Anasayfa İncelemelerDizi İncelemeleri Succession Final Sezonuna İlk Bakış: İmparatorluğun Son Günleri

Succession Final Sezonuna İlk Bakış: İmparatorluğun Son Günleri

Yazar: Tunahan İbiş

Succession Final Sezonuna İlk Bakış: İmparatorluğun Son Günleri

Herkese merhaba. HBO klasiği Succession, final sezonu ile 26 Mart Pazar akşamı ekranlara geri döndü. Ben de 2021’in sonlarında dizinin yaratıcısı Jesse Armstrong tarafından beş sezon olarak tasarlandığı söylenen dizinin bu erken vedasını konuşalım, finale doğru giden yoldaki adımları ilk bölüm üzerinden biraz yoklayalım istedim. Dizinin ülkemizde 27 Mart’tan itibaren her pazartesi akşamı TOD Türkiye’de yayınlanacağını belirtir, iyi okumalar dilerim.

Her şeyden önce söylemek isterim ki, partiye o kadar olmasa da biraz geç katılanlardanım. Üçüncü sezon finalini izleyeli sadece birkaç hafta kadar oldu. Bu sebeple Royların düğün hengâmesi içinde usul usul kutuplaştıkları, eski defterlerin ve yeni ayrılıkların üst üste bindiği o müthiş kapanış hâlâ tüm çarpıcılığı ile aklımda. Final sezonunun birkaç aylık bir atlamaya rağmen sanki bizi hiç bırakmamış gibi başlaması, henüz şahit olduğum büyük yıkımın ardındaki molozları görebilmemi sağladı bu sebeple. Öyle ya, Royların onca patırtıdan sıyrılıp yine bir şekilde kirli deliklerine sığınabiliyor oldukları gerçeği daha da bir vurdu yüzüme.

Hatırlarsınız üçüncü sezondaki son birkaç bölümde Alexander Skarsgård’ın canlandırdığı başarılı girişimci Lukas Mattson, hızlı bir şekilde Waystar’ın olası alıcısı haline gelmişti. Logan (Brian Cox) ise Mattson’ın şirket yönetimini satın alımla beraber üstlenecek olmasına hiç ses çıkarmayıp çocuklarından habersiz bir şekilde teklifi kabul etmişti. Kendall’ın babasını hapse attıracak kadar güçlü olduğunu iddia ettiği suçlamaları bekleneni verememiş, ailenin asi çocuğu son hamlesinden ve en çok da kendinden vazgeçmişken kardeşleri ile ortak bir paydada satın alımı engellemek için birleşmişti. Dizinin ana yönetmenlerinden Mark Mylod, hele ki ikinci sezonun tempolu anlatısından sonra her karakterin küçük küçük ayak kaydırmalarla statülerini kazandıkları veya kaybettikleri zarif bir kıyamet inşa etmişti sanki İtalya’nın sıcak bir yaz akşamında. Güvendikleri her kişi tarafından sırtlarından bıçaklanmış Roman (Kieran Culkin), Shiv (Sarah Snook) ve Kendall (Jeremy Strong) son kez babalarının iri cüssesine baktı, belki bu kez korkunç bir yenilgiyle ancak ilk defa hep beraber, yan yanaylarken.

Final sezonunun açılış bölümü, Succession’dan daha önce belki birçok kez gördüğümüz ancak şu ana kadar hatlarının bu denli kalın çizgilerle belirlendiğine hiç şahit olmadığımız paralel bir anlatıma sahip. Logan, tam bizim onu bıraktığımız yerdeki gibi sessizce zaferinin tadını çıkarıyor ancak bu sefer tüm yalakalarının bir araya geldiği, sahte iyi dileklerin havada uçuştuğu kendi doğum günü partisinde ve belli ki pek de eğlenmiyor. Kardeşler ise şehrin gürültüsünden uzaklarda The Hundred adını verdikleri yeni bir medya projeleri ile ilgileniyorlar. Birkaç aylık arada finansman desteklerini toplamayı başarmışlar ama her birinin ağzında İtalya’dan kalma ekşi bir tat var. Kendall hiç gerçekleştiremediği devrimin heyecanı içinde, Roman babasına kafa tutacağı için tedirgin, Shiv ise bu yola girdiğinden son kez emin olmak istiyor. Hepsinin bambaşka duygularla bu yenilgiyi sahiplendiğini ama bir yandan da ortak bir öfkede buluştuklarını görmek mümkün.

Geçen sezon finalindeki gibi bu bölümün de yönetmeni olan Mark Mylod, her ne kadar kardeşlerin toplanma yerinden babanın dairesine geçildikçe güçlenen bu karşıtlığı benimsiyor olsa bile bununla kalmayıp net bir taraf da tutuyor. Armstrong’un kalemi; Logan’ın evindeki hengâmeyi ona karşı kullanırken her bir odada gerçekleşenden yavaş yavaş habersiz hâle gelişini sertçe yüzüne vuruyor, imparatorluğundaki çürük kolonları var gücüyle zangırdatıyor sanki. Logan hep bir ağızdan yükselen tebriklerle tatmin olamıyor artık. Dişli rakipleri ile karşı karşıya gelmek, zaferini hilekâr yollarla kazandığını ve her türlü onlardan üstün olduğunu çocuklarına göstermek istiyor. Succession’daki kameranın başlı başına bir karaktermişçesine gözüne çarpan detayları hızla kadrajına aldığı ve her aile ferdini eşit seviyede utanca boğmayı adet edindiği çok konuşulur, evet, ama onun burada ilk kez Mylod’un Logan’a tüm cesaretiyle cephe alan, köşede sabırla hamle sırasını bekleyen gizli silahı gibi davrandığını hissettim.

Final sezonunda beklenen karşılaşmanın ilk etabı, Pierce ailesinin şirketi PGM’in satın alımı üzerine verilen yarış oluyor. Shiv, ilişkilerinde hâlâ nereye vardıklarını bilmediği Tom’dan Waystar’ın hamlelerini öğrenip Kendall ve Roman ile Nan Pierce’ın evine giderek daha hızlı, cömert ve heyecan verici bir teklif sunmak için aracılık üstleniyor. Verilen fiyat, altı milyardan on milyara kadar taraflar arasında adım adım yükselirken kardeşlerin ideolojik olarak daha güven verici olmalarının bir önemi kalmadığı, dolayısıyla yalnızca rakamların konuştuğu bir rekabet ortamı seyrediyoruz. İşin en acı tarafı, Logan inat edip daha yüksek fiyat vermeyerek yarışı kaybetmesine rağmen aslında çocuklarını kuralları sayılar tarafından belirlenen kendi pis savaş meydanına çekmiş oluyor. Pastaya çatalı batıran o olamadığı için elbette her zamanki gibi öfkeli ama kolayca şartları manipüle ederek öne geçebileceği bir meydan okuma kurduğunun da farkında.

Succession, edindiği bu yeni katmanlar dışında yine bildiğimiz gibi. Final sezonu, olağanüstü diyalog ve karakter yazımı ile üçüncü sezonun bıraktığı yerden devralıyor. Jesse Armstrong’un ustaca kurduğu modern aile tragedyası, umarım hak ettiği sona kavuşacak ve televizyona kısacık bir sürede çağ atlatan, hiç beklenmedik bir anda gelip en olması gerektiği zamanda aramızdan ayrılan bir başyapıt olarak hatırlanacak. Şahit olacaklar için şimdiden keyifli seyirler.

Succession Final Sezonuna İlk Bakış: İmparatorluğun Son Günleri

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...