru olarak kalıyor. Korku unsurunun tam anlamıyla etkili olması için daha fazla özen gösterilmesi gerektiği açık. Daha yaratıcı bir tasarım ya da varlıkla ilgili daha güçlü bir mitoloji, filmi çok daha ilgi çekici hâle getirebilirdi.
Özetlemek gerekirse, Bagman türüne yenilik katmak yerine, alışıldık korku unsurlarını tekrar eden bir film olarak akıllarda kalıyor. Yine de görüntü yönetmenliği ve Sam Claflin’in performansı gibi pozitif yönler, filmi tamamen kötü bir deneyim olmaktan kurtarıyor. Filmin birkaç sahnesinde hissettiğiniz kısa süreli gerilim, “Keşke hikâye boyunca sürseydi,” dedirtiyor. Korku türüne meraklıysanız ve daha iyi seçenekler arıyorsanız, bu filmi izleme kararınızı bir kez daha düşünmeniz faydalı olabilir.
Mısırları patlattıysanız, yazıyı burada sonlandırıyorum.
İyi seyirler!
Bagman: Korku Klişeleri Potporisi